|
- In its fashion, the Convention produced an astonishing good result.
- Bu haliyle Sözleşme şaşırtıcı derecede iyi bir sonuç ortaya koymuştur.
- It is quite astonishing that in two decades you have not learnt any better.
- Yirmi yıl içinde daha iyisini öğrenmemiş olmanız oldukça şaşırtıcıdır.
- The most astonishing statement came in fact from the finance ministers.
- Aslında en şaşırtıcı açıklama maliye bakanlarından geldi.
- Politicians in individual Member States have, in our opinion, made some astonishing statements.
- Kanaatimizce, münferit Üye Devletlerdeki siyasetçiler bazı şaşırtıcı açıklamalarda bulunmuşlardır.
- The EU has shown astonishing powers of leadership in talks on climate change.
- AB, iklim değişikliği görüşmelerinde şaşırtıcı bir liderlik gücü göstermiştir.
- On the face of it, Islams ability to avoid this fate is astonishing, and demands careful analysis.
- Görünüşe bakılırsa, İslam'ın bu kaderden kaçınma yeteneği şaşırtıcıdır ve dikkatli bir tahlil yapılmasını gerektirir.
- Tom told Mary an astonishing story.
- Tom, Mary'ye şaşırtıcı bir hikaye anlattı.
- This is astonishing.
- Bu şaşırtıcı.
- The astonishing blow finished the match.
- Şaşırtıcı darbe maçı bitirdi.
- The answer was pretty astonishing.
- Cevap oldukça şaşırtıcıydı.
- It was astonishing.
- Şaşırtıcıydı.
- Antarctica is melting at an astonishing pace.
- Antarktika şaşırtıcı bir hızla eriyor.
- Your ignorance is astonishing.
- Cehaletiniz şaşırtıcı.
- This is astonishing.
- Şaşırtıcı.
- Tom told Mary an astonishing story.
- Tom, Mary'e şaşırtıcı bir hikaye anlattı.
- It's astonishing how fluently Bill spoke Japanese.
- Bill'in Japonca'yı bu kadar akıcı konuşması şaşırtıcı.
- She sings it in an astonishing way.
- Şaşırtıcı bir şekilde söylüyor.
- His logic possesses astonishing clearness.
- Mantığı şaşırtıcı bir berraklığa sahip.
- It was astonishing.
- O şaşırtıcıydı.
- Antarctica is melting at an astonishing pace.
- Antarktika, şaşırtıcı bir hızla eriyor.
Show More (17)
|