result in

Meanings of "result in" in Turkish English Dictionary : 10 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	result in v.	sonuçlanmak
The truth is that, unfortunately, mistaken policies always result in human disasters on the ground. Gerçek şu ki, ne yazık ki yanlış politikalar her zaman insani felaketlerle sonuçlanmaktadır. More Sentences
2	General	result in v.	yol açmak
There is a clear danger that a ban on them might result in severe shortages of these products. Bu ürünlerin yasaklanmasının ciddi kıtlıklara yol açabileceği yönünde açık bir tehlike bulunmaktadır. More Sentences
3	General	result in v.	sonuç doğurmak
This has never, however, resulted in their being enforced under the auspices of the UN. Ancak bu hiçbir zaman BM himayesi altında uygulanmaları sonucunu doğurmadı. More Sentences
4	General	result in v.	ile sonuçlanmak
This analysis resulted in the Commission papers presented in March 2001. Bu analiz, Mart 2001'de sunulan Komisyon belgeleri ile sonuçlanmıştır. More Sentences
5	General	result in v.	sonucunu doğurmak
This results in the same tools being cheap in one country and expensive in another. Bu da aynı araçların bir ülkede ucuz, diğerinde pahalı olması sonucunu doğurmaktadır. More Sentences
6	General	result in n.	sonuçlanma
7	General	result in v.	neticelenmek
Technical
8	Technical	result in v.	meydana gelmek
9	Technical	result in v.	sebep olmak
10	Technical	result in v.	sonuçlandırmak

Meanings of "result in" with other terms in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	result in success v.	başarıyla sonuçlanmak
I'm sure your efforts will result in success. Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim. More Sentences
2	General	result in death v.	ölümle sonuçlanmak
Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death. Birkaç gün bir şey yiyip içmemek ölümle sonuçlanabilir. More Sentences
3	General	result in confusion v.	şaşkınlığa sebebiyet vermek
4	General	result in confusion v.	şaşkınlık yaratmak
5	General	result in confusion v.	şaşkınlığa sebep olmak
6	General	result in a tragedy v.	acı son ile bitmek
7	General	result in a tragedy v.	acı sonla bitmek
8	General	result in a calamity v.	acı sonla bitmek
9	General	result in a calamity v.	acı son ile bitmek
10	General	result in one's favor v.	lehine sonuçlanmak
11	General	result in crisis v.	krize yol açmak
12	General	result in crisis v.	krize neden olmak
13	General	result in crisis v.	krizle sonuçlanmak
14	General	result in crisis v.	kriz ile sonuçlanmak
15	General	result in crisis v.	krize sebep olmak
16	General	result in loss or damage v.	zararla sonuçlanmak
Phrasals
17	Phrasals	result in (something) v.	(bir şeyle) sonuçlanmak
18	Phrasals	result in (something) v.	(bir şeye) yol açmak
19	Phrasals	result in (something) v.	(bir şeyle) neticelenmek
20	Phrasals	result in (something) v.	(bir şeye) sebep olmak
Speaking
21	Speaking	this will result in expr.	...ile sonuçlanacaktır
Trade/Economic
22	Trade/Economic	revaluation surplus in the result of revaluation made by participations n.	iştirakler yeniden değerleme artışı
23	Trade/Economic	cash shorts discrepancies in the result of taking physical inventory and deliveries n.	sayım ve tesellüm noksanları
24	Trade/Economic	cash over discrepancies in the result of taking physical inventory and deliveries n.	sayım ve tesellüm fazlaları
Politics
25	Politics	result a procedure in a decision n.	sürecin bir kararla sonuçlandırılması
Military
26	Military	result in loss or damage v.	hasarla sonuçlanmak