|
- The neglected attic was filled with dusty old boxes.
- Bakımsız tavan arası tozlu eski kutularla doluydu.
- We're on a dusty planet, guys!
- Tozlu bir gezegendeyiz, çocuklar!
- We're on a dusty planet, guys!
- Tozlu bir gezegendeyiz arkadaşlar!
- The house was very dusty.
- Ev çok tozluydu.
- The furniture was dusty.
- Mobilya tozluydu.
- It's so dusty.
- Çok tozlu.
- Tom found a dusty box full of photos in his grandfather's attic.
- Tom büyükbabasının tavan arasında fotoğraflarla dolu tozlu bir kutu buldu.
- The furniture was dusty.
- Mobilyalar tozluydu.
- I like walking on dusty and rocky trails.
- Tozlu ve taşlı yollarda yürümeyi seviyorum.
- Tom found a dusty box full of photos in his grandfather's attic.
- Tom büyükbabasının tavanarasında fotoğraflarla dolu tozlu bir kutu buldu.
- The garage is dusty.
- Garaj tozlu.
- It's very dusty in here.
- Burası çok tozlu.
Show More (11)
|
