sprawl - Turkish English Dictionary

sprawl

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "sprawl" in Turkish English Dictionary : 29 result(s)

English Turkish
Common Usage
sprawl v. yayılmak
Tom is sprawled out on the sofa.
Tom kanepeye yayılmış.

More Sentences
General
sprawl v. uzanmak
Tom is sprawled out on his bed.
Tom yatağında uzanıyor.

More Sentences
Common Usage
sprawl v. yayılıp yatmak
General
sprawl n. serilme
sprawl n. yayılma
sprawl n. dağılma
sprawl n. gelişigüzel yayılma
sprawl n. dağınıklık
sprawl n. düzensiz dağılmış grup
sprawl n. dağınık grup
sprawl v. çok geniş bir alana yayılmak
sprawl v. sere serpe uzanmak
sprawl v. yayılarak oturmak
sprawl v. serilmek
sprawl v. genişlemek
sprawl v. sürünerek tırmanmak
sprawl v. sürünerek ilerlemek
sprawl v. acemice ilerlemek
sprawl v. acemice tırmanmak
sprawl v. düzensiz yayılmak
sprawl v. düzensiz gelişmek
sprawl v. dağınık olmak
sprawl v. yoldan sapmak
sprawl v. (bacak veya kollarını) gelişigüzel ayırmak
sprawl v. düzensizce hareket ettirmek
sprawl v. dağıtmak
sprawl v. dağınık bir şekilde saçmak
Geography
sprawl n. dağınık yayılma
sprawl n. (bir şehrin kırsal kesime genişlemesi ile şekillenen) kentsel alan

Meanings of "sprawl" with other terms in English Turkish Dictionary : 25 result(s)

English Turkish
General
urban sprawl n. çarpık kentleşme
Urban sprawl and chaos create many planning problems.
Çarpık kentleşme ve düzensizlik birçok planlama sorunu yaratmaktadır.

More Sentences
Trade/Economic
urban sprawl n. kentsel yayılma
Urban sprawl and chaos create many planning problems.
Kentsel yayılma ve kaos birçok planlama sorunu yaratır.

More Sentences
Architecture
urban sprawl n. kentsel yayılma
Urban sprawl is environmentally damaging.
Kentsel yayılma çevreye zarar verir.

More Sentences
General
urban sprawl n. kentin düzensiz yayılması
urban sprawl n. çarpık şehirleşme
sprawl [dialect] n. yüreklilik
sprawl [dialect] n. cesaret
sprawl [dialect] n. girişkenlik
sprawl [dialect] n. coşkunluk
sprawl out v. germek
sprawl out v. yaymak
sprawl out v. serilmek
sprawl out v. uzatmak
Phrasals
sprawl about v. (oturup) yayılmak
sprawl around v. (oturup) yayılmak
Law
anti-sprawl law n. şehirlerin merkezden banliyölere ve ötesine doğru genişlemelerini önleyici yasa
Construction
urban sprawl n. çarpık kentleşme
urban sprawl n. düzensiz gelişme
urban sprawl n. kentsel boşalma
urban sprawl n. uygunsuz kentsel gelişme
Environment
urban sprawl n. kentsel saçılma
Star Wars
sprawl 18 n. serilim 18
sprawl 34 n. serilim 34
sprawl 41 n. serilim 41
upper sprawl n. üst serilim