English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | trip on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) takılıp düşmek | ||
Watch your step, or else you will trip on the baggage. Adımınıza dikkat edin, yoksa bavullara takılıp düşersiniz. More Sentences |
||||
Phrasals | trip on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) ayağı takılmak |