|
- Surely the Eurodac system, based on a data bank of fingerprints, presents a risk to asylum seekers?
- Parmak izi veri bankasına dayanan Eurodac sistemi sığınmacılar için bir risk teşkil etmiyor mu?
- And it explains why her fingerprints aren't on the phone.
- Ve bu parmak izlerinin neden telefonda olmadığını da açıklıyor.
- And it explains why her fingerprints aren't on the phone.
- Bu da neden parmak izlerinin telefonda olmadığını açıklıyor.
- And it explains why her fingerprints aren't on the phone.
- Ve bu niçin parmak izlerinin telefonun üzerinde olmadığını açıklar.
- The police compared the fingerprints on the gun with those on the door.
- Polis silahtaki parmak izlerini kapıdakilerle karşılaştırdı.
- Did you find any fingerprints on the wineglass?
- Şarap kadehinde hiç parmak izi buldunuz mu?
- The police say that Tom's fingerprints were found on the murder weapon.
- Polis, Tom'un parmak izlerinin cinayet silahında bulunduğunu söylüyor.
- Your fingerprints were found on the gun.
- Tabancada parmak izlerin bulundu.
- The police say that Tom's fingerprints were found on the murder weapon.
- Polis Tom'un parmak izlerinin cinayet silahı üzerinde bulunduğunu söyledi.
- There were many fingerprints on the purse.
- Çantanın üzerinde bir sürü parmak izi vardı.
- Identical twins have different fingerprints.
- Tek yumurta ikizlerinin farklı parmak izleri var.
- There are no fingerprints.
- Parmak izi yok.
- The police found Sami's fingerprints on the doorknob.
- Polis, Sami'nin parmak izlerini kapı tokmağının üzerinde buldu.
- The fingerprints on the knife attest to her guilt.
- Bıçaktaki parmak izleri onun suçlu olduğunu kanıtlıyor.
- There were no fingerprints.
- Hiç parmak izi yoktu.
- The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
- Silahtaki parmak izleri şüphelininkilerle uyuşuyor.
- The only fingerprints that the police found on the doorknob were Tom's.
- Polisin kapı kolunda bulduğu tek parmak izi Tom'a aitti.
- I saw Tom wiping his fingerprints off the doorknob.
- Tom'u kapı kolundaki parmak izlerini silerken gördüm.
- The police found Tom's fingerprints in Mary's house.
- Polis, Mary'nin evinde Tom'un parmak izlerini buldu.
- The police dusted the van for fingerprints.
- Polis parmak izi için minibüsü tozladı.
- The only evidence was the fingerprints on the window.
- Tek kanıt pencere üzerindeki parmak izleriydi.
- Tom wore gloves to avoid leaving his fingerprints on the murder weapon.
- Tom cinayet silahında parmak izlerini bırakmaktan kaçınmak için eldivenler giydi.
- Sami's fingerprints were found on a glass.
- Sami'nin parmak izleri bir bardağın üzerinde bulundu.
- Dan managed to get Linda's fingerprints.
- Dan, Linda'nın parmak izlerini almayı başardı.
- Your fingerprints were all over Tom's room.
- Senin parmak izlerin Tom'un odasının her yerindeydi.
- Police found Fadil's fingerprints on Dania's body.
- Polis Dania'nın cesedinde Fadıl'ın parmak izlerini buldu.
- I saw Tom wiping his fingerprints off the doorknob.
- Tom'un kapı tokmağından parmak izlerini sildiğini gördüm.
- Sami left his fingerprints on Layla's door.
- Sami, Layla'nın kapısında parmak izlerini bıraktı.
- Tom put on some rubber gloves so he wouldn't leave fingerprints.
- Tom parmak izi bırakmamak için bir lastik eldiven giydi.
- The police said they found Tom's fingerprints there.
- Polis Tom'un parmak izlerini orada bulduğunu söyledi.
- Tom carefully wiped his fingerprints off the knife.
- Tom bıçaktaki parmak izlerini dikkatlice sildi.
- Your fingerprints were found on the knife.
- Bıçakta parmak izlerin bulundu.
- There were no fingerprints on the knife.
- Bıçakta parmak izleri yoktu.
- The police identified Dan by his fingerprints.
- Polis Dan'ın parmak izleri ile kimliğini belirledi.
- Tom put on some rubber gloves so he wouldn't leave fingerprints.
- Tom parmak izi bırakmamak için lastik eldiven giydi.
- There were many fingerprints on the purse.
- Çanta üzerinde çok sayıda parmak izi vardı.
- The fingerprints matched Sami's.
- Parmak izleri Sami'ninkilerle eşleşti.
- The police found Sami's fingerprints on the doorknob.
- Polis kapı kolunda Sami'nin parmak izlerini buldu.
- The police found Layla's fingerprints on the doorknob.
- Polis kapı kolunda Layla'nın parmak izlerini buldu.
- There were no fingerprints on the knife.
- Bıçağın üzerinde parmak izi yoktu.
- The police dusted the van for fingerprints.
- Polis parmak izi için minibüse toz serpti.
- Without fingerprints, the police had nothing to go on.
- Parmak izleri olmadan polisin elinde devam edecek bir şey yoktu.
- The fingerprints on the knife attest to her guilt.
- Bıçaktaki parmak izleri onun suçunu ortaya çıkardı.
- Tom wore gloves to avoid leaving his fingerprints on the murder weapon.
- Tom cinayet silahında parmak izi bırakmamak için eldiven giydi.
- Sami's fingerprints are nowhere to be seen in this house.
- Sami'nin parmak izleri bu evin hiçbir yerinde yok.
- Identical twins have different fingerprints.
- Tek yumurta ikizlerinin parmak izleri farklıdır.
- Tom's fingerprints were on the gun.
- Tom'un parmak izleri silahın üzerindeydi.
- Your fingerprints were found on the gun.
- Parmak izlerin silahta bulundu.
- The fingerprints left on the weapon match the suspect's.
- Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
- The only evidence was the fingerprints on the window.
- Tek kanıt penceredeki parmak izleriydi.
- Did the police find any fingerprints?
- Polis hiç parmak izi buldu mu?
- The police found Layla's fingerprints on the doorknob.
- Polis, Leyla'nın parmak izlerini kapı tokmağının üzerinde buldu.
- Your fingerprints were all over Tom's room.
- Tom'un odasının her yerinde parmak izlerin vardı.
- Your fingerprints were on the gun.
- Parmak iziniz silahın üstündeydi.
- The police found Tom's fingerprints on the doorknob.
- Polis, Tom'un parmak izlerini kapı kolunun üzerinde buldu.
- Your fingerprints were found on the murder weapon.
- Cinayet silahında parmak izleriniz bulundu.
- There are no fingerprints.
- Hiç parmak izi yok.
- Sami's fingerprints were on that glass.
- Camda Sami'nin parmak izleri vardı.
- There were no fingerprints.
- Parmak izi yoktu.
- Police found Fadil's fingerprints on Dania's body.
- Polis, Fadıl'ın parmak izlerini Dania'nın cesedinde buldu.
- The police identified Dan by his fingerprints.
- Polis Dan'i parmak izlerinden teşhis etti.
- The only fingerprints that the police found on the doorknob were Tom's.
- Polislerin kapı tokmağında buldukları tek parmak izleri Tom'unkilerdi.
- The police found Tom's fingerprints on the doorknob.
- Polis kapı kolunda Tom'un parmak izlerini buldu.
- The police found Tom's fingerprints in Mary's house.
- Polis Mary'nin evinde Tom'un parmak izlerini buldu.
- Dan analyzed Linda's fingerprints.
- Dan, Linda'nın parmak izlerini analiz etti.
- Tom's fingerprints were on the gun.
- Tom'un parmak izleri tabancanın üstündeydi.
- Your fingerprints were found on the knife.
- Bıçağın üzerinde parmak izlerin bulundu.
- Sami's fingerprints were found on a glass.
- Sami'nin parmak izleri bir bardakta bulundu.
- Dan analyzed Linda's fingerprints.
- Dan, Linda'nın parmak izlerini inceledi.
- Fingerprints left in the room proved the murderer's guilt.
- Odada bırakılan parmak izleri katilin suçlu olduğunu kanıtladı.
- Your fingerprints were on the gun.
- Silahın üzerinde parmak izlerin vardı.
- Sami's fingerprints were on that glass.
- Sami'nin parmak izleri o bardağın üzerindeydi.
Show More (69)
|
