English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | unacceptable adj. | kabul edilemez | ||
Simply to call this fraud Nigerian fraud is unacceptable and an insult to the Nigerian population. Bu dolandırıcılığı Nijerya dolandırıcılığı olarak adlandırmak kabul edilemez ve Nijerya halkına hakarettir. More Sentences |
||||
Linguistics | ||||
Linguistics | unacceptable adj. | kabul edilemez | ||
Unfortunately, the result contains many unacceptable points. Ne yazık ki sonuç kabul edilemez pek çok nokta içeriyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | unacceptable adj. | çekilmez | ||
General | unacceptable adj. | kabul olunamaz | ||
General | unacceptable adj. | tasvip edilemez | ||
General | unacceptable adj. | caiz değil |