English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Idioms | pave the way (for someone or something) v. | (biri/bir şey için) zemin hazırlamak | ||
Trampling over human rights today paves the way for conflict tomorrow. Bugün insan haklarının çiğnenmesi yarın çatışmaya zemin hazırlar. More Sentences |
||||
Idioms | pave the way (for someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) yolunu açmak | ||
Idioms | pave the way (for someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) önünü açmak | ||
Idioms | pave the way (for someone or something) v. | (biri/bir şey için) ortam hazırlamak |