English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | reply n. | cevap | ||
I am astonished by the clarity of your reply; it is something we are not used to from you. Cevabınızın netliği karşısında hayrete düştüm; bu sizden alışık olmadığımız bir şey. More Sentences |
||||
Common Usage | reply n. | yanıt | ||
His reply is very positive. Yanıtı çok olumlu. More Sentences |
||||
Common Usage | reply v. | yanıtlamak | ||
I think that is the question that is being asked and the question to which you are asking us to reply. Bence sorulan soru ve bizden yanıtlamamızı istediğiniz soru budur. More Sentences |
||||
General | ||||
General | reply n. | cevap | ||
I am astonished by the clarity of your reply; it is something we are not used to from you. Cevabınızın netliği karşısında hayrete düştüm; bu sizden alışık olmadığımız bir şey. More Sentences |
||||
General | reply n. | yanıt | ||
His reply is very positive. Yanıtı çok olumlu. More Sentences |
||||
General | reply v. | yanıt vermek | ||
Mrs Maes, you have raised some very sore points, and I will give you a very clear reply. Sayın Maes, çok hassas noktalara değindiniz ve ben de size çok net bir yanıt vereceğim. More Sentences |
||||
General | reply v. | cevaplamak | ||
Questions Nos 19, 20 and 21 will be replied to in writing. 19, 20 ve 21 numaralı sorular yazılı olarak cevaplandırılacaktır. More Sentences |
||||
General | reply v. | karşılık vermek | ||
Sami didn't reply. Sami karşılık vermedi. More Sentences |
||||
General | reply v. | cevap vermek | ||
I shall reply by dividing my comments into three entities. Yorumlarımı üç bölüme ayırarak cevap vereceğim. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | reply n. | cevap | ||
I am astonished by the clarity of your reply; it is something we are not used to from you. Cevabınızın netliği karşısında hayrete düştüm; bu sizden alışık olmadığımız bir şey. More Sentences |
||||
Technical | reply v. | cevap vermek | ||
I shall reply by dividing my comments into three entities. Yorumlarımı üç bölüme ayırarak cevap vereceğim. More Sentences |
||||
Technical | reply v. | karşılık vermek | ||
Sami didn't reply. Sami karşılık vermedi. More Sentences |
||||
General | ||||
General | reply n. | mukabele | ||
General | reply n. | karşılık | ||
General | reply n. | cevaba cevap | ||
General | reply n. | karşı cevap | ||
General | reply v. | cevaplandırmak | ||
General | reply v. | geri cevaplamak | ||
General | reply v. | yankılanmak | ||
General | reply v. | çınlamak | ||
Law | ||||
Law | reply n. | davalının itirazına davacının verdiği yanıt | ||
Law | reply n. | davalının karşı iddialarına davacının verdiği yanıt | ||
Law | reply v. | davalının itirazına yanıt vermek | ||
Computer | ||||
Computer | reply expr. | yanıtla | ||
Military | ||||
Military | reply n. | parolaya verilen cevap |