English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | strut out of v. | -den kibirli bir şekilde çıkmak |
Phrasals | strut out of v. | '-den kendini beğenmiş bir tavırla çıkmak |
Phrasals | strut out of v. | '-den kasıla kasıla çıkmak |
Phrasals | strut out of v. | '-den havalı bir tavırla çıkmak |
Phrasals | strut out of v. | '-den salına salına çıkmak |
English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | strut out of (some place) v. | (bir yerden) kibirli bir şekilde çıkmak |
Phrasals | strut out of (some place) v. | (bir yerden) kendini beğenmiş bir tavırla çıkmak |
Phrasals | strut out of (some place) v. | (bir yerden) kasıla kasıla çıkmak |
Phrasals | strut out of (some place) v. | (bir yerden) havalı bir tavırla çıkmak |
Phrasals | strut out of (some place) v. | (bir yerden) salına salına çıkmak |