| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | uygun koşul | suitable condition n. | ||
|
The ?U has insisted that suitable conditions for these people to return to and live in must be provided in advance. BM, bu insanların geri dönmeleri ve yaşamaları için uygun koşulların önceden sağlanması gerektiğinde ısrar etmiştir. More Sentences |
||||
| General | uygun koşul | appropriate condition n. | ||
| General | uygun koşul | proper condition n. | ||
| General | uygun koşul | convenience n. | ||
| General | uygun koşul | mean [obsolete] n. | ||
| General | uygun koşul | convenience n. | ||
| Turkish | English | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | daha uygun koşul | more suitable condition n. |
| General | daha uygun koşul | more favorable condition n. |
