tired

Meanings of "tired" in Turkish English Dictionary : 17 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	tired adj.	argın
After the trip, we felt very tired. Yolculuktan sonra, kendimizi çok yorgun hissettik. More Sentences
2	Common Usage	tired adj.	yorgun
All too often, we have seen accidents caused by tired drivers. Yorgun sürücülerin neden olduğu kazalara çok sık şahit oluyoruz. More Sentences
General
3	General	tired adj.	yorgun
I'm so tired, I thought you were my mouth. Çok yorgunum, seni ağzım sandım. More Sentences
4	General	tired adj.	bitkin
She looked very tired. O çok bitkin görünüyordu. More Sentences
Sport
5	Sport	tired adj.	yorgun
No, I'm just a little tired tonight for some reason. Hayır, bu gece bazı nedenlerden dolayı biraz yorgunum. More Sentences
Common Usage
6	Common Usage	tired adj.	yorgun düşmüş
General
7	General	tired adj.	tembel
8	General	tired adj.	bizar
9	General	tired adj.	bıkkın
10	General	tired adj.	yıpranmış
11	General	tired adj.	aşınmış
12	General	tired adj.	eskimiş
13	General	tired adj.	canına tak etmiş
14	General	tired adj.	bayatlamış
15	General	tired adj.	modası geçmiş
Automotive
16	Automotive	tired adj.	lastikli
17	Automotive	tired adj.	lastik takılmış

Meanings of "tired" with other terms in English Turkish Dictionary : 217 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	get tired v.	yorulmak
Are you starting to get tired? Yorulmaya başlıyor musun? More Sentences
2	Common Usage	be tired v.	yorulmak
All the crew were tired. Bütün ekip yoruldu. More Sentences
General
3	General	be tired of v.	usanmak
I am tired of hearing the same thing so often. Ben aynı şeyi çok sık duymaktan usandım. More Sentences
4	General	feel tired v.	yorulmak
I walked until my legs felt tired. Bacaklarım yorulana kadar yürüdüm. More Sentences
5	General	be tired of v.	bıkmak
I'm tired of all your fussing. Senin bütün yaygarandan bıktım. More Sentences
6	General	be tired of v.	yorulmak
In my opinion, the children are tired of swimming. Bence çocuklar yüzmekten yoruldu. More Sentences
7	General	feel tired v.	yorgun hissetmek
Tom told Mary that he felt tired. Tom, Mary'ye yorgun hissettiğini söyledi. More Sentences
8	General	be tired v.	yorgun olmak
Tom must be tired after working all day in the hot sun. Tom sıcak güneşte bütün gün çalıştıktan sonra yorgun olmalı. More Sentences
9	General	get tired quickly v.	çabuk yorulmak
She gets tired quickly. Çabuk yorulur. More Sentences
10	General	sound tired v.	sesi yorgun gelmek
Tom sounded tired. Tom'un sesi yorgun geliyordu. More Sentences
11	General	get tired of v.	yorulmak
The world at large is slowly getting tired of hearing reports on environmental summits with feeble outcomes. Dünyanın geneli, zayıf sonuçlara sahip çevre zirveleri raporlarını duymaktan yavaş yavaş yoruluyor. More Sentences
12	General	get tired of v.	sıkılmak
I got tired of waiting and left. Beklemekten sıkıldım ve ayrıldım. More Sentences
13	General	very tired adj.	halsiz
He told a friend that he felt very tired and weak. Bir arkadaşına kendini çok yorgun ve halsiz hissettiğini söylemiş. More Sentences
14	General	dead tired adj.	yorgun argın
He came home dead tired. Eve yorgun argın geldi. More Sentences
15	General	tired out adj.	bitkin
He was tired out. O bitkindi. More Sentences
16	General	tired of adj.	bıkmış
Tom's probably sick and tired of the way Mary's been behaving lately. Tom muhtemelen Mary'nin son zamanlardaki davranışlarından bıkmıştır. More Sentences
17	General	dead tired adj.	yorgun
I feel dead tired. Aşırı yorgun hissediyorum. More Sentences
18	General	tired out adj.	halsiz
We were tired out after our long walk. Uzun yürüyüşümüzden sonra halsiz düşmüştük. More Sentences
19	General	tired of working adj.	çalışmaktan yorulmuş
Tom got tired of working with Mary and quit. Tom Mary ile çalışmaktan yoruldu ve işi bıraktı. More Sentences
Colloquial
20	Colloquial	be tired of (something) v.	(bir şeyden) sıkılmak
I had more questions, but Tom seemed to be tired of my questions, so I didn't ask them. Başka sorularım da vardı ama Tom sorularımdan sıkılmış gibiydi, ben de sormadım. More Sentences
21	Colloquial	get tired of (something) v.	(bir şeyden) usanmak
Tom got tired of working with Mary and quit. Tom, Mary ile çalışmaktan usandı ve istifa etti. More Sentences
22	Colloquial	get tired of (something) v.	(bir şeyden) bıkmak
They get tired of having soup for lunch every day as well! Onlar da her gün öğle yemeğinde çorba içmekten bıkıyorlar! More Sentences
Speaking
23	Speaking	are you tired? expr.	yoruldun mu?
Are you tired of doing that? Bunu yapmaktan yoruldun mu? More Sentences
24	Speaking	you look tired expr.	yorgun görünüyorsun
You look tired, so you should go to bed early. Yorgun görünüyorsun, bu yüzden erken yatmalısın. More Sentences
25	Speaking	are you tired? expr.	yorgun musun?
Are you tired right now? Şu anda yorgun musun? More Sentences
26	Speaking	aren't you tired? expr.	yorgun değil misin?
Aren't you tired now? Şimdi yorgun değil misin? More Sentences
27	Speaking	aren't you tired? expr.	yorulmadın mı?
Aren't you tired now? Yorulmadın mı? More Sentences
28	Speaking	you're tired expr.	yorgunsun
You're tired. Sen yorgunsun. More Sentences
29	Speaking	you're tired expr.	yorgunsunuz
You're tired, aren't you? Yorgunsunuz, değil mi? More Sentences
General
30	General	getting tired n.	yorulma
31	General	tired woman n.	yorgun kadın
32	General	tired-looking eyes n.	yorgun bakan gözler
33	General	tired bullet n.	yorgun mermi
34	General	get tired v.	bezmek
35	General	be too tired to go on v.	şişmek
36	General	get tired v.	bıkmak
37	General	become dead tired v.	hurdahaş olmak
38	General	be tired of v.	gına gelmek
39	General	be sick and tired of v.	gına gelmek
40	General	get very tired v.	canı çıkmak
41	General	be sick and tired of v.	bıkıp usanmak
42	General	feel tired v.	ağırlık çökmek
43	General	be tired out v.	yorgunluktan canı çıkmak
44	General	be tired out v.	pestili çıkmak
45	General	sick and tired v.	burnundan gelmek
46	General	be tired out v.	canı burnunda olmak
47	General	be tired v.	bıkkınlık gelmek
48	General	get tired of v.	bezmek
49	General	be tired v.	bıkmak
50	General	make somebody sick and tired v.	iliğini kurutmak
51	General	be tired out v.	turşusu çıkmak
52	General	be tired of life v.	canından bezmek
53	General	be tired of v.	kanıksamak
54	General	be tired out v.	bitap düşmek
55	General	be sick and tired of v.	illallah demek
56	General	be tired out v.	yorgun düşmek
57	General	be dead tired v.	yorgun düşmek
58	General	get tired of v.	canına tak demek
59	General	get tired v.	canından bezmek
60	General	get tired of v.	canına tak etmek
61	General	make very tired v.	canını çıkarmak
62	General	be tired v.	yorgun düşmek
63	General	become tired v.	yorgun düşmek
64	General	get tired v.	yorgun düşmek
65	General	feel tired v.	yorgun olmak
66	General	be tired v.	kolunu kaldıracak hali olmamak
67	General	feel tired v.	hali olmamak
68	General	be extremely tired v.	kolunu kaldıracak hali olmamak
69	General	be extremely tired v.	hali olmamak
70	General	feel tired v.	kolunu kaldıracak hali olmamak
71	General	be tired v.	hali olmamak
72	General	be tired (out) v.	yorgunluk çökmek
73	General	be bone-tired v.	hali olmamak
74	General	be bone-tired v.	kolunu kaldıracak hali olmamak
75	General	be bone-tired v.	yorgunluk çökmek
76	General	be dog-tired v.	baygın düşmek
77	General	be tired of v.	-den usanmak
78	General	get bone-tired v.	yorgunluk çökmek
79	General	be too tired to think v.	(yorgunluktan) kafası durmak
80	General	be too tired to think v.	(yorgunluktan) beyni durmak
81	General	get tired of v.	bıkmak/bıkkınlık gelmek
82	General	start to get tired v.	yorulmaya başlamak
83	General	begin to get tired v.	yorulmaya başlamak
84	General	dead tired adj.	bitkin
85	General	tired of adj.	bıkkın
86	General	tired out adj.	hoşaf gibi
87	General	tired to death adj.	bitkin
88	General	dog-tired adj.	turşu gibi
89	General	dog-tired adj.	leşi çıkmış
90	General	dog-tired adj.	yorgun düşmüş
91	General	dog-tired adj.	bitkin
92	General	well-tired adj.	çok yorgun
93	General	tired of repeating adj.	dilinde tüy bitmiş
94	General	worn or tired by travel adj.	yol yorgunu
95	General	bone-tired adj.	yorgunluktan bitap düşmüş
Colloquial
96	Colloquial	be sick and tired of (something) v.	(bir şeyden) bıkıp usanmak
97	Colloquial	be sick and tired of (something) v.	(bir şeyden) çok yorulmak
98	Colloquial	be sick and tired of (something) v.	(bir şeyden) gına gelmek
99	Colloquial	be sick and tired of (something) v.	(bir şeyden) çok sıkılmak
100	Colloquial	be sick and tired of (something) v.	(bir şeyden) bezmek
101	Colloquial	be sick and tired of (something) v.	(bir şeyden) illallah demek/etmek
102	Colloquial	be sick and tired of (something) v.	(bir şey) canına tak etmek
103	Colloquial	be sick and tired of (something) v.	(bir şeyden) bıkkınlık gelmek
104	Colloquial	be tired of (something) v.	(bir şeyden) bıkmak
105	Colloquial	be tired of (something) v.	(bir şeyden) usanmak
106	Colloquial	be tired of (something) v.	(bir şeyden) gına gelmek
107	Colloquial	be tired of (something) v.	(bir şeyden) çok yorulmak
108	Colloquial	be tired of (something) v.	(bir şeyden) çok sıkılmak
109	Colloquial	be tired of (something) v.	(bir şeyden) bezmek
110	Colloquial	be tired of (something) v.	(bir şeyden) illallah demek/etmek
111	Colloquial	be tired of (something) v.	(bir şey) canına tak etmek
112	Colloquial	get tired of (something) v.	(bir şeyden) sıkılmak
113	Colloquial	get tired of (something) v.	(bir şeyden) illallah demek
114	Colloquial	get tired of (something) v.	(bir şeyden) bezmek
115	Colloquial	get tired of (something) v.	(bir şeyden) yorulmak
116	Colloquial	beat tired adj.	yorgun düşmüş
117	Colloquial	beat tired adj.	bitkin
118	Colloquial	beat tired adj.	bitap
119	Colloquial	beat tired adj.	canı çıkmış
120	Colloquial	sick and tired of (something) adj.	(bir şeyden) bıkıp usanmış
121	Colloquial	sick and tired of (something) adj.	(bir şeyden) illallah demiş/etmiş
122	Colloquial	sick and tired of (something) adj.	(bir şeyden) bezmiş
123	Colloquial	sick and tired of (something) adj.	(bir şeyden) çok sıkılmış
124	Colloquial	sick and tired of (something) adj.	(bir şeyden) çok yorulmuş
125	Colloquial	sick and tired of (something) adj.	(bir şeyden) bıkkınlık gelmiş
126	Colloquial	sick and tired of (something) adj.	(bir şey) canına tak etmiş
127	Colloquial	sick and tired of (something) adj.	(bir şeyden) gına gelmiş
128	Colloquial	you must be tired, because you've been running through my mind all day expr.	tüm gün aklımdan çıkmadın
129	Colloquial	you must be tired, because you've been running through my mind all day expr.	tüm gün kafamı meşgul ettin, yorulmuş olmalısın (bir kadını tavlamak için kullanılan klişe bir söz)
Idioms
130	Idioms	be sick and tired of someone or something v.	bıkıp usanmak
131	Idioms	grow tired of v.	bir şeyden sıkılmak
132	Idioms	be tired of repeating v.	dilinde tüy bitmek
133	Idioms	be dead tired v.	çok yorgun olmak
134	Idioms	be tired and emotional v.	sarhoş olmak
135	Idioms	be tired and emotional v.	şaşırmak
136	Idioms	be tired to death of (something) v.	(bir şeyden) çok yorulmak
137	Idioms	be tired to death of (something) v.	(bir şeyden) çok sıkılmak
138	Idioms	be tired to death of (something) v.	(bir şeyden) bezmek
139	Idioms	be tired to death of (something) v.	(bir şeyden) illallah demek/etmek
140	Idioms	be tired to death of (something) v.	(bir şey) canına tak etmek
141	Idioms	be tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan sıkılmak
142	Idioms	be tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan bıkmak
143	Idioms	be tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan usanmak
144	Idioms	be tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan gına gelmek
145	Idioms	be tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan yorulmak
146	Idioms	be tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan bezmek
147	Idioms	be tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan illallah demek/etmek
148	Idioms	be tired of something/doing something v.	bir şey/bir şey yapmak canına tak etmek
149	Idioms	get tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan sıkılmak
150	Idioms	get tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan bıkmak
151	Idioms	get tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan usanmak
152	Idioms	get tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan gına gelmek
153	Idioms	get tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan yorulmak
154	Idioms	get tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan bezmek
155	Idioms	get tired of something/doing something v.	bir şeyden/bir şey yapmaktan illallah demek/etmek
156	Idioms	get tired of something/doing something v.	bir şey/bir şey yapmak canına tak etmek
157	Idioms	born tired adj.	doğuştan yorgun
158	Idioms	born tired adj.	her zaman yorgun
159	Idioms	dog tired adj.	yorgun argın
160	Idioms	tired to death of (something) adj.	(bir şeyden) çok yorulmuş
161	Idioms	tired to death of (something) adj.	(bir şeyden) çok sıkılmış
162	Idioms	tired to death of (something) adj.	(bir şeyden) bezmiş
163	Idioms	tired to death of (something) adj.	(bir şeyden) illallah demiş/etmiş
164	Idioms	tired to death of (something) adj.	(bir şey) canına tak etmiş
165	Idioms	dog tired expr.	turşu gibi
Speaking
166	Speaking	you are very busy and tired these days expr.	bu günlerde çok meşgul ve yorgunsun
167	Speaking	it made me tired expr.	beni yordu
168	Speaking	daddy is tired expr.	baba yorgun
169	Speaking	I'm tired of your excuses expr.	bahanelerinden bıktım usandım
170	Speaking	I'm tired of waiting expr.	beklemekten yoruldum
171	Speaking	I'm so tired today expr.	bugün çok yorgunum
172	Speaking	I'm sick and tired of waiting expr.	beklemekten bıktım usandım
173	Speaking	I'm so tired too expr.	ben de çok yoruldum
174	Speaking	he made me tired expr.	beni yordu
175	Speaking	she made me tired expr.	beni yordu
176	Speaking	I'm tired of saying this expr.	bunu söylemekten yoruldum
177	Speaking	I'm a little bit tired expr.	biraz yorgunum
178	Speaking	I was very tired expr.	çok yorgundum
179	Speaking	I am dead tired expr.	çok yorgunum
180	Speaking	I'm so tired expr.	çok yorgunum
181	Speaking	I am too tired expr.	çok yoruldum
182	Speaking	I am dead tired expr.	hiç halim yok
183	Speaking	you both must be tired expr.	ikiniz de yorulmuşsunuzdur
184	Speaking	you both must be tired expr.	ikiniz de yorulmuş olmalısınız
185	Speaking	you both must be tired expr.	ikiniz de yorgunsunuzdur
186	Speaking	I'm tired of being the do-gooder expr.	iyi niyetle boşa kürek çekmekten bıktım
187	Speaking	why are you tired? expr.	neden yorgunsun?
188	Speaking	I was so tired that night expr.	o gece çok yorgundum
189	Speaking	I am dead tired expr.	ölü gibi yorgunum
190	Speaking	I'm not really that tired expr.	o kadar yorgun değilim
191	Speaking	I'm tired of you talking about her/him like that expr.	onun hakkında bu şekilde konuşmandan bıktım
192	Speaking	why are you so tired? expr.	neden bu kadar yorgunsun?
193	Speaking	why do you feel tired? expr.	neden yorgun hissediyorsun?
194	Speaking	I'm just tired expr.	sadece yorgunum
195	Speaking	you sound tired expr.	sesin yorgun geliyor
196	Speaking	I am tired expr.	yorgunum
197	Speaking	I'm tired expr.	yoruldum
198	Speaking	I'm kind of tired expr.	yoruldum biraz
199	Speaking	I'm just tired expr.	yoruldum biraz
200	Speaking	I am dead tired expr.	yorgunluktan ölüyorum
201	Speaking	you must be tired expr.	yorgun olmalısın
202	Speaking	you must be tired expr.	yorulmuş olmalısın
203	Speaking	I'm tired of asking nicely expr.	nazikçe sormaktan sıkıldım
Technical
204	Technical	rubber-tired roller n.	lastik tekerlekli silindir
205	Technical	rubber-tired tractor n.	lastik tekerlekli traktör
206	Technical	pneumatic-tired roller n.	lastik tekerlekli silindir
207	Technical	rubber-tired scraper n.	lastik tekerlekli skreyper
208	Technical	pneumatic-tired adj.	şişme lastikli
Transportation
209	Transportation	rubber-tired tram n.	lastik tekerlekli tramvay
210	Transportation	rubber-tired vehicle n.	lastik tekerlekli araç
Mining
211	Mining	self-propelled rubber tired vehicle n.	kendi kendine ilerleyen lastik tekerlekli araç
Astronomy
212	Astronomy	tired light n.	yorgun ışık
Slang
213	Slang	be sick and tired v.	bay gelmek
214	Slang	be dog-tired v.	pili bitmek
215	Slang	dog-tired adj.	pestili çıkmış
216	Slang	I'm getting tired of this shit expr.	bu boktan sıkılmaya başladım
British Slang
217	British Slang	tired and emotional adj.	sarhoş