unbearable - Turkish English Dictionary

unbearable

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "unbearable" in Turkish English Dictionary : 7 result(s)

English Turkish
Common Usage
unbearable adj. katlanılmaz
This uncertainty is unbearable.
Bu belirsizlik katlanılmazdır.

More Sentences
unbearable adj. çekilmez
What more could the French government do to make our lives here unbearable?
Fransız hükümeti buradaki hayatımızı çekilmez hale getirmek için daha ne yapabilir?

More Sentences
General
unbearable adj. çekilmez
She's unbearable.
Çekilmez biri o.

More Sentences
unbearable adj. dayanılmaz
Noise in the areas close to airports often reaches a level that is unbearable for millions of our fellow citizens.
Havaalanlarına yakın bölgelerdeki gürültü, milyonlarca yurttaşımız için çoğu zaman dayanılmaz bir seviyeye ulaşmaktadır.

More Sentences
unbearable adj. tahammül edilmez
Change the channel, please; that music is unbearable.
Lütfen kanalı değiştir; o müziğe tahammül edilemez.

More Sentences
unbearable adj. tahammülfersa
unbearable adj. tahammül edilemez

Meanings of "unbearable" with other terms in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

English Turkish
General
unbearable lightness of being n. varolmanın dayanılmaz hafifliği
make life unbearable for v. dünyayı dar etmek
make life unbearable for someone v. dünyayı dar etmek
make life unbearable for v. dünyayı başına dar etmek
make life unbearable for v. dünyayı zehir etmek
become unbearable v. çekilmez bir hal almak
become unbearable v. çekilmez bir hale gelmek
become unbearable v. çekilmez hale gelmek