Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | yürürlüğe sokmak | promulgate v. |
General | yürürlüğe sokmak | enforce v. |
Idioms | ||
Idioms | yürürlüğe sokmak | put in force v. |
Law | ||
Law | yürürlüğe sokmak | pass v. |
Law | yürürlüğe sokmak | promulgate v. |
Law | yürürlüğe sokmak | carry into effect v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | kanunu yürürlüğe sokmak | enact v. |
General | muhalefete karşı yürürlüğe sokmak | bull (through) v. |
General | ortaklaşa yürürlüğe sokmak | coenact v. |
General | (kısıtlamayı) yürürlüğe sokmak | put v. |
Phrasals | ||
Phrasals | bir planı başlatmak/yürürlüğe sokmak | launch forth v. |
Idioms | ||
Idioms | bir şeyi yürürlüğe sokmak | put something into effect v. |
Idioms | bir şeyi yürürlüğe sokmak | put something into force v. |
Idioms | (bir şeyi) yürürlüğe sokmak | carry (something) into effect v. |
Idioms | (bir şeyi, işi) yürürlüğe koymak/sokmak | get (something) off the ground v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | onaylamak ve yürürlüğe sokmak | approved and adopted v. |
Trade/Economic | tekrar yürürlüğe sokmak | reinstate v. |
Law | ||
Law | kanunu yürürlüğe sokmak | enact v. |
Politics | ||
Politics | bir programı yürürlüğe sokmak veya birtakım hedeflere ulaşmak için derhal ve doğrudan eyleme geçilmesi gerektiğini savunan kimse | maximalist n. |