discriminate - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
discriminate ayrımcılık yapmak v.
  • I hope that the Commission discriminates according to date in this area.
  • Umarım Komisyon bu alanda tarihe göre ayrımcılık yapar.
  • Yet the draft decision enables the EU institutions to discriminate in their recruitment on the grounds of age.
  • Ancak karar taslağı, AB kurumlarının işe alımlarında yaş temelinde ayrımcılık yapmalarına olanak tanımaktadır.
  • I don't discriminate.
  • Ayrımcılık yapmam.
Show More (2)
discriminate ayırt etmek v.
  • Subtle differences in tone discriminate the original from the copy.
  • Tondaki ince farklar orijinali fotokopiden ayırt eder.
Show More (-2)
discriminate ayırmak v.
  • Subtle differences in tone discriminate the original from the copy.
  • Tonlamadaki ince farklılıklar orijinali kopyadan ayırır.
Show More (-2)
discriminate ayırım yapmak v.
  • Tom doesn't discriminate.
  • Tom ayırım yapmaz.
Show More (-2)
discriminate ayrım yapmak v.
  • Now it's illegal to discriminate.
  • Şimdi ayrım yapmak yasa dışıdır.
Show More (-2)