prehensile - Turkish English Dictionary

prehensile

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "prehensile" in Turkish English Dictionary : 12 result(s)

English Turkish
General
prehensile adj. kavrayıcı
The elephant's trunk is so prehensile that it can pick up a coin from the ground.
Filin hortumu o kadar kavrayıcıdır ki yerden bir madeni parayı dahi alabilir.

More Sentences
prehensile adj. tutma yeteneği olan
prehensile adj. kavrayabilen
prehensile adj. açgözlü
prehensile adj. paragöz
prehensile adj. hırslı
prehensile adj. tamahkar
Technical
prehensile adj. kavrayabilen
prehensile adj. sarılıcı
prehensile adj. tutucu
Medical
prehensile adj. prehensil
Zoology
prehensile adj. (hayvan kuyruğu veya uzvu) kavrayabilir