English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | smuggle drugs v. | uyuşturucu kaçırmak | ||
I heard that Tom had been smuggling drugs into America for years before he got caught. Tom'un yakalanmadan önce yıllarca Amerika'ya uyuşturucu kaçırdığını duydum. More Sentences |
||||
General | smuggle drugs v. | uyuşturucu kaçakçılığı yapmak |