tıkanmış

Meanings of "tıkanmış" in English Turkish Dictionary : 19 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	tıkanmış	stuffy adj.
My ears feel stuffy. Kulaklarım tıkanıyor. More Sentences
2	General	tıkanmış	stuffed adj.
This medicine will do wonders for a stuffed nose. Bu ilaç burun tıkanıklığı için harikalar yaratacaktır. More Sentences
3	General	tıkanmış	clogged adj.
Tom expects me to help Mary clean out the clogged pipe. Tom, Mary'nin tıkanmış boruyu temizlemesine yardım etmemi umuyor. More Sentences
Technical
4	Technical	tıkanmış	clogged adj.
The toilet is clogged. Tuvalet tıkanmış. More Sentences
General
5	General	tıkanmış	stoppered adj.
6	General	tıkanmış	engorged adj.
7	General	tıkanmış	obstructed adj.
8	General	tıkanmış	foul adj.
9	General	tıkanmış	chocked adj.
10	General	tıkanmış	jammed adj.
11	General	tıkanmış	choked adj.
12	General	tıkanmış	jammed with adj.
13	General	tıkanmış	congested adj.
14	General	tıkanmış	stalled adj.
Colloquial
15	Colloquial	tıkanmış	bunged up adj.
16	Colloquial	tıkanmış	kacked adj.
Technical
17	Technical	tıkanmış	plugged up adj.
Traffic
18	Traffic	tıkanmış	congested adj.
Slang
19	Slang	tıkanmış	jammed (up) adj.

Meanings of "tıkanmış" with other terms in English Turkish Dictionary : 25 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	tıkanmış tuvalet	clogged toilet n.
2	General	tıkanık/tıkanmış burun	blocked-up nose n.
3	General	tıkanmış şey	occluded front n.
4	General	açmak (tıkanmış lavabo vb'ni)	unplug v.
5	General	açmak (tıkanmış yeri)	unstop v.
6	General	tıkanmış boruyu açmak	unclog v.
7	General	tampon ile tıkanmış	tamponed adj.
8	General	çamurla tıkanmış	tamped adj.
9	General	kısmen tıkanmış	semi-clogged adj.
10	General	toz ile tıkanmış	dust-choked adj.
11	General	zamkla tıkanmış	gummy adj.
12	General	buz ile tıkanmış	icebound adj.
13	General	nefesi tıkanmış	short-breathed adj.
14	General	tıkanmış bir şekilde	congestedly adv.
15	General	su gideri tıkanmış	the drain is blocked expr.
Colloquial
16	Colloquial	pislikle tıkanmış	kacked adj.
17	Colloquial	yapış yapış/pis bir şeyle tıkanmış	kacked adj.
Idioms
18	Idioms	duygu yoğunluğundan tıkanmış	choked with emotion adj.
Construction
19	Construction	tıkanmış akış	plug flow n.
Aeronautic
20	Aeronautic	tıkanmış akım	choked flow n.
Medical
21	Medical	ateromla tıkanmış arter iç gömleğinin cerrahi olarak kesilmesi	endarterectomy n.
22	Medical	kanla tıkanmış	engorged adj.
Dermatology
23	Dermatology	tıkanmış yağ bezi nedeniyle ciltte oluşan beyazımsı kitle	whitehead n.
24	Dermatology	tıkanmış yağ bezi nedeniyle ciltte oluşan beyazımsı kitle	white-head n.
Slang
25	Slang	(çok seyreltilmiş uyuşturucuyla ilgili) tıkanmış	choked adj.