Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
tourillon de piston
conserjería
yüksek bölge
History
Sentences
Meanings of
"yüksek bölge"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
yüksek bölge
high
n.
Meanings of
"yüksek bölge"
with other terms in English Turkish Dictionary : 18 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
kanada'nın toronto kenti güneybatısında yüksek teknoloji endüstrisinin yoğunlaştığı bölge
canadian technology triangle
n.
2
General
yüksek yer veya bölge
high ground
n.
Colloquial
3
Colloquial
bekar erkek oranı yüksek olan bölge
menopolis
n.
Marine
4
Marine
sıcaklığı yüksek bölge
temperature-rise region
n.
Physics
5
Physics
ay ve dünya gibi bir gökcisminin kabuğunda yüksek kütle yoğunluğuna ve yüksek yerçekimi ivmesine sahip bölge
mascon
n.
Astronomy
6
Astronomy
ay ve dünya gibi bir gökcisminin kabuğunda yüksek kütle yoğunluğuna ve yüksek yerçekimi ivmesine sahip bölge
mass concentration
n.
Botanic
7
Botanic
tropik dağlarda orman sınırının biraz üstündeki yüksek rakımlarda yetişen bodur ağaçların bulunduğu bölge
elfin forest
n.
8
Botanic
tropik dağlarda orman sınırının biraz üstündeki yüksek rakımlarda yetişen bodur ağaçların bulunduğu bölge
elfin woodland
n.
9
Botanic
tropik dağlarda orman sınırının biraz üstündeki yüksek rakımlarda yetişen bodur ağaçların bulunduğu bölge
krummholz
n.
Social Sciences
10
Social Sciences
işsizliğin yüksek olduğu bölge
grey area [uk]
n.
Geography
11
Geography
ingiltere'de yüksek derece endüstrileşmiş bir bölge
black country
n.
12
Geography
yüksek irtifalı bölge
boland [south africa]
n.
13
Geography
güney afrika'da yüksek rakımlı otlak bölge
highveld
n.
14
Geography
güney afrika'nın güneybatı kesiminde yüksek bir bölge
renosterveld
n.
15
Geography
yüksek dağlarda birikip sonradan buzula dönüşen tanecikli karın bulunduğu bir bölge
old snow
n.
Meteorology
16
Meteorology
yüksek çözünürlüklü sınırlı bölge modeli
high resolution limited area model
n.
17
Meteorology
yüksek yağışlı bölge
high precipitation area
n.
18
Meteorology
yüksek yağışlı bölge
high rainfall zone
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yüksek bölge
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy