English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | ooze from v. | bir şeyden sızmak |
Phrasals | ooze from v. | bir şeyden akmak |
Phrasals | ooze from v. | bir şeyden kaçak yapmak |
Phrasals | ooze from v. | bir şeyden dışarı sızıntı yapmak |
Phrasals | ooze from v. | bir şeyden süzülmek |
Phrasals | ooze from v. | bir şeyden yavaşça akmak |
Phrasals | ooze from v. | bir şeyden damlamak |
Phrasals | ooze from v. | birinden bir şey akmak |
Phrasals | ooze from v. | birinin her tarafından bir şey akmak |
Phrasals | ooze from v. | birinin bir özelliği dışına taşmak |
Phrasals | ooze from v. | birinin her tarafından bir şey fışkırmak |