quicken - Turkish English Dictionary

quicken

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "quicken" in Turkish English Dictionary : 24 result(s)

English Turkish
General
quicken v. hızlanmak
The tempo of the song started to quicken.
Şarkının temposu hızlanmaya başladı.

More Sentences
quicken v. artırmak
The sight of her smile quickened his excitement.
Kadının gülümsemesini görmek onun heyecanını artırdı.

More Sentences
Common Usage
quicken v. çabuklaştırmak
General
quicken v. dirilmek
quicken v. hızlandırmak
quicken v. neşelendirmek
quicken v. neşelenmek
quicken v. çabuklaşmak
quicken v. hayata döndürmek
quicken v. canlandırmak
quicken v. çabuklaştırmak
quicken v. diriltmek
quicken v. zindeleşmek
quicken v. ivme kazandırmak
quicken v. uyandırmak
quicken v. canlanmak
quicken v. hareketlendirmek
quicken v. süratini artırmak
quicken v. hız vermek
quicken v. süratlendirmek
quicken v. sürat vermek
quicken v. hız kazandırmak
Medical
quicken v. (doğmamış fetüs) yaşam belirtisi göstermek
quicken v. hamilelikte fetüsün hareketlerinin hissedilebildiği döneme girmek

Meanings of "quicken" with other terms in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

English Turkish
General
quicken one's steps v. adımlarını sıklaştırmak
Idioms
quicken one's pulse v. heyecanlandırmak
quicken the pulse v. heyecanlandırmak
quicken somebody's pulse v. heyecanlandırmak
quicken somebody's pulse v. ilgi çekmek
quicken the pulse v. ilgi çekmek
quicken one's pulse v. ilgi çekmek
Botanic
quicken tree n. kuş üvezi
quicken tree n. üvez ağacı