Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | zararı karşılamak | compensate v. | ||
The insurance company will compensate her for the loss. Sigorta şirketi zararını karşılayacaktır. More Sentences |
||||
General | zararı karşılamak | guerdon v. | ||
General | zararı karşılamak | recompense v. | ||
General | zararı karşılamak | cover the loss v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | (bir zararı) ödemek/karşılamak | make good (something) v. |
Idioms | bir zararı ödemek/karşılamak | make good something v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | zararı karşılamak üzere ödenen tazminat | actual damages n. |
Trade/Economic | zararı karşılamak üzere ödenen tazminat | compensatory damages n. |
Trade/Economic | muhtemel zararı karşılamak amacıyla birtakım ihtiyatları saklamak suretiyle yapılan kendi kendini sağlama alma eylemi | self insurance n. |
Law | ||
Law | zararı karşılamak üzere ödenen tazminat | general damages n. |