English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | rewarding adj. | faydalı | ||
I am sure that we all took away rewarding reading matter during our summer break. Eminim ki hepimiz yaz tatilimiz boyunca faydalı okumalar yaptık. More Sentences |
||||
General | rewarding adj. | değerli | ||
It was one of the most rewarding experiences of my life. Yaşamımın en değerli deneyimlerinden biriydi. More Sentences |
||||
General | rewarding adj. | ödüllendirici | ||
Secondly, creating a creative and rewarding atmosphere is of the essence, and this will be difficult. İkinci olarak yaratıcı ve ödüllendirici bir atmosfer yaratmak çok önemlidir ve bu zor olacaktır. More Sentences |
||||
General | rewarding n. | ödüllendirme | ||
General | rewarding n. | taltif | ||
General | rewarding adj. | karlı | ||
General | rewarding adj. | ümit verici | ||
General | rewarding adj. | ileriye yönelik | ||
General | rewarding adj. | yapmaya değer | ||
General | rewarding adj. | tatminkar | ||
General | rewarding adj. | çekici | ||
General | rewarding adj. | cazip | ||
General | rewarding adj. | memnun eden |