Turkish | English | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | yırtıp atmak | yank apart v. |
Phrasals | yırtıp atmak | rip down v. |
Phrasals | yırtıp atmak | claw away v. |
Phrasals | yırtıp atmak | claw back v. |
Phrasals | yırtıp atmak | claw off v. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | yırtıp atmak (kontratı/sözleşmeyi) | tear up v. | ||
Here in Parliament, there is a desire to tear up the UN conventions on drugs. Burada, Parlamento'da, uyuşturucuya ilişkin BM sözleşmelerini yırtıp atma arzusu var. More Sentences |
||||
Phrasals | bir şeyi (birinin/bir şeyin) üstünden yırtıp atmak | rend from (someone or something) v. | ||
Phrasals | bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden yırtıp atmak | rend something from someone or something v. | ||
Phrasals | -in üstünden yırtıp atmak | rend from v. |