Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | zengin kişi | rich person n. | ||
They say he's the richest person in the city. Şehirdeki en zengin kişi olduğunu söylüyorlar. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | çok zengin kişi | nabob n. |
General | ortaçağda, özellikle yılbaşı gibi kutlamalarda, zengin aileleri evlerinde eğlendiren kişi | abbot of misrule n. |
General | iskoçya'da, ortaçağda, özellikle yılbaşı gibi kutlamalarda, zengin aileleri evlerinde eğlendiren kişi | abbot of unreason n. |