Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | tıkanıklığı açmak | decongest v. |
General | tıkanıklığı açmak | remove the blockage v. |
General | tıkanıklığı açmak | clear the blockage v. |
General | tıkanıklığı açmak | unblock v. |
General | tıkanıklığı açmak | unchoke v. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | tıkanıklığı açmak (boru vb) | unclog v. | ||
I might be able to help you unclog your sink. Lavabonun tıkanıklığını açmana yardım edebilirim. More Sentences |
||||
General | borudaki tıkanıklığı açmak için su tesisatçıları tarafından kullanılan ipe bağlı kurşun ağırlık | mouse n. |