|
- I spend a lot of time on Facebook.
- Facebook'ta çok zaman geçiriyorum.
- Check out my Facebook page for the answer.
- Cevap için Facebook sayfama bakın.
- Our Facebook marketing team can help with that.
- Facebook pazarlama ekibimiz bu konuda size yardımcı olabilir.
- Facebook is now a world of its own.
- Facebook artık başlı başına bir dünya.
- Our Facebook marketing team can help with that.
- Facebook pazarlama ekibimiz bu konuda yardımcı olabilir.
- Facebook offers the legacy contact, which is managed by another Facebook account after you pass away.
- Facebook, siz vefat ettikten sonra başka bir Facebook hesabı tarafından yönetilen miras iletişimini sunuyor.
- It's not just about Facebook marketing.
- Mesele sadece Facebook'tan satış değil.
- It's not just about Facebook marketing.
- Konu Facebook üzerinden satış yapmaktan ibaret değil.
- Our Facebook marketing team can help with that.
- Facebook'un tanıtım ekibi bu konuda yardımcı olabilir.
- It's not just about Facebook marketing.
- Mesele sadece Facebook üzerinden pazarlama değil.
- The company only started marketing on Facebook last year.
- Şirket Facebook'ta pazarlamaya ancak geçen yıl başladı.
- The company only started marketing on Facebook last year.
- Şirket Facebook'ta pazarlamaya sadece geçen yıl başladı.
- The company only started marketing on Facebook last year.
- Şirket, Facebook'tan satış yapmaya daha geçen sene başladı.
- Remember, people are on Facebook to stay up-to-date on their social lives, not necessarily to check out your products.
- Unutmayın, insanlar Facebook'a ürünlerinizi incelemek için değil, sosyal hayatlarında güncel kalmak için giriyor.
- I will send you the post which Tom posted on Facebook yesterday.
- Tom'un dün Facebook'ta paylaştığı gönderiyi sana göndereceğim.
- Sami accepted Layla's Facebook request.
- Sami, Layla'nın Facebook isteğini kabul etti.
- How much time do you spend on Facebook?
- Facebook'ta ne kadar zaman harcıyorsun?
- Sami was on Facebook.
- Sami Facebook'taydı.
- He flirts with other girls on Facebook.
- O Facebook'ta başka kızlarla flört ediyor.
- Sami doesn't know his Facebook friends in real life.
- Sami Facebook arkadaşlarını gerçek hayatta tanımaz.
- Sami and Layla never interacted on Facebook.
- Sami ve Layla Facebook'ta hiç etkileşime geçmedi.
- Visit my Facebook profile.
- Facebook profilimi ziyaret edin.
- Sami changed his Facebook status to married.
- Sami Facebook durumunu evli olarak değiştirdi.
- Sami was tracking Layla on Facebook.
- Sami Facebook'ta Layla'yı takip ediyordu.
- Sami blocked Layla on Facebook.
- Sami, Leyla'yı Facebook'ta engelledi.
- Sami followed Layla on Facebook.
- Sami, Leyla'yı Facebook'ta takip ediyordu.
- The politician apologized for his recent Facebook posts about gays and black people.
- Politikacı, eşcinseller ve siyahlar hakkındaki son Facebook paylaşımları için özür diledi.
- I have a Facebook account.
- Bir Facebook hesabım var.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
- Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat kurumlarına gönderilecek.
- Sami posted a nude picture of Layla on Facebook.
- Sami Facebook'ta Layla'nın çıplak bir resmini paylaştı.
- Sami posted that on his Facebook page.
- Sami bunu Facebook sayfasında yayınladı.
- Sami continued to post nude pictures on Facebook.
- Sami Facebook'ta çıplak fotoğraflarını paylaşmaya devam etti.
- Difference between Facebook and Twitter is, Twitter is a microblogging service.
- Facebook ve Twitter arasındaki fark, Twitter'ın bir mikroblog servisi olmasıdır.
- Sami and Layla never interacted on Facebook.
- Sami ve Leyla, Facebook'ta hiç etkileşim kurmadılar.
- How much time do you spend on Facebook?
- Facebook'ta ne kadar zaman geçiriyorsunuz?
- Facebook suspended one of my six accounts.
- Facebook altı hesabımdan birini askıya aldı.
- Is Tatoeba like Facebook?
- Tatoeba Facebook gibi mi?
- Dan didn't even share his pictures with Linda on Facebook.
- Dan, Linda'yla fotoğraflarını Facebook'ta bile paylaşmadı.
- I wish I could figure out how to delete my Facebook account.
- Keşke Facebook hesabımı nasıl sileceğimi bulabilseydim.
- I don't need a Facebook account in order to have friends.
- Arkadaş sahibi olmak için bir Facebook hesabına ihtiyacım yok.
- Sami wrote a Facebook post about Layla.
- Sami, Layla hakkında bir Facebook gönderisi yazdı.
- My favorite website is Kylie Konnect and it's better than Facebook.
- En sevdiğim web sitesi Kylie Konnect ve Facebook'tan daha iyi.
- Sami put Layla as his Facebook wife.
- Sami, Leyla'yı kendi Facebook'una karısı olarak koydu.
- He's more popular than me on Facebook.
- O, Facebook'ta benden daha popüler.
- Sami contacted Facebook.
- Sami Facebook'la iletişime geçti.
- Facebook knows your innermost secrets whether you like it or not.
- Hoşunuza gitse de gitmese de Facebook en mahrem sırlarınızı biliyor.
- The separatists have countless fake accounts on Facebook.
- Bölücülerin Facebook'ta sayısız sahte hesapları var.
- Sami had multiple accounts on Facebook.
- Sami'nin Facebook'ta birden fazla hesabı vardı.
- He's more popular than me on Facebook.
- Facebook'ta benden daha popüler.
- He flirts with other girls on Facebook.
- Facebook'ta başka kızlarla flört ediyor.
- Sami was acting as Layla on Facebook.
- Sami Facebook'ta Layla gibi davranıyordu.
- Facebook is blocked in China.
- Facebook Çin'de engellenmiş.
- Tom and Mary friended each other on Facebook.
- Tom ve Mary Facebook'ta arkadaş oldular.
- My mother wants to be my friend on Facebook.
- Annem Facebook'ta arkadaşım olmak istiyor.
- Facebook knows your innermost secrets whether you like it or not.
- Facebook isteseniz de istemeseniz de en mahrem sırlarınızı biliyor.
- He is not on Facebook.
- Facebook'ta değil.
- Sami found Layla's Facebook page.
- Sami, Leyla'nın Facebook sayfasını buldu.
- Boycott Facebook.
- Facebook'u boykot et.
- Tom liked Mary's picture on Facebook.
- Tom, Mary'nin fotoğrafını Facebook'ta beğendi.
- She hates Facebook.
- O, Facebook'u sevmez.
- Sami sent Layla thousands of messages via Facebook.
- Sami, Layla'ya Facebook üzerinden binlerce mesaj gönderdi.
- Most of the people I chat with on Facebook are students.
- Facebook'ta konuştuğum insanların çoğu öğrenci.
- Most of the people I chat with on Facebook are not from Brazil.
- Facebook'ta sohbet ettiğim insanların çoğu Brezilya'dan değil.
- May I add you on Facebook?
- Seni Facebook'a ekleyebilir miyim?
- Tom liked Mary's picture on Facebook.
- Tom, Facebook'ta Mary'nin resmini beğendi.
- Sami has been sending Layla Facebook messages.
- Sami, Layla'ya Facebook mesajları gönderiyordu.
- I don't spend the whole day on Facebook.
- Bütün günü Facebook'ta geçirmiyorum.
- Do you have a Facebook account?
- Bir Facebook hesabınız var mı?
- Did Facebook play a major role in the Arab Spring?
- Facebook Arap Baharı'nda önemli bir rol oynadı mı?
- Fadil is active on Facebook.
- Fadıl Facebook'ta aktif.
- Dan didn't even share his pictures with Linda on Facebook.
- Dan, Linda ile olan fotoğraflarını Facebook'ta bile paylaşmadı.
- Thanks for accepting my friend request on Facebook.
- Facebook'ta arkadaşlık isteğimi kabul ettiğin için teşekkürler.
- She added me on Facebook.
- Facebook'ta beni ekledi.
- Sami started getting messages from other people on Facebook.
- Sami Facebook'ta başkalarından mesajlar almaya başladı.
- Facebook's popularity among teenagers is declining rapidly.
- Facebook'un gençler arasındaki popülaritesi hızla azalıyor.
- How does Facebook make money?
- Facebook nasıl para kazanıyor?
- The warlord looked good on Facebook.
- Savaş lordu Facebook'ta iyi görünüyordu.
- This is my page on Facebook.
- Bu benim Facebook sayfam.
- Sami contacted Facebook.
- Sami, Facebook ile irtibata geçti.
- We're Facebook friends.
- Biz Facebook arkadaşıyız.
- Sami started getting messages from other people on Facebook.
- Sami, Facebook'taki diğer insanlardan mesajlar almaya başladı.
- My favorite website is Kylie Konnect and it's better than Facebook.
- Favori web sitem Kylie Konnect'tir ve Facebook'tan daha iyidir.
- You need to stop posting private photos on Facebook.
- Facebook'ta özel fotoğraflarını paylaşmayı bırakmalısın.
- Facebook suspended one of my six accounts.
- Facebook benim altı hesabımdan birini askıya aldı.
- She's more popular than me on Facebook.
- O, Facebook'ta benden daha popüler.
- After Fadil converted to Islam, he changed many things on his Facebook page.
- Fadıl Müslüman olduktan sonra Facebook sayfasında pek çok şeyi değiştirdi.
- Is Tatoeba something like Facebook?
- Tatoeba Facebook gibi bir şey mi?
- Why is Facebook so famous?
- Facebook neden bu kadar ünlü?
- Do you have a Facebook account?
- Facebook hesabın var mı?
- How does Facebook make money?
- Facebook nasıl para kazanır?
- Tom deleted his Facebook account.
- Tom Facebook hesabını sildi.
- Facebook is the world's largest social network.
- Facebook dünyanın en büyük sosyal ağı.
- Sami wrote a Facebook post about Layla.
- Sami, Leyla hakkında bir Facebook yayını yazdı.
- I read it on Facebook.
- Facebook'ta okudum.
- She hates Facebook.
- Facebook'tan nefret ediyor.
- After Fadil converted to Islam, he changed many things on his Facebook page.
- Fadıl, İslam'a geçtikten sonra Facebook sayfasındaki birçok şeyi değiştirdi.
- Boycott Facebook.
- Facebook'u boykot edin.
- Over ten thousand messages are sent every second on Facebook.
- Facebook'ta her saniye on binden fazla mesaj gönderiliyor.
- Facebook always finds a way to annoy promoters.
- Facebook her zaman reklamcıları kızdırmanın bir yolunu bulur.
- Tom shared a news story on Facebook.
- Tom Facebook'ta bir haber paylaştı.
- If you're not on Facebook, you don't exist!
- Facebook'ta değilsen, yoksun demektir!
- You blocked me on Facebook, and now you're going to die.
- Beni Facebook'ta engelledin ve şimdi öleceksin.
- Sami made a new Facebook account.
- Sami yeni bir Facebook hesabı açtı.
- We friended each other on Facebook.
- Biz Facebook'ta birbirimizi arkadaş olarak ekledik.
- I like to check my Facebook account.
- Facebook hesabımı kontrol etmeyi severim.
- Like us on Facebook!
- Bizi Facebook'ta beğen!
- Facebook and text messages have emerged as key evidence in the trial of a man for raping a student.
- Facebook ve cep telefonu mesajları bir öğrenciye tecavüz etmesi nedeniyle bir adamın davasında kilit delil olarak ortaya çıkmıştır.
- You've blocked me on Facebook, and now you suddenly disappear.
- Beni Facebook'ta engelledin ve şimdi aniden ortadan kayboluyorsun.
- Sami continued to post nude pictures on Facebook.
- Sami, Facebook'ta çıplak resimler yayınlamaya devam etti.
- Like us on Facebook!
- Bizi Facebook'ta beğenin!
- Tom often posts motivational quotes on Facebook.
- Tom Facebook'ta sık sık motive edici alıntılar paylaşır.
- Sami followed Layla on Facebook.
- Sami Facebook'ta Layla'yı takip etti.
- Since you have a smartphone now, you can chat with me on Facebook any time.
- Artık bir akıllı telefonun olduğuna göre, benimle Facebook'ta istediğin zaman sohbet edebilirsin.
- Facebook collects private information.
- Facebook özel bilgileri topluyor.
- I'm talking to her on Facebook.
- Onunla Facebook'ta konuşuyorum.
- She deleted her Facebook account.
- Facebook hesabını sildi.
- She watched videos on Facebook before turning off the light.
- Işığı kapatmadan önce Facebook'ta videolar izledi.
- Most of the people I chat with on Facebook are not from Brazil.
- Benim Facebook'ta sohbet ettiğim insanların çoğu Brezilyalı değildir.
- When was the last time you spent time on Facebook?
- En son ne zaman Facebook'ta vakit geçirdiniz?
- Sami put Layla as his Facebook wife.
- Sami, Layla'yı Facebook'a eşi olarak koydu.
- Sami has six different Facebook accounts.
- Sami'nin altı farklı Facebook hesabı var.
- Can I add you on Facebook?
- Seni Facebook'ta ekleyebilir miyim?
- Thanks for adding me on Facebook.
- Beni Facebook'a eklediğin için teşekkürler.
- My girlfriend's daughters have joined Facebook.
- Benim kız arkadaşımın kızları Facebook'a katıldı.
- Sami doesn't know his Facebook friends in real life.
- Sami, Facebook arkadaşlarını gerçek hayatta tanımıyor.
- I deleted the post I posted on Facebook yesterday.
- Dün Facebook'ta paylaştığım yazıyı sildim.
- This fake news story was shared over a million times on Facebook.
- Bu sahte haber Facebook'ta milyonlarca kez paylaşıldı.
- She's more popular than me on Facebook.
- Facebook'ta benden daha popüler.
- We like to add new friends on Facebook.
- Facebook'ta yeni arkadaşlar eklemeyi seviyoruz.
- Facebook's popularity among teenagers is declining rapidly.
- Facebook'un gençler arasındaki popülerliği hızla azalıyor.
- Difference between Facebook and Twitter is, Twitter is a microblogging service.
- Facebook ve Twitter arasındaki fark, Twitter'ın bir mikroblog hizmeti olmasıdır.
- Who was the woman in the picture you posted on Facebook?
- Facebook'ta paylaştığın resimdeki kadın kimdi?
- Sami had thousands of followers on Facebook.
- Sami'nin Facebook'ta binlerce takipçisi vardı.
- How can Facebook be profitable if we don't have to pay for the usage of it?
- Kullanımı için para ödememiz gerekmiyorsa Facebook nasıl kârlı olabilir?
- Sami had access to Layla's Facebook account.
- Sami'nin Layla'nın Facebook hesabına erişimi vardı.
- She watched videos on Facebook before turning off the light.
- Işığı kapatmadan önce Facebook'ta videolar seyrediyordu.
- Facebook always finds a way to annoy promoters.
- Facebook her zaman promotörleri kızdırmak için bir yol bulur.
- Tom isn't on Facebook.
- Tom Facebook'ta değil.
- Tom was my first Facebook friend.
- Tom benim ilk Facebook arkadaşımdı.
- I almost never use Facebook anymore.
- Artık Facebook'u neredeyse hiç kullanmıyorum.
- Sami was on Facebook.
- Sami Facebook'ta idi.
- Facebook is boring.
- Facebook sıkıcı.
- Tom shared a fake news story on Facebook.
- Tom Facebook'ta sahte bir haber paylaştı.
- Sami has been sending Layla Facebook messages.
- Sami, Layla'ya Facebook mesajları gönderiyor.
- He is not on Facebook.
- Facebook'ta yok.
- Yanni impersonated a girl on Facebook.
- Yanni Facebook'ta bir kızı taklit etti.
- Sami used Facebook all the time.
- Sami, Facebook'u her zaman kullandı.
- I don't know how to use Facebook.
- Facebook'u nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
- Ivy Bean, the oldest user of both Facebook and Twitter, died at 104.
- Facebook ve Twitter'ın en yaşlı kullanıcısı Ivy Bean 104 yaşında öldü.
- Most of the people I chat with on Facebook are students.
- Facebook'ta muhabbet ettiğim insanların çoğu öğrenci.
- Facebook closed his page.
- Facebook onun sayfasını kapatmış.
- Are you on Facebook?
- Facebook'ta mısınız?
- How many friends do you have on Facebook?
- Facebook'ta kaç arkadaşın var?
- I almost never use Facebook.
- Facebook'u neredeyse hiç kullanmıyorum.
- Sami blocked Layla on Facebook.
- Sami, Leyla'yı Facebook'ta blokladı.
- Tom shared an article on Facebook without even reading it.
- Tom bir makaleyi daha okumadan Facebook'ta paylaştı.
- My mother wants to be my friend on Facebook.
- Annem Facebook'ta benimle arkadaş olmak istiyor.
- Tom and I are Facebook friends.
- Tom ve ben Facebook arkadaşıyız.
- Facebook makes money by selling targeted advertising.
- Facebook hedefli reklam satarak para kazanıyor.
- This fake news story was shared over a million times on Facebook.
- Bu sahte haber Facebook'ta bir milyondan fazla kez paylaşıldı.
- I don't spend the whole day on Facebook.
- Bütün günümü Facebook'ta geçirmem.
- Can I find you on Facebook?
- Seni Facebook'ta bulabilir miyim?
- Please add me on Facebook.
- Lütfen beni Facebook'a ekle.
- Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.
- Facebook arkadaşlarınızın fotoğraflarına bakmak zaman kaybıdır.
- The criminals got caught after they posted pictures of themselves on Facebook with stolen goods and money.
- Suçlular, Facebook'ta çalıntı mal ve parayla çekilmiş fotoğraflarını yayınladıktan sonra yakalandılar.
- Stop poking me on Facebook.
- Facebook'ta beni dürtmeyi bırak.
- She deleted her Facebook account.
- Facebook hesabını silmiş.
- We friended each other on Facebook.
- Facebook'ta birbirimizle arkadaş olduk.
- Facebook closed his page.
- Facebook onun sayfasını kapattı.
- We started talking on Facebook.
- Biz Facebook'ta konuşmaya başladık.
- I don't need a Facebook account in order to have friends.
- Arkadaş edinmek için Facebook hesabına ihtiyacım yok.
- Ivy Bean, the oldest user of both Facebook and Twitter, died at 104.
- Hem Facebook'un hem de Twitter'ın en yaşlı üyesi olan Ivy Bean, 104 yaşında öldü.
- Yanni impersonated a girl on Facebook.
- Yanni Facebook'ta kız kılığına girdi.
- Sami sent Layla thousands of messages via Facebook.
- Sami, Leyla'ya Facebook üzerinden binlerce mesaj gönderdi.
- Sami and Layla became Facebook friends.
- Sami ve Layla Facebook arkadaşı oldular.
- Thanks for adding me on Facebook.
- Beni Facebook'ta eklediğin için teşekkür ederim.
- Facebook and text messages have emerged as key evidence in the trial of a man for raping a student.
- Facebook ve metin mesajları, bir öğrenciye tecavüzden yargılanan bir adamın davasında önemli kanıtlar olarak ortaya çıktı.
- Please add me on Facebook.
- Lütfen beni Facebook'ta ekle.
- Over ten thousand messages are sent every second on Facebook.
- Facebook'ta her saniye on binden fazla mesaj gönderilir.
- Tom's mother added him as a friend on Facebook.
- Tom'un annesi onu Facebook'ta bir arkadaş olarak ekledi.
- Fadil is active on Facebook.
- Fadıl, Facebook'ta faaldir.
- Sami posted that on his Facebook page.
- Sami onu kendi Facebook sayfasında yayınladı.
- She added me on Facebook.
- Beni Facebook'ta ekledi.
- You've blocked me on Facebook, and now you suddenly disappear.
- Beni Facebook'ta engelledin ve şimdi aniden kayboluyorsun.
- The founder of Facebook, Mark Zuckerberg, is almost a casanova.
- Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg neredeyse bir kazanova.
- Are you on Facebook?
- Facebook'ta mısın?
- This website is more addicting than Facebook, and infinitely more useful.
- Bu site Facebook'tan daha bağımlılık yapıcı ve çok daha kullanışlı.
- Do you have Facebook?
- Facebook'un var mı?
- The founder of Facebook, Mark Zuckerberg, is almost a casanova.
- Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg neredeyse bir kazavat.
- Facebook is blocked in China.
- Facebook, Çin'de engellidir.
- I spend time on Facebook almost every day.
- Neredeyse her gün Facebook'ta vakit geçiriyorum.
- Tom's mother added him as a friend on Facebook.
- Tom'un annesi onu Facebook'ta arkadaş olarak ekledi.
- Sami posted an inappropriate picture of Layla on Facebook.
- Sami, Layla'nın uygunsuz bir fotoğrafını Facebook'ta paylaştı.
- Facebook has a lot of data about you.
- Facebook'ta hakkınızda çok fazla veri var.
- Facebook is the world's largest social network.
- Facebook dünyanın en büyük sosyal ağıdır.
- Sami messaged Layla on Facebook.
- Sami, Leyla'ya Facebook'ta mesaj attı.
- I'm talking to her on Facebook.
- Facebook'ta onunla konuşuyorum.
- I prefer going outside to spending time on Facebook.
- Facebook'ta kalmaktansa dışarı gitmeyi tercih ederim.
- I spend time on Facebook almost every day.
- Ben neredeyse her gün Facebook'ta vakit geçiririm.
- Don't forget to follow us on Twitter and Facebook for updates and info on new releases.
- Güncellemeler ve yeni sürümler hakkında bilgi için bizi Twitter ve Facebook'ta takip etmeyi unutmayın.
- When was the last time you spent time on Facebook?
- Facebook'ta en son ne zaman vakit geçirdin?
- Sami found Layla's Facebook page.
- Sami, Layla'nın Facebook sayfasını buldu.
- Sami went on Facebook.
- Sami Facebook'a girdi.
- Mary was depressed when she saw photos of her friends on Facebook at a party she hadn't been invited to.
- Mary, Facebook'ta davet edilmediği bir partideki arkadaşlarının fotoğraflarını görünce depresyona girdi.
- If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.
- Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir.
- Facebook has a lot of data about you.
- Facebook'un sizinle ilgili birçok verisi vardır.
- I read it on Facebook.
- Onu Facebook'ta okudum.
- My girlfriend's daughters have joined Facebook.
- Kız arkadaşımın kızları Facebook'a katıldı.
- I deleted my Facebook account.
- Facebook hesabımı sildim.
- Sami published naked photos of Layla on Facebook.
- Sami, Layla'nın çıplak fotoğraflarını Facebook'ta yayınladı.
- Did Facebook play a major role in the Arab Spring?
- Facebook, Arap Baharı'nda önemli bir rol oynadı mı?
- Tom and Mary friended each other on Facebook.
- Tom ve Mary Facebook'ta birbirlerini arkadaş olarak eklediler.
- Sami and Layla never interacted on Facebook.
- Sami ve Leyla, Facebook'ta hiç etkileşim içinde olmadılar.
- Can I add you on Facebook?
- Seni Facebook'a ekleyebilir miyim?
- Sami messaged Layla on Facebook.
- Sami Facebook'ta Layla'ya mesaj attı.
- Tom shared a news story on Facebook.
- Tom, Facebook'ta bir haber hikayesi paylaştı.
- Tom and I are Facebook friends.
- Tom'la ben Facebook arkadaşıyız.
- Don’t post drunk pictures on Facebook or Twitter.
- Facebook ya da Twitter'a sarhoş fotoğraflarını koyma.
- I don't like to post photos on Facebook.
- Facebook'a fotoğraf koymayı sevmiyorum.
- Sami blocked Layla on Facebook.
- Sami Facebook'ta Layla'yı engelledi.
- One of my six Facebook accounts was suspended.
- Altı Facebook hesabımdan biri, Facebook tarafından askıya alındı.
- Why don't you quit Facebook?
- Neden Facebook'u bırakmıyorsun?
- Facebook makes money by selling targeted advertising.
- Facebook hedeflenmiş reklam satarak para kazanır.
- The separatists have countless fake accounts on Facebook.
- Ayrılıkçıların Facebook'ta sayısız sahte hesabı var.
- One of my six Facebook accounts was suspended.
- Altı Facebook hesabımdan biri askıya alındı.
- Stop poking me on Facebook.
- Beni Facebook'ta dürtmeyi kes!
- Facebook helps us get through difficult times, such as when we are unemployed.
- Facebook, işsiz kaldığımız süre gibi zor dönemleri atlatmamıza yardımcı olur.
- Facebook, Twitter, YouTube and Blogger are threatening our life.
- Facebook, Twitter, YouTube ve Blogger hayatımızı tehdit ediyor.
- I prefer going outside to spending time on Facebook.
- Facebook'ta vakit geçirmektense dışarı çıkmayı tercih ederim.
- We started talking on Facebook.
- Facebook'ta konuşmaya başladık.
- Most of the people I chat with on Facebook are students.
- Facebook'ta sohbet ettiğim kişilerin çoğu öğrencidir.
- Sami changed his Facebook status.
- Sami Facebook durumunu değiştirdi.
- What about putting together a group on Facebook so we can discuss studying foreign languages?
- Facebook'ta bir grup oluşturmaya ne dersiniz, böylece yabancı dil öğrenimi hakkında tartışabiliriz?
- Mary deactivated her Facebook account.
- Mary Facebook hesabını devre dışı bıraktı.
- Do you know anyone who's not on Facebook?
- Facebook'ta olmayan birini tanıyor musun?
- He is not on Facebook.
- O, Facebook'ta değil.
- The number of people on Facebook is greater than the population of the United States.
- Facebook'taki insan sayısı Birleşik Devletler'in nüfusundan daha fazla.
- Sami had access to Layla's Facebook account.
- Sami, Leyla'nın Facebook hesabına erişime sahipti.
- Mary deactivated her Facebook account.
- Mary Facebook hesabını kapattı.
Show More (236)
|