English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | sooner adv. | daha çabuk | ||
What will a child learn sooner than a song? Bir çocuk bir şarkıdan daha çabuk ne öğrenir? More Sentences |
||||
General | sooner adv. | çabuk | ||
The sooner Zimbabwe is rid of them the better for that wonderful country and the better for its people. Zimbabve onlardan ne kadar çabuk kurtulursa, bu harika ülke ve halkı için o kadar iyi olur. More Sentences |
||||
General | sooner adv. | daha önce/erken | ||
Why didn't you tell me about it sooner? Neden bana daha önce söylemedin? More Sentences |
||||
General | sooner adv. | daha olası | ||
General | sooner adv. | daha kolay bir şekilde | ||
General | sooner adv. | daha ihtimal dahilinde | ||
Slang | ||||
Slang | sooner n. | (birleşik devletler'in batısında) aileden kalan müstakil eve yerleşen kimse | ||
Slang | sooner n. | oklahomalı kimse | ||
Slang | sooner n. | oklahoma yerlisi | ||
Slang | sooner n. | oklahoma sakini | ||
Slang | sooner n. | (birleşik devletler'in batısında) miras kalmış evde oturan kimse |