pumpkin - Turkish English Dictionary

pumpkin

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "pumpkin" in Turkish English Dictionary : 6 result(s)

English Turkish
Common Usage
pumpkin n. kabak
I like to drink pumpkin soup.
Ben kabak çorbası içmeyi severim.

More Sentences
General
pumpkin n. balkabağı
Pumpkin season's over, and I stay way the hell away from birch beer.
Balkabağı mevsimi bitti ve ben huş ağacı birasından kesinlikle uzak duruyorum.

More Sentences
Gastronomy
pumpkin n. balkabağı
Pumpkin season's over, and I stay way the hell away from birch beer.
Balkabağı sezonu bitti ve ben huş birasından tamamen uzak duruyorum.

More Sentences
Botanic
pumpkin n. balkabağı
I will eat pumpkin pudding.
Balkabaklı puding yiyeceğim.

More Sentences
General
pumpkin n. helvacıkabağı
Gastronomy
pumpkin n. kestane kabağı

Meanings of "pumpkin" with other terms in English Turkish Dictionary : 38 result(s)

English Turkish
General
pumpkin pie n. balkabaklı turta
Tom baked his wife a pumpkin pie.
Tom karısına balkabağı turtası pişirdi.

More Sentences
pumpkin pie n. balkabağı turtası
pumpkin with syrup and walnuts n. kabak tatlısı
pumpkin seed n. kabak çekirdeği
pumpkin seed oil n. kabak çekirdegi yağı
pumpkin spice latte n. kabak aromalı latte
pumpkin helmet n. balkabağından miğfer
pumpkin helmet n. balkabağı miğfer
unshelled pumpkin seed n. kabuksuz kabak çekirdeği
carve a pumpkin v. kabak oymak
pumpkin shaped adj. balkabağı şeklinde
Idioms
turn into a pumpkin v. uyumaya gitmek
turn into a pumpkin v. yatmaya gitmek
turn into a pumpkin v. uyumak
turn into a pumpkin v. gecenin sonuna gelmek
easy peasy pumpkin peasy expr. çok kolay
easy peasy pumpkin peasy expr. çocuk oyuncağı
Computer
pumpkin and cat n. balkabağı ve kedi
Gastronomy
oven baked pumpkin in syrup n. kabak tatlısı
pumpkin seeds n. kabak çekirdeği
roasted pumpkin seed n. kavrulmuş kabak çekirdeği
Botanic
wild pumpkin n. abd'nin ve meksika'nın kurak bölgelerinde yetişen meyvesi yenmeyen çok yıllık bir asma
autumn pumpkin n. balkabağı
pumpkin vine n. balkabağı
autumn pumpkin (cucurbita pepo) n. sakız kabağı
butternut pumpkin [australia] n. yemeklerde kullanılan bir tür balkabağı
Agriculture
pumpkin seed n. kabak tohumu
Hunting
pumpkin ball n. büyük hayvanları avlamak için kullanılan top şeklinde bir mermi
Slang
pumpkin head n. kabak kafalı
pumpkin head n. beyinsiz
pumpkin head n. salak
pumpkin head n. avanak
pumpkin head n. mankafa
pumpkin head n. başından ve yüzünden yaralanmış mahkum
pumpkin head n. başına ve yüzüne vurularak feci şekilde dövülmüş mahkum
pumpkin head n. başından ve yüzünden yaralama
pumpkin head n. başına ve yüzüne vurarak fena halde dövme
give a pumpkin head degree v. birinin suratını darmadağın etmek