pulsating - Turkish English Dictionary
History

pulsating

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "pulsating" in Turkish English Dictionary : 16 result(s)

English Turkish
General
pulsating n. pals
pulsating n. atış
pulsating adj. çarpan
pulsating adj. atımlı
pulsating adj. sarsmalı
pulsating adj. titreşimli
pulsating adj. heyecanlı
Technical
pulsating n. nabiz atışı
pulsating n. pals
Telecom
pulsating n. işaretle atım
pulsating adj. atımlı
pulsating adj. titreşimli
Physics
pulsating adj. değişken
pulsating adj. sabit olmayan
pulsating adj. dalgalı
pulsating adj. hareketli

Meanings of "pulsating" with other terms in English Turkish Dictionary : 20 result(s)

English Turkish
General
pulsating star n. titreşen yıldız
pulsating water engine boat n. pop pop tekne
pulsating water engine boat n. bir tür oyuncak tekne
Advertising
pulsating light n. kayar led
Technical
pulsating flow n. atımlı akış
pulsating voltage n. atımlı gerilim
pulsating direct current n. düzgün değişen doğru akım
pulsating combustion n. sarsıntılı yanma
pulsating load n. sarsma yükü
pulsating stress n. sarsıntı gerilimi
pulsating load n. titreşim yükü
pulsating slug flow n. titreşimli vana akışı
Computer
pulsating flow n. atımlı akış
pulsating voltage n. atımlı gerilim
Construction
determination of the resistance of external wall systems to driving rain under pulsating air pressure n. hava basıncı altında şiddetli yağmura bütün dış duvar sistemlerinin dayanımının belirlenmesi
Aeronautic
pulsating jet engine n. palslı jet motoru
Physics
pulsating universe n. salınan evren
Astronomy
pulsating star n. atınımlı yıldız
pulsating star n. titreşen yıldız
pulsating star n. zonklayan yıldız