stand alone

Meanings of "stand alone" in Turkish English Dictionary : 3 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	stand alone v.	yalnız kalmak
If it becomes stubborn indeed it stands alone. Eğer inatçı olursa gerçekten yalnız kalır. More Sentences
Technical
2	Technical	stand alone adj.	bağımsız
He stands alone as a conductor of ballet music. O, bağımsız bir bale müziği şefi. More Sentences
3	Technical	stand alone n.	özerk

Meanings of "stand alone" with other terms in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

	Category	English	Turkish
Technical
1	Technical	stand-alone adj.	bağımsız
I have a stand-alone personal computer. Bağımsız bir kişisel bilgisayarım var. More Sentences
2	Technical	stand-alone adj.	tek başına
We should therefore not look at coffee as a stand-alone issue. Bu nedenle kahveye tek başına bir mesele olarak bakmamalıyız. More Sentences
General
3	General	stand-alone adj.	özerk
Trade/Economic
4	Trade/Economic	stand-alone basis n.	bireysel raporlama temeli
5	Trade/Economic	stand-alone entity n.	bireysel raporlama işletmesi
6	Trade/Economic	stand-alone basis n.	solo bazda
7	Trade/Economic	stand-alone entity n.	solo bazda raporlayan işletme
8	Trade/Economic	stand- alone entity n.	tekil bazda işletme
9	Trade/Economic	on a stand-alone basis expr.	tekil bazda
Technical
10	Technical	stand alone systems n.	bağımsız sistemler
11	Technical	stand alone modem n.	dış modem
12	Technical	stand-alone modem n.	dış modem
13	Technical	system stand-alone optional component manager n.	sistem tek başına seçmeli bileşen yöneticisi
14	Technical	stand-alone machine n.	tek başına makine
15	Technical	stand alone controller n.	tek kontrolör
Computer
16	Computer	stand-alone software product n.	bağımsız yazılım ürünü
17	Computer	stand-alone software service n.	bağımsız yazılım hizmeti
Informatics
18	Informatics	stand-alone workstation n.	bağımsız iş istasyonu
19	Informatics	stand-alone processing n.	bağımsız işleme
20	Informatics	stand-alone system n.	bağımsız sistem
21	Informatics	stand-alone modem n.	dış modem
Telecom
22	Telecom	stand-alone system n.	bağımsız sistem
23	Telecom	stand-alone processing n.	bağımsız işleme
24	Telecom	stand-alone workstation n.	bağımsız iş istasyonu
25	Telecom	stand–alone cost n.	tek başına maliyet
26	Telecom	stand-alone n.	tek başına kullanılabilen cihaz
27	Telecom	stand-alone cost n.	tek başına maliyet
28	Telecom	stand-alone adj.	bağımsız
29	Telecom	stand-alone adj.	tek başına
Lighting
30	Lighting	stand-alone indicator light unit n.	kendi kendine yeterli bağımsız olarak çalışabilen ışıklı gösterge birimi
Automotive
31	Automotive	display stand alone n.	bağımsız gösterge
32	Automotive	sensors (stand alone) n.	bağımsız sersörler
33	Automotive	clutch actuator-electromechanical (stand alone) n.	debriyaj pedalı kumandası-elektromekanik (bağımsız)
34	Automotive	clutch actuator-hydromechanical (stand alone) n.	debriyaj pedalı kumandası-hidromekanik (bağımsız)
35	Automotive	electronic controls (stand alone) n.	elektronik kontrolller (bağımsız)
36	Automotive	electronic engine control (eec) power relay (stand-alone only) and relay controller n.	elektronik motor kontrolü (eec) güç rölesi (sadece bağımsız) ve röle kumandası
37	Automotive	hydraulic pump (stand alone) n.	hidrolik pompası (bağımsız)
38	Automotive	hydraulic lines (stand alone) n.	hidrolik boruları (bağımsız)
Military
39	Military	stand alone project n.	münferit proje
40	Military	stand-alone budget n.	müstakil bütçe