yas - Turkish English Dictionary

yas

Meanings of "yas" in English Turkish Dictionary : 10 result(s)

Turkish English
Common Usage
yas mourning n.
Is it possible to send mourning clothes to the cleaner?
Yas kıyafetlerini temizleyiciye göndermek mümkün mü?

More Sentences
General
yas grieving n.
Human suffering was huge, and the grieving for the victims continues.
İnsanların çektiği acı çok büyüktü ve kurbanların yası devam ediyor.

More Sentences
yas lament n.
yas bereavement n.
yas morne [obsolete] n.
yas heartache n.
yas pule n.
Psychology
yas bereavement n.
Religious
yas avel n.
yas ovel n.

Meanings of "yas" with other terms in English Turkish Dictionary : 113 result(s)

Turkish English
Common Usage
yas tutmak mourn v.
The Iraqi people will doubtless not mourn the loss of their dictator.
Irak halkı şüphesiz diktatörlerinin yasını tutmayacaktır.

More Sentences
General
yas tutan kimse mourner n.
There were no mourners.
Yas tutan kimse yoktu.

More Sentences
yas tutmak mourn v.
The Iraqi people will doubtless not mourn the loss of their dictator.
Irak halkı şüphesiz diktatörlerinin kaybının yasını tutmayacaktır.

More Sentences
yas tutmak grieve v.
Blessings and peace to everyone who is grieving.
Bereket ve esenlik tüm yas tutanların üzerine olsun.

More Sentences
Phrasals
için yas tutmak grieve for v.
Our thoughts are with the victims of these horrendous attacks and those who grieve for them.
Düşüncelerimiz bu korkunç saldırıların kurbanları ve onlar için yas tutanlarla birliktedir.

More Sentences
General
yas tutma mourning n.
yas süresi mourning n.
yas giysisi mourning n.
yas tutma lamenting n.
yahudilikte ölen yakınların ardından tutulan yedi günlük yas dönemi shivah n.
ulusal yas national mourning n.
ölüm sonrası yedi günlük yas shivah n.
yas tutma deploration n.
yas tutanlar mourners n.
uzun süren/süreli yas/elem/keder prolonged grief n.
yas giysisi mourning clothes n.
yas tutma wail n.
profesyonel yas tutuculuk yapan kimse wailer n.
yas tutan kimse wailer n.
yas tutan kadın waileress n.
yas göstergesi olan siyah örtü mort cloth n.
yas göstergesi olan siyah örtü mort-cloth [obsolete] [uk] n.
yas tutan kimse lamenter n.
yas tutma deplorement n.
yas tutan kimse deplorer n.
yas tutan kimse griever n.
yas tutma grieving n.
yas kıyafeti dole [obsolete] n.
yas tutan kimse sigher n.
yas tutmak pine away v.
yas tutmak pine v.
yas tutmak lament v.
yas tutmak sorrow v.
yas tutmak go into mourning v.
yas ilan etmek declare mourning v.
ulusal yas ilan etmek declare national mourning v.
yas tutmak yearn [obsolete] v.
yas tutmak erme [obsolete] v.
yas tutmak wail v.
yas tutmak bemourn v.
yas tutmak morne v.
geleneksel yas belirtileri sergilemek mourn v.
yas tutmak grizzle [uk] v.
yas tutmak oversorrow [obsolete] v.
yas tutmak dole v.
yas göstergesi olarak (bayrak direğine) siyah bez bağlamak drape v.
yas tutmak croon [scotland] v.
yas tutulmamış unmourned adj.
yas tutan mourning adj.
yas dolu grief-stricken adj.
yas tutmayan unsighing adj.
yas tutmamış unsorrowed adj.
yas tutarak lamentingly adv.
Phrasals
yas tutmak cry out v.
biri için yas tutmak mourn over someone v.
biri için yas tutmak mourn for someone v.
(biri/bir şey) için yas tutmak grieve for (someone or something) v.
(biri/bir şey) için yas tutmak lament (for) (someone or something) v.
(biri/bir şey) için yas tutmak lament over (someone or something) v.
(biri/bir şey) için yas tutmak moon over (someone or something) v.
için yas tutmak mourn for v.
arkasından yas tutmak mourn for v.
(biri) için yas tutmak mourn for (one) v.
(birinin) arkasından yas tutmak mourn for (one) v.
(biri/bir şey) için yas tutmak mourn over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) arkasından yas tutmak mourn over (someone or something) v.
arkasından üzülmek/yas tutmak pine after v.
(birinin/bir şeyin) arkasından üzülmek/yas tutmak pine after (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) arkasından üzülmek/yas tutmak pine for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) arkasından üzülmek/yas tutmak pine over (someone or something) v.
için yas tutmak sorrow over v.
(biri/bir şey) için yas tutmak sorrow over (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) ardından yas tutmak weep about (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) ardından yas tutmak weep over (someone or something) v.
Phrases
(yas veya utanma işareti olarak) başına toz ve kül dökülerek in dust and ashes adv.
Colloquial
inkar etmek yas tutmanın bir parçasıdır denial is a part of grieving expr.
Idioms
yas/matem tutmak come home by weeping cross v.
yas/matem tutmak come home by weeping cross v.
birinin ardından yas/matem tutmak/üzülmek grieve over someone v.
birisi için yas tutmak grieve for someone v.
yas tutmak be in sackcloth and ashes v.
yas tutmak come home by weeping cross v.
yas tutmak wear the green willow v.
yas tutmak put on sackcloth and ashes v.
yas tutmak wear sackcloth and ashes v.
yas tutmak wear the willow v.
Trade/Economic
dönem karı vergi ve diğ yas yüküm provision for corporation income tax and other legal responsibilities on income of the period n.
Politics
milli yas national mourning n.
milli yas ilan etmek declare national mourning v.
Textile
eşini kaybetmiş bir kadının yas belirtisi olarak giydiği siyah elbise weeds n.
eşini kaybetmiş bir kadının yas belirtisi olarak giydiği siyah elbise widow's weeds n.
yas giysisi sackcloth n.
yas kıyafetleri için siyaha boyanan fitilli ipek kumaş bombazine n.
yas kıyafetleri için siyaha boyanan fitilli ipek kumaş bombazeen n.
(eski zamanlarda yas sembolü olarak giyilen) ince dokulu ipek bir kumaş love [obsolote] n.
Medical
yas süreci grief process n.
Psychology
akut yas acute mourning n.
yas danışmanlığı grief counseling n.
yas danışmanı grief counselor n.
yas çalışması mourning work n.
Religious
hamursuz bayramı'nın ikinci gününden şavuot'un ilk gününe kadar sürüp bu süre boyunca evliliklerin yasaklandığı ve yas tutulduğu 49 günlük bir dini dönem omer n.
(musevilik) ölümden sonraki bir hafta boyunca yas tutan kimse ovel n.
(yahudilik) ölen yakınların ardından tutulan yedi günlük yas dönemi shiva n.
(yahudilik) ölen yakınların ardından tutulan yedi günlük yas dönemi shibah n.
(yahudilik) ölen yakınların ardından tutulan otuz günlük yas dönemi shloshim n.
yas tutmak sit shivah v.
Geology
yas kütlesi groundwater body (gwb) n.
Entomology
yas pelerini kelebeği camberwell beauty n.
yas pelerini kelebeği mourning cloak n.
yas pelerini kelebeği mourning cloak butterfly n.
yas pelerini kelebeği nymphalis antiopa n.
yas pelerini kelebeği nymphalis n.
yas pelerini kelebeği elm butterfly n.