Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yurtdışı | abroad n. | ||
Fifty-seven percent of Erasmus students had considerable difficulties financing their stay abroad. Erasmus öğrencilerinin yüzde 57'si yurtdışında kaldıkları süreyi finanse etmekte önemli zorluklar yaşadı. More Sentences |
||||
General | yurtdışı | overseas adj. | ||
Steps should be taken immediately to freeze their overseas assets and to impose a travel ban. Yurtdışındaki mal varlıklarının dondurulması ve seyahat yasağı getirilmesi için derhal adım atılmalıdır. More Sentences |
||||
General | yurtdışı | foreign adj. | ||
Slang | ||||
Slang | yurtdışı | o.s. expr. |