purity - Turkish English Dictionary

purity

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "purity" in Turkish English Dictionary : 16 result(s)

English Turkish
Common Usage
purity n. saflık
Threshold values for product purity are standard and necessary in numerous industries.
Ürün saflığı için eşik değerler birçok sektörde standart ve gereklidir.

More Sentences
General
purity n. saflık
We need freedom of choice for consumers and, in order to guarantee it, we need purity requirements.
Tüketiciler için seçim özgürlüğüne ve bunu garanti altına almak için de saflık gerekliliklerine ihtiyacımız var.

More Sentences
Construction
purity n. saflık
Mr Lannoye's amendments have caused confusion in the name of purity when we come to the issue of honey.
Sayın Lannoye'nin değişiklikleri, bal konusuna geldiğimizde saflık adına kafa karışıklığına neden olmuştur.

More Sentences
General
purity n. iffet
purity n. temizlenme
purity n. safiyet
purity n. masumluk
purity n. taharet
purity n. ırz
purity n. namus
purity n. paklık
purity n. nezaket
purity n. temizlik
purity n. arılık
Mining
purity n. saflık durumu
Biochemistry
purity n. arılık

Meanings of "purity" with other terms in English Turkish Dictionary : 43 result(s)

English Turkish
Technical
high purity n. yüksek saflık
Products are required to meet the highest purity and quality standards.
Ürünlerin en yüksek saflık ve kalite standartlarını karşılaması gerekmektedir.

More Sentences
General
purity grade n. saflık derecesi
gold purity n. altın ayarı
attic purity n. dilde aşırı sadelik
Technical
steam purity n. buhar saflığı
ultrahigh purity n. çok yüksek kerteli arılık
low purity n. düşük arılık
low purity metal n. düşük arılıklı metal
air purity n. hava temizliği
air purity n. hava saflığı
contaminants and purity classes n. kirlilikler ve saflık sınıfları
oxygen purity n. oksijen arılığı
oxygen purity n. oksijen saflığı
degree of purity n. saflık derecesi
colour purity magnet n. renk saflaştırma mıknatısı
radionuclide purity n. radyoaktif saflık
high-purity germanium crystals n. yüksek saflıkta germanyum kristaller
high-purity hydrocarbon n. yüksek saflıktaki hidrokarbon
high-purity n. yüksek saflık
hgih purity n. yüksek saflık
high purity n. yüksek arılık
high-purity germanium detector n. yüksek arılıklı germanyum algılayıcı
Informatics
signal purity n. işaretin saflığı
Telecom
spectral purity n. spektrum arılığı
Television
colour purity magnet n. renk saflaştırma mıknatısı
Lighting
colorimetric purity n. renkölçümsel arılık
colorimetric purity n. tayfsal renk yoğunluğu
excitation purity n. uyartı arılığı
Mining
high purity grade n. yüksek saflık dereceli
Medical
chemical purity n. kimyasal saflık
chromatographic purity n. kromatografik saflık
microbial purity n. mikrobik saflık
radiochemical purity n. radyokimyasal saflık
purity test n. saflık testi
ceramic material based on high purity alumina n. yüksek saflıkta alümina esaslı seramik malzeme
Food Engineering
methods of analysis for verifying that certain additives used in foodstuffs satisfy criteria of purity n. gıda katkı maddelerinin saflık kriterleri analiz metotları
specific criteria of purity for emulsifiers, stabilizers, thickeners and gelling agents for use in foodstuffs n. gıda maddelerinde kullanılan yumuşatıcı, sabitleştirici, yoğunlaştırıcı ve jelleştirici maddelerin saflık derecesini belirleyen bazı ölçütler
specific purity criteria on food additives other than colors and sweeteners n. gıdalarda kullanılan tatlandırıcılar ve renklendiriciler dışındaki katkı maddeleri
Chemistry
chemical purity n. kimyasal arılık
purity criteria n. saflık kriterleri
purity classification n. saflık sınıflandırması
Agriculture
varietal purity n. çeşit safiyeti
Tobacco
nicotine purity n. nikotin saflığı