yıpratıcı - Turkish English Dictionary

yıpratıcı

Meanings of "yıpratıcı" in English Turkish Dictionary : 13 result(s)

Turkish English
General
yıpratıcı corrosive adj.
The book praises Adolf Hitler and describes the corrosive power of the Jews in the 1930s.
Kitap Adolf Hitler'i övüyor ve 1930'larda Yahudilerin yıpratıcı gücünü anlatıyor.

More Sentences
yıpratıcı abrasive adj.
Do you think I'm abrasive?
Sence ben yıpratıcı mıyım?

More Sentences
yıpratıcı back-breaking adj.
The seat behind the wheel in buses and lorries is a back-breaking place of work.
Otobüs ve kamyonlarda direksiyonun arkasındaki koltuk yıpratıcı bir iş yeridir.

More Sentences
Common Usage
yıpratıcı wearing adj.
General
yıpratıcı backbreaking adj.
yıpratıcı killing adj.
yıpratıcı wearing adj.
yıpratıcı wearisome adj.
yıpratıcı fatigue adj.
yıpratıcı fatiguing adj.
yıpratıcı sawdusty adj.
yıpratıcı fretful [obsolete] adj.
Technical
yıpratıcı abrasive adj.

Meanings of "yıpratıcı" with other terms in English Turkish Dictionary : 10 result(s)

Turkish English
General
yıpratıcı şey corrosive n.
yıpratıcı (meslek) backbreaking adj.
yıpratıcı bir şekilde abrasively adv.
yıpratıcı bir biçimde killingly adv.
yıpratıcı olarak corrosively adv.
yıpratıcı bir şekilde fatiguingly adv.
Idioms
ağır/yıpratıcı/zor iş backbreaking work n.
Politics
yıpratıcı hasar attritional loss n.
Military
sürekli yıpratıcı mayın tarlası sustained attrition minefield n.
yıpratıcı mayın tarlası attrition minefield n.