| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | upscale adj. | lüks | ||
|
They went out for dinner at an upscale restaurant. Onlar lüks bir restoranda akşam yemeği için dışarı çıktılar. More Sentences |
||||
| General | upscale v. | yükseltmek | ||
| General | upscale v. | geliştirmek | ||
| General | upscale v. | bir üst modele geçirmek | ||
| General | upscale v. | yüksek gelirliler için tekrar tasarlamak | ||
| General | upscale v. | yüksek gelirliler için yeniden pazarlamak | ||
| General | upscale v. | daha büyüğüne geçmek | ||
| General | upscale v. | daha pahalısıyla değiştirmek | ||
| General | upscale v. | refah düzeyi artmak | ||
| General | upscale v. | daha müreffeh hale gelmek | ||
| General | upscale adj. | pahalı | ||
| General | upscale adj. | üst kalite | ||
| General | upscale adj. | yüksek gelirlilere hitap eden | ||
| Technical | ||||
| Technical | upscale v. | çözünürlüğünü arttırmak | ||
