Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
börsepreis
ventas en cuotas
iç yüzünü/içini görmek
scintilla of evidence
tuzlanmış
History
Sentences
Meanings of
"tuzlanmış"
in English Turkish Dictionary : 5 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
tuzlanmış
salt
adj.
2
General
tuzlanmış
powdered [dialect] [uk]
adj.
3
General
tuzlanmış
salsamentarious
adj.
Technical
4
Technical
tuzlanmış
salted
adj.
5
Technical
tuzlanmış
salinated
adj.
Meanings of
"tuzlanmış"
with other terms in English Turkish Dictionary : 26 result(s)
Category
Turkish
English
Gastronomy
1
Gastronomy
tuzlanmış sığır eti
salt beef
n.
I found some dried
salted beef.
Biraz kurutulmuş
tuzlanmış sığır eti
buldum.
More Sentences
General
2
General
tuzlanmış domuz sırtı
bacon
n.
3
General
domuz döşü tuzlanmış
flitch
n.
4
General
kenarları/ağzı tuzlanmış bardak
salt-rimmed glass
n.
5
General
tuzlanmış sığır eti
junk
n.
Politics
6
Politics
tuzlanmış keçi derisi
pickled goat leather
n.
Food Engineering
7
Food Engineering
tuzlanmış balık
dry salted fish
n.
8
Food Engineering
tuzlanmış hamsi
salted anchovy
n.
9
Food Engineering
tuzlanmış balıkların serildiği uzun yığın
bulk
n.
Gastronomy
10
Gastronomy
genellikle kurutulmuş ve tuzlanmış morina balığı
bacalao
n.
11
Gastronomy
tuzlanmış domuz eti
salted pork
n.
12
Gastronomy
gemilerde tüketilen tuzlanmış biftek
junk
n.
13
Gastronomy
tuzlanmış yağlı domuz eti
white meat
n.
14
Gastronomy
tuzlanmış ve kurutulmuş atlantik morinası
haberdine
n.
15
Gastronomy
çeşitli şekillerde kesilmiş 80 pound'luk parçalara ayrılmış ve tuzlanmış sığır eti
mess beef
n.
16
Gastronomy
tuzlanmış domuz eti
middling meat
n.
17
Gastronomy
hafif tütsülenip tuzlanmış büyük uskumru veya ringa balığı
buckling
n.
18
Gastronomy
tuzlanmış ve kuru unlu mamul
cracker
n.
19
Gastronomy
kurutulup tuzlanmış morina
saltfish
n.
20
Gastronomy
genellikle tuzlanmış morina balığı ve patates püresiyle hazırlanan bir yemek
codfish ball
n.
21
Gastronomy
tuzlanmış domuz eti
side meat [dialect]
n.
22
Gastronomy
tuzlanmış domuz pastırması
side meat [dialect]
n.
Marine Biology
23
Marine Biology
genellikle tuzlanmış veya tütsülenmiş olarak tüketilen, nehirlere yumurtlayan tirsi balığı
alewife (alosa pseudoharengus)
n.
24
Marine Biology
genellikle tuzlanmış veya tütsülenmiş olarak tüketilen, nehirlere yumurtlayan tirsi balığı
pomolobus pseudoharengus
n.
Breeding
25
Breeding
düz serilmiş ve tuzlanmış ham deri yığını
bed
n.
Environment
26
Environment
tuzlanmış silah
salted weapon
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of tuzlanmış
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy