powerful

Meanings of "powerful" in Turkish English Dictionary : 26 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	powerful adj.	güçlü
The companies we are dealing with here are quite powerful. Burada karşı karşıya olduğumuz şirketler oldukça güçlü. More Sentences
2	Common Usage	powerful adj.	kuvvetli
You are still a powerful sign and reminder to us. Sen bizim için hala kuvvetli bir işaret ve hatırlatıcısın. More Sentences
General
3	General	powerful adj.	kuvvetli
Strange, powerful forces possess them through that opening. Tuhaf, kuvvetli güçler onları bu açıklıktan ele geçiriyor. More Sentences
4	General	powerful adj.	tesirli
Exercising is a powerful method to break this loop. Egzersiz yapmak bu döngüyü kırmak adına tesirli bir yöntemdir. More Sentences
5	General	powerful adj.	nüfuzlu
Investments resulting in huge losses for some very powerful people. Yatırımlar bazı nüfuzlu üst düzey insanlar için büyük kayıplarla sonuçlandı. More Sentences
6	General	powerful adj.	etkili
And influencer marketing is a powerful way to achieve this goal. Etkileyici pazarlama da bu hedefe ulaşmanın etkili bir yoludur. More Sentences
7	General	powerful adj.	güçlü
The European Union is in a very powerful position to do this. Avrupa Birliği bunu yapabilecek çok güçlü bir konumdadır. More Sentences
8	General	powerful adj.	keskin
That flower has a powerful smell. O çiçeğin keskin bir kokusu var. More Sentences
9	General	powerful adj.	kudretli
These people are too powerful for you. Bu insanlar sizin için çok kudretli. More Sentences
10	General	powerful adj.	muhteşem
11	General	powerful adj.	iktidarlı
12	General	powerful adj.	muktedir
13	General	powerful adj.	kadir
14	General	powerful adj.	zorlu
15	General	powerful adj.	yetkili
16	General	powerful adj.	kodaman
17	General	powerful adj.	kuvvet
18	General	powerful adj.	erkli
19	General	powerful adj.	ensesi kalın
20	General	powerful adj.	meşebüken
21	General	powerful adj.	çok miktarda
22	General	powerful adv.	büyük ölçüde
23	General	powerful adv.	aşırı
24	General	powerful adv.	çok
Mining
25	Mining	powerful adj.	kapasitesi büyük (cevher damarı)
Chemistry
26	Chemistry	powerful adj.	tepkimede tesirli

Meanings of "powerful" with other terms in English Turkish Dictionary : 34 result(s)

	Category	English	Turkish
Computer
1	Computer	more powerful adj.	daha güçlü
It has a larger population, it is more powerful and has more solidarity - it can still change world order. Daha büyük bir nüfusa sahiptir, daha güçlüdür ve daha fazla dayanışma gösterir; yani hala dünya düzenini değiştirebilir. More Sentences
General
2	General	powerful nations of the world n.	yedi düvel
3	General	powerful hand n.	güçlü el
4	General	powerful current n.	güçlü akım
5	General	most powerful test n.	en güçlü sınama
6	General	a powerful microscope n.	güçlü bir mikroskop
7	General	powerful enemy n.	güçlü düşman
8	General	most powerful impact n.	en güçlü etki
9	General	make more powerful v.	gücünü artırmak
10	General	become more powerful v.	gücüne güç katmak
11	General	have a powerful complexion v.	etkili bir görünüme sahip olmak
12	General	be very powerful v.	çok güçlü olmak
13	General	feel a (powerful) desire (to attain something) v.	hırs yapmak
14	General	all powerful adj.	mutlak güce sahip
15	General	all powerful adj.	çok güçlü
16	General	financially powerful adj.	maddi yönden güçlü
17	General	powerful explosive adj.	güçlü patlayıcı
18	General	unmistakably powerful adj.	kaçınılmaz bir biçimde güçlü
19	General	all-powerful adj.	her şeye gücü yeten
20	General	all-powerful adj.	her şeye kadir
Phrases
21	Phrases	powerful army powerful country n.	güçlü ordu güçlü ülke
Trade/Economic
22	Trade/Economic	financially powerful adj.	mali açıdan güçlü
Computer
23	Computer	most powerful test n.	en güçlü sınama
Telecom
24	Telecom	powerful regulator n.	yetkili düzenleyici
Statistics
25	Statistics	asymptotically most powerful test n.	asimptotik olarak en güçlü sınama
26	Statistics	uniformly most powerful test n.	değişmez en güçlü sınama
27	Statistics	most powerful test n.	en güçlü sınama
28	Statistics	most powerful test n.	en kuvvetli test
29	Statistics	most powerful critical region n.	en kuvvetli kritik saha
30	Statistics	most powerful rank test n.	en güçlü sıra sınaması
31	Statistics	most powerful critical region n.	en güçlü dönüşül bölge
32	Statistics	locally most powerful rank order test n.	yerel olarak en güçlü aralık sıra sınaması
33	Statistics	locally assymptotically most powerful test n.	yerel olarak asimptotik en güçlü sınama
Sport
34	Sport	powerful forward n.	güçlü hücum oyuncusu