|
Category |
English |
Turkish |
|
General |
|
1 |
General |
fall back on v.
|
başvurmak |
|
If, as in Nice, the IGC does not solve institutional bottlenecks, is there a plan B we can fall back on?
Nice'de olduğu gibi IGC kurumsal darboğazları çözemezse, başvurabileceğimiz bir B planı var mı?
More Sentences
|
2 |
General |
look back on v.
|
anımsamak |
|
He often looks back on his high school days.
Sık sık lise günlerini anımsıyor.
More Sentences
|
Phrasals |
|
3 |
Phrasals |
cut back on v.
|
azaltmak |
|
I hope that cutting back on safety, which became so apparent in Überlingen, will not have fatal consequences.
Umarım Überlingen'de çok açık bir şekilde ortaya çıkan güvenlik önlemlerinin azaltılması ölümcül sonuçlar doğurmaz.
More Sentences
|
4 |
Phrasals |
cut back on v.
|
kısıntıya gitmek |
|
No holes in the Budget are stopped if we cut back on art and culture; we are just the poorer thereby.
Sanat ve kültürden kısıntıya gidersek bütçedeki delikler kapanmaz; sadece daha fakir oluruz.
More Sentences
|
General |
|
5 |
General |
get back on the rails v.
|
yoluna girmek |
|
6 |
General |
lie on one's back v.
|
sırtüstü yatmak |
|
7 |
General |
fall back on v.
|
müracaat etmek |
|
8 |
General |
turn one's back on v.
|
sırt çevirmek |
|
9 |
General |
take on one's back v.
|
sırtlamak |
|
10 |
General |
keep something on the back burner v.
|
sonra çalışmak üzere şimdilik ertelemek |
|
11 |
General |
go back on one's word v.
|
sözünden dönmek |
|
12 |
General |
take on one's back v.
|
arkalamak |
|
13 |
General |
think back on v.
|
aklına getirmek |
|
14 |
General |
go back on v.
|
dönmek |
|
15 |
General |
lie on one's back v.
|
sırt üstü yatmak |
|
|
16 |
General |
keep something on the back burner v.
|
daha sonra bakmak üzere bir kenara koymak |
|
17 |
General |
be thrown back on one's own resources v.
|
yalnızca kendi yetenekleriyle idare etmek zorunda kalmak |
|
18 |
General |
get back on the rails v.
|
yoluna koymak |
|
19 |
General |
lie on one's back v.
|
arka üstü yatmak |
|
20 |
General |
cut back on something v.
|
kesinti yapmak |
|
21 |
General |
go back on v.
|
caymak |
|
22 |
General |
be back on amicable terms v.
|
yeniden dostane ilişkiler kurmak |
|
23 |
General |
back on one's word v.
|
su koyvermek |
|
24 |
General |
pat on the back v.
|
tebrik etmek |
|
25 |
General |
have one's own back on somebody v.
|
intikamını almak |
|
26 |
General |
go back on one's promise v.
|
sözünden dönmek |
|
27 |
General |
go back on v.
|
inkar etmek |
|
28 |
General |
look back on v.
|
geçmişe dönüp bakmak |
|
29 |
General |
fall back on v.
|
son çare olarak başvurmak |
|
30 |
General |
turn one's back on v.
|
dirsek çevirmek |
|
31 |
General |
go back on someone v.
|
birine ihanet etmek |
|
32 |
General |
think back on v.
|
hatırlamak |
|
33 |
General |
look back on v.
|
yeniden gözden geçirmek |
|
34 |
General |
fallen back on v.
|
başvurmak |
|
35 |
General |
get one's own back on somebody v.
|
intikamını almak |
|
|
36 |
General |
fall back on v.
|
el atmak |
|
37 |
General |
get one's own back on v.
|
acısını çıkarmak |
|
38 |
General |
get one's own back on v.
|
acısını çıkartmak |
|
39 |
General |
have one's own back on v.
|
acısını çıkartmak |
|
40 |
General |
have one's own back on v.
|
acısını çıkarmak |
|
41 |
General |
get back on the road v.
|
yola devam etmek |
|
42 |
General |
go back on the agreement v.
|
anlaşmaya sadık kalmamak |
|
43 |
General |
lie back on pillow v.
|
sırtını yastığa yaslamak |
|
44 |
General |
go back on the contract v.
|
sözleşmeye sadık kalmamak |
|
45 |
General |
lie back on pillow v.
|
yastığa yaslanmak |
|
46 |
General |
go back on the contract v.
|
sözleşmeyi ihlal etmek |
|
47 |
General |
go back on the agreement v.
|
anlaşmayı ihlal etmek |
|
48 |
General |
turn one's back (on somebody) v.
|
sırt çevirmek |
|
49 |
General |
go back on the agreement v.
|
anlaşma bozmak |
|
50 |
General |
cut back on the service v.
|
hizmeti sonlandırmak |
|
51 |
General |
cut back on the service v.
|
hizmeti durdurmak |
|
52 |
General |
go back on the agreement v.
|
anlaşmaya uymamak |
|
53 |
General |
get one's life back on track v.
|
hayatını yeniden rayına oturtmak |
|
54 |
General |
back on track v.
|
eski seyrini kazanmak |
|
55 |
General |
back on track v.
|
yoluna girmek |
|
56 |
General |
get some rash on one's back v.
|
sırtında döküntüler olmak |
|
57 |
General |
cut back on expenses v.
|
masrafları kısmak |
|
58 |
General |
cut back on expenses v.
|
masraflarda kısıntıya gitmek |
|
59 |
General |
lean back on the wall v.
|
sırtını duvara yaslamak |
|
60 |
General |
look back on one's accomplishments with satisfaction v.
|
geriye dönüp baktığında başarılarından memnun olmak |
|
61 |
General |
get back on one's feet financially v.
|
finansal olarak (yeniden) kendi ayaklarının üzerinde durmak |
|
62 |
General |
get back on task v.
|
göreve dönmek |
|
63 |
General |
want someone back out on the street v.
|
birinin sokaklara geri dönmesini istemek |
|
64 |
General |
need a career to fall back on v.
|
sırtını dayayacağı bir kariyere ihtiyaç duymak |
|
65 |
General |
get the jumper/sweater on back to front v.
|
kazağın önünü arkasına giymek |
|
66 |
General |
turn the back on one v.
|
sırtını dönmek |
|
67 |
General |
turn the back on one v.
|
terk etmek |
|
68 |
General |
turn the back on one v.
|
bırakmak |
|
69 |
General |
turn the back on one v.
|
vazgeçmek |
|
70 |
General |
get one's dick sewn back on v.
|
cinsel organını yerine geri diktirmek |
|
71 |
General |
go back on v.
|
terk etmek |
|
72 |
General |
flat on one's back adj.
|
yatalak |
|
73 |
General |
on one's back adv.
|
sırtüstü |
|
74 |
General |
on horse back adv.
|
at sırtında |
|
75 |
General |
those on the back row pron.
|
arka sıradakiler |
|
|
Phrasals |
|
76 |
Phrasals |
step back on someone v.
|
adımını geri atıp birinin üzerine basmak |
|
77 |
Phrasals |
go back on v.
|
bir sözü tutamamak |
|
78 |
Phrasals |
go back on v.
|
caymak |
|
79 |
Phrasals |
reflect back on something v.
|
geçmişi düşünmek/hatırlamak |
|
80 |
Phrasals |
go back on v.
|
(sözü yerine getirmekten) geri kalmak |
|
81 |
Phrasals |
go back on v.
|
vazgeçmek |
|
82 |
Phrasals |
drive (one) back on (something) v.
|
(birini bir şeyi/kaynağı) kullanmaya itmek |
|
83 |
Phrasals |
drive (one) back on (something) v.
|
(birini bir şeyi/kaynağı) kullanmak zorunda bırakmak |
|
84 |
Phrasals |
drive (one) back on (something) v.
|
cebinden yemek/harcamak zorunda bırakmak |
|
85 |
Phrasals |
drive someone back on something v.
|
birini bir kaynağı/birikimi kullanmak zorunda bırakmak/kullanmaya itmek |
|
86 |
Phrasals |
drive someone back on something v.
|
cebinden yemek/harcamak zorunda bırakmak |
|
87 |
Phrasals |
get back (to someone) (on something) v.
|
(birine/bir şeye) dönmek |
|
88 |
Phrasals |
get back (to someone) (on something) v.
|
(birine/bir şeye) geri dönmek |
|
89 |
Phrasals |
get back (to someone) (on something) v.
|
(birine/bir şeye) geri dönüş yapmak |
|
90 |
Phrasals |
get back (to someone) (on something) v.
|
sonradan (biriyle) konuşmaya devam etmek |
|
91 |
Phrasals |
get back (to someone) (on something) v.
|
(birine) bir bilgiyle geri dönmek |
|
92 |
Phrasals |
get back (to someone) (on something) v.
|
(birine) bir bilgiyle dönüş yapmak |
|
93 |
Phrasals |
step back on (something) v.
|
(bir şeye) geri dönmek |
|
94 |
Phrasals |
step back on (something) v.
|
(bir şeye) tekrar adım atmak |
|
95 |
Phrasals |
step back on (something) v.
|
sahneye, alana, sahaya bir aradan sonra geri dönmek/tekrar adım atmak |
|
96 |
Phrasals |
step back on (something) v.
|
(bir şeyden) geri adım atmak |
|
97 |
Phrasals |
step back on (something) v.
|
(bir şeyden) geri çekilmek |
|
98 |
Phrasals |
step back on (something) v.
|
(bir şeyden) dönmek |
|
99 |
Phrasals |
step back on (something) v.
|
(bir şeyden) kaçmak |
|
100 |
Phrasals |
fall back on v.
|
yedek olarak yönelmek |
|
101 |
Phrasals |
drive back on v.
|
-i kullanmaya itmek |
|
102 |
Phrasals |
drive back on v.
|
-i kullanmak zorunda bırakmak |
|
103 |
Phrasals |
reflect (back) on someone or something v.
|
birini/bir şeyi hatırlamak |
|
104 |
Phrasals |
reflect (back) on someone or something v.
|
(geçmişteki) birini/bir şeyi düşünmek |
|
105 |
Phrasals |
fall back on someone or something v.
|
(geriye doğru) birinin/bir şeyin üstüne düşmek |
|
106 |
Phrasals |
fall back on someone or something v.
|
yedek olarak ayrılan birini/bir şeyi kullanmaya başlamak |
|
107 |
Phrasals |
fall back on someone or something v.
|
rezervleri kullanmaya başlamak |
|
108 |
Phrasals |
fall back on someone or something v.
|
yedekte tutulan birini/bir şeyi kullanmaya başlamak |
|
109 |
Phrasals |
fall back on someone or something v.
|
ihtiyat olarak saklanan birini/bir şeyi kullanmaya başlamak |
|
110 |
Phrasals |
fall back on someone or something v.
|
birikimden harcamak/yemeye başlamak |
|
111 |
Phrasals |
fall back on (someone or something) v.
|
(yedekte tutulan birine/bir şeye) güvenmek |
|
112 |
Phrasals |
fall back on (someone or something) v.
|
(ihtiyat olarak saklanan birine/bir şeye) güvenmek |
|
113 |
Phrasals |
fall back on (someone or something) v.
|
(yedekte tutulan birine/bir şeye) bel bağlamak |
|
114 |
Phrasals |
go back (on) v.
|
fikrini değiştirmek |
|
115 |
Phrasals |
go back (on) v.
|
söylediklerini veya yaptıklarını inkar etmek |
|
116 |
Phrasals |
go back on v.
|
yetersiz kalmak |
|
117 |
Phrasals |
go back on v.
|
başarısız olmak |
|
118 |
Phrasals |
go back on (something) v.
|
(bir şeyden) dönmek |
|
119 |
Phrasals |
go back on (something) v.
|
(verdiği bir sözden) dönmek |
|
120 |
Phrasals |
go back on (something) v.
|
(bir şeyden) caymak |
|
121 |
Phrasals |
hold back (on something) v.
|
(bir şeyden) ayırmak |
|
122 |
Phrasals |
hold back (on something) v.
|
(bir şeyden) saklamak |
|
123 |
Phrasals |
hold back (on something) v.
|
(bir şeyden) az almak/vermek |
|
124 |
Phrasals |
lean back on (someone or something) v.
|
sırtını (birine/bir şeye) yaslamak |
|
125 |
Phrasals |
lean back on (someone or something) v.
|
(birine/bir şeye) yaslanmak |
|
126 |
Phrasals |
lean back on (someone or something) v.
|
(birine/bir şeye) yaslamak/dayandırmak |
|
127 |
Phrasals |
rein back on v.
|
dizginlemek |
|
128 |
Phrasals |
rein back on (something) v.
|
(bir şeyi) kontrol altına almak |
|
129 |
Phrasals |
rein back on (something) v.
|
(bir şeyi) dizginlemek |
|
130 |
Phrasals |
rein back on (something) v.
|
(bir şeye) kısıtlama getirmek |
|
131 |
Phrasals |
rein back on (something) v.
|
(bir şeyi) kısıtlamak/sınırlamak |
|
132 |
Phrasals |
walk back on (something) v.
|
(bir şeyden) geri çekilmek |
|
133 |
Phrasals |
walk back on (something) v.
|
(bir şeyden) geri adım atmak |
|
Phrases |
|
134 |
Phrases |
on the way back expr.
|
dönerken |
|
135 |
Phrases |
on the way back expr.
|
dönüş yolunda |
|
136 |
Phrases |
on the way back expr.
|
dönüşte |
|
137 |
Phrases |
on our way back to the airport expr.
|
havaalanına dönerken |
|
Colloquial |
|
138 |
Colloquial |
a pat on the back n.
|
sırtını sıvazlama |
|
139 |
Colloquial |
a slap on the back n.
|
sırtını sıvazlama |
|
140 |
Colloquial |
put the tail back on v.
|
tekrar takibe almak |
|
141 |
Colloquial |
be on someone's back v.
|
tepesine dikilmek |
|
142 |
Colloquial |
get back on a label v.
|
tekrar albüm yapmak |
|
143 |
Colloquial |
on my way back expr.
|
geri dönerken |
|
144 |
Colloquial |
on the back of your hand expr.
|
elinin arkasıyla |
|
145 |
Colloquial |
put your mask back on expr.
|
maskeni geri tak |
|
146 |
Colloquial |
on your back expr.
|
hasta yatağında |
|
147 |
Colloquial |
on your back expr.
|
yatarak |
|
148 |
Colloquial |
more on back expr.
|
devamı arkada |
|
Idioms |
|
149 |
Idioms |
a monkey on one's back n.
|
sırtındaki yük |
|
150 |
Idioms |
a monkey on one's back n.
|
sırtındaki kambur |
|
151 |
Idioms |
a monkey on somebody's back n.
|
sırtındaki yük |
|
152 |
Idioms |
a monkey on somebody's back n.
|
(birinin) sırtındaki kambur |
|
153 |
Idioms |
a monkey on someone's back n.
|
baş belası durum |
|
154 |
Idioms |
a monkey on your back n.
|
sırtındaki kambur |
|
155 |
Idioms |
a monkey on your back n.
|
sırtındaki yük |
|
156 |
Idioms |
a monkey on your back n.
|
hayatı zorlaştıran sıkıntı/problem |
|
157 |
Idioms |
a monkey on your back n.
|
külfet |
|
158 |
Idioms |
a monkey on your back n.
|
ayak bağı |
|
159 |
Idioms |
be on one's back v.
|
çaresiz olmak |
|
160 |
Idioms |
claw (one) on the back v.
|
sırtını sıvazlamak |
|
161 |
Idioms |
go back on v.
|
geri dönmek |
|
162 |
Idioms |
go back on v.
|
bırakmak |
|
163 |
Idioms |
claw (one) on the back v.
|
takdir göstermek |
|
164 |
Idioms |
go back on v.
|
ihanet etmek |
|
165 |
Idioms |
rock one back on one's heels v.
|
şok etmek |
|
166 |
Idioms |
rock one back on one's heels v.
|
çok şaşırtmak |
|
167 |
Idioms |
get back on the horse (that bucked you) v.
|
düşüp yeniden ayağa kalmak |
|
168 |
Idioms |
get back on the horse (that bucked you) v.
|
yeniden başlamak |
|
169 |
Idioms |
get back on the horse (that bucked you) v.
|
yeniden direksiyona geçmek |
|
170 |
Idioms |
get back on the horse (that bucked you) v.
|
sırtından atan ata tekrar binmek |
|
171 |
Idioms |
get back on the horse (that bucked you) v.
|
tekrar sahaya çıkmak/sahalara dönmek |
|
172 |
Idioms |
get one's own back on somebody v.
|
birinden kuyruk acısını çıkarmak |
|
173 |
Idioms |
get one's own back on somebody v.
|
birinden intikamını almak |
|
174 |
Idioms |
turn one's back on v.
|
aldırış etmemek |
|
175 |
Idioms |
go back on the deal v.
|
anlaşmada geri adım atmak |
|
176 |
Idioms |
go back on the deal v.
|
anlaşmadan caymak |
|
177 |
Idioms |
look back on v.
|
arkasına/geriye dönüp bakmak |
|
178 |
Idioms |
set one back on one's feet v.
|
ayağa kalkmasını sağlamak |
|
179 |
Idioms |
get back on one's feet v.
|
ayağı düze basmak |
|
180 |
Idioms |
give someone a pat on the back v.
|
birinin sırtını sıvazlamak |
|
181 |
Idioms |
set one back on one's heels v.
|
birini beyninden vurulmuşa döndürmek |
|
182 |
Idioms |
get on someone's back v.
|
birisiyle uğraşmak |
|
183 |
Idioms |
fall back on something v.
|
başarısız olduktan sonra farklı bir koz kullanmak |
|
184 |
Idioms |
write something on the back of a postage stamp v.
|
bir konu hakkında çok az bilgisi olmak |
|
185 |
Idioms |
deserve a big pat on the back v.
|
büyük bir takdiri hak etmek |
|
186 |
Idioms |
turn one's back on someone v.
|
birisine sırt çevirmek |
|
187 |
Idioms |
set one back on one's heels v.
|
birini şoke etmek |
|
188 |
Idioms |
lean back on someone v.
|
birine yaslanmak |
|
189 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
birisiyle uğraşmak |
|
190 |
Idioms |
set one back on one's heels v.
|
birini çok şaşırtmak |
|
191 |
Idioms |
put something on back burner v.
|
bir şeyi rafa kaldırmak |
|
192 |
Idioms |
keep on someone's back v.
|
birisiyle uğraşmak |
|
193 |
Idioms |
turn one's back on someone v.
|
birisine sırtını çevirmek |
|
194 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
birisine yük olmak |
|
195 |
Idioms |
break one's arm patting oneself on the back v.
|
böbürlenmek |
|
196 |
Idioms |
get somebody back on his legs v.
|
birinin elinden tutmak |
|
197 |
Idioms |
set one back on one's feet v.
|
birisini (yeniden) yeterli/etkin hale getirmek |
|
198 |
Idioms |
fit something on the back of a postage stamp v.
|
bir konu hakkında çok az bilgisi olmak |
|
199 |
Idioms |
pat someone on the back v.
|
birinin sırtını sıvazlamak |
|
200 |
Idioms |
be on the back foot v.
|
defteri dürülmek |
|
201 |
Idioms |
get back on one's feet v.
|
deveyi düze çıkarmak |
|
202 |
Idioms |
rein back on someone v.
|
dizginlemek |
|
203 |
Idioms |
turn one's back on v.
|
dikkate almamak |
|
204 |
Idioms |
look back on v.
|
geçmişe/geriye dönüp bakmak |
|
205 |
Idioms |
put something on the back burner v.
|
geri plana atmak |
|
206 |
Idioms |
get on someone's back v.
|
eleştirmek |
|
207 |
Idioms |
flat on one's back v.
|
hasta yatmak |
|
208 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
ensesinde olmak |
|
209 |
Idioms |
turn one's back on v.
|
geri çevirmek |
|
210 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
eleştirmek |
|
211 |
Idioms |
keep on someone's back v.
|
eleştirmek |
|
212 |
Idioms |
be on the back burner v.
|
geri planda olmak |
|
213 |
Idioms |
put on the back burner v.
|
geri plana atmak |
|
214 |
Idioms |
put something on the back burner v.
|
ikinci plana atmak |
|
215 |
Idioms |
get one's own back on someone v.
|
intikamını almak |
|
216 |
Idioms |
back on one's feet v.
|
iyileşmek |
|
217 |
Idioms |
break one's arm patting oneself on the back v.
|
övünmek |
|
218 |
Idioms |
flat on one's back v.
|
meteliksiz kalmak |
|
219 |
Idioms |
break one's arm patting oneself on the back v.
|
kendini övmek |
|
220 |
Idioms |
get one's own back on someone v.
|
kuyruk acısını çıkartmak |
|
221 |
Idioms |
be on the back foot v.
|
köşeye sıkıştırılmak |
|
222 |
Idioms |
break one's arm patting oneself on the back v.
|
övüngen olmak |
|
223 |
Idioms |
flat on one's back v.
|
kötü duruma düşmek |
|
224 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
sürekli ısrar etmek |
|
225 |
Idioms |
put something back on track v.
|
rayına oturtmak |
|
226 |
Idioms |
break one's arm patting oneself on the back v.
|
sürekli olarak kendisini övmek |
|
227 |
Idioms |
go back on one's word v.
|
sözünde durmamak |
|
228 |
Idioms |
get back on the rails v.
|
rayına oturmak |
|
229 |
Idioms |
go back on one's pledge v.
|
sözünden dönmek |
|
230 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
sıkboğaz etmek |
|
231 |
Idioms |
have something back on track v.
|
rayına oturtmak |
|
232 |
Idioms |
go back on one's word v.
|
sözünü tutmamak |
|
233 |
Idioms |
get a pat on the back v.
|
sırtı sıvazlanmak |
|
234 |
Idioms |
slap on the back v.
|
sırtını sıvazlamak |
|
235 |
Idioms |
go back on one's word v.
|
sözünden dönmek |
|
236 |
Idioms |
turn one's back on v.
|
sırtını dönmek |
|
237 |
Idioms |
be back on the rails (brit.) v.
|
rayına oturmak |
|
238 |
Idioms |
go back on one's promise v.
|
sözünden dönmek |
|
239 |
Idioms |
put back on the rails v.
|
rayına oturmak |
|
240 |
Idioms |
get something back on track v.
|
rayına oturtmak |
|
241 |
Idioms |
pat someone on the back v.
|
sırtını sıvazlamak |
|
242 |
Idioms |
pat on the back v.
|
sırtını sıvazlamak |
|
243 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
tepesinde olmak |
|
244 |
Idioms |
end up back on the street v.
|
tekrar sokaklara düşmek |
|
245 |
Idioms |
be back on one's feet v.
|
(yeniden) ayakları üzerinde durmak |
|
246 |
Idioms |
set (back) on his heels v.
|
(birini) şaşkınlığa uğratmak şok etmek |
|
247 |
Idioms |
ride on the back of something v.
|
(başka bir şeyin başarısından) yararlanmak |
|
248 |
Idioms |
be flat on one's back v.
|
yatağa düşmek |
|
249 |
Idioms |
flat on one's back v.
|
zil olmak |
|
250 |
Idioms |
be flat on one's back v.
|
yataklara düşmek |
|
251 |
Idioms |
be flat on one's back v.
|
yatalak olmak |
|
252 |
Idioms |
flat on one's back v.
|
yorgan döşek yatmak |
|
253 |
Idioms |
get back on one's feet v.
|
(yeniden) ayakları üzerinde durmak |
|
254 |
Idioms |
ease back on v.
|
yavaşça geri çekmek |
|
255 |
Idioms |
set one back on one's feet v.
|
(yeniden) ayakları üzerinde durmasına yardım etmek |
|
256 |
Idioms |
turn one's back on v.
|
yardımı talebini kabul etmemek |
|
257 |
Idioms |
be back on the rails (brit.) v.
|
yoluna girmek |
|
258 |
Idioms |
make the hair stand up on the back of (one's) neck v.
|
(birinin) tüylerini diken diken etmek |
|
259 |
Idioms |
make the hair stand up on the back of (one's) neck v.
|
(birinin) tüylerini ürpertmek |
|
260 |
Idioms |
make the hair stand up on the back of (one's) neck v.
|
(birini) dehşete düşürmek |
|
261 |
Idioms |
make the hair stand up on the back of (one's) neck v.
|
(birini) korkutmak |
|
262 |
Idioms |
make one's hair stand up on the back of (one's) neck v.
|
(birinin) tüylerini diken diken etmek |
|
263 |
Idioms |
make one's hair stand up on the back of (one's) neck v.
|
(birinin) tüylerini ürpertmek |
|
264 |
Idioms |
make one's hair stand up on the back of (one's) neck v.
|
(birini) dehşete düşürmek |
|
265 |
Idioms |
make one's hair stand up on the back of (one's) neck v.
|
(birini) korkutmak |
|
266 |
Idioms |
put (one) back on (one's) heels v.
|
(birini) çok şaşırtmak |
|
267 |
Idioms |
put (one) back on (one's) heels v.
|
(birini) beyninden vurulmuşa döndürmek |
|
268 |
Idioms |
put (one) back on (one's) heels v.
|
(birini) şoke etmek |
|
269 |
Idioms |
put (one) back on (one's) heels v.
|
(birini) şaşkına çevirmek |
|
270 |
Idioms |
put (one) back on (one's) heels v.
|
(birini) şaşkına döndürmek |
|
271 |
Idioms |
put (one) back on (one's) heels v.
|
(birinin) eli ayağı buz kesilmek |
|
272 |
Idioms |
be on (one's) back v.
|
dırdır yapmak |
|
273 |
Idioms |
be on (one's) back v.
|
(birinin) başının etini yemek |
|
274 |
Idioms |
be on (one's) back v.
|
(birinin) kafasını ütülemek |
|
275 |
Idioms |
be on (one's) back v.
|
dırıltı etmek |
|
276 |
Idioms |
be on (one's) back v.
|
vır vır etmek |
|
277 |
Idioms |
be on (one's) back v.
|
vırıldamak |
|
278 |
Idioms |
be on (one's) back v.
|
vırlamak |
|
279 |
Idioms |
be on (one's) back v.
|
vıdı vıdı etmek |
|
280 |
Idioms |
be on (one's) back v.
|
(birine) illallah dedirtmek |
|
281 |
Idioms |
be on (one's) back v.
|
kusur bulup durmak |
|
282 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
dırdır yapmak |
|
283 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
(birinin) başının etini yemek |
|
284 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
(birinin) kafasını ütülemek |
|
285 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
dırıltı etmek |
|
286 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
vır vır etmek |
|
287 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
vıdı vıdı etmek |
|
288 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
(birine) illallah dedirtmek |
|
289 |
Idioms |
be on someone's back v.
|
kusur bulup durmak |
|
290 |
Idioms |
be on somebody’s ˈback v.
|
dırdır yapmak |
|
291 |
Idioms |
be on somebody’s ˈback v.
|
(birinin) başının etini yemek |
|
292 |
Idioms |
be on somebody’s ˈback v.
|
(birinin) kafasını ütülemek |
|
293 |
Idioms |
be on somebody’s ˈback v.
|
dırıltı etmek |
|
294 |
Idioms |
be on somebody’s ˈback v.
|
vır vır etmek |
|
295 |
Idioms |
be on somebody’s ˈback v.
|
vırıldamak |
|
296 |
Idioms |
be on somebody’s ˈback v.
|
vırlamak |
|
297 |
Idioms |
be on somebody’s ˈback v.
|
vıdı vıdı etmek |
|
298 |
Idioms |
be on somebody’s ˈback v.
|
(birine) illallah dedirtmek |
|
299 |
Idioms |
be on somebody’s ˈback v.
|
kusur bulup durmak |
|
300 |
Idioms |
pour water on a duck's back v.
|
havanda su dövmek |
|
301 |
Idioms |
pour water on a duck's back v.
|
boşuna çabalamak |
|
302 |
Idioms |
pour water on a duck's back v.
|
boşuna uğraşmak |
|
303 |
Idioms |
pour water on a duck's back v.
|
zamanını boşa harcamak |
|
304 |
Idioms |
pour water on a duck's back v.
|
olmayacak bir şey için vaktini harcamak/çabalamak |
|
305 |
Idioms |
pour water on a duck's back v.
|
akıntıya kürek çekmek |
|
306 |
Idioms |
back on feet v.
|
tekrar ayaklanmak |
|
307 |
Idioms |
back on feet v.
|
tekrar ayağa kalkmak |
|
308 |
Idioms |
be (flat) on (one's) back v.
|
ayağa kalkacak gücü olmamak |
|
309 |
Idioms |
double back on (someone or something) v.
|
(birine/bir şeye) geri dönmek |
|
310 |
Idioms |
double back on (someone or something) v.
|
(birine/bir şeye) aynı yoldan geri dönmek |
|
311 |
Idioms |
double back on (someone or something) v.
|
(birine/bir şeye) gerisin geriye gelmek |
|
312 |
Idioms |
fit on the back of a postage stamp v.
|
bir konu hakkında çok az bilgisi olmak |
|
313 |
Idioms |
fit on the back of a postage stamp v.
|
bir konuda bildikleri çok az olmak |
|
314 |
Idioms |
fit on the back of a postage stamp v.
|
bildikleri incir çekirdeğini bile doldurmamak |
|
315 |
Idioms |
fit on the back of a postage stamp v.
|
incir çekirdeğini bile doldurmayacak kadar az bilgisi olmak |
|
316 |
Idioms |
fit on the back of a postage stamp v.
|
çok sınırlı düzeyde olmak |
|
317 |
Idioms |
fit on the back of a postage stamp v.
|
kapsamı/içeriği çok az/dar olmak |
|
318 |
Idioms |
get your own back (on somebody) v.
|
(birinden) intikamını almak |
|
319 |
Idioms |
get your own back (on somebody) v.
|
(birinden) öcünü almak |
|
320 |
Idioms |
get your own back (on somebody) v.
|
(birinden) hıncını almak |
|
321 |
Idioms |
get your own back (on somebody) v.
|
(birinden) acısını çıkarmak |
|
322 |
Idioms |
get your own back (on somebody) v.
|
(birinin) yanına kar bırakmamak |
|
323 |
Idioms |
get your own back (on somebody) v.
|
(birine) ödetmek |
|
324 |
Idioms |
give (oneself or someone) a pat on the back v.
|
(kendini/birini) övmek |
|
325 |
Idioms |
give (oneself or someone) a pat on the back v.
|
(kendini/birini) methetmek |
|
326 |
Idioms |
give somebody a pat on the back v.
|
birini takdir etmek |
|
327 |
Idioms |
pat somebody on the back (for doing something) v.
|
birini takdir etmek |
|
328 |
Idioms |
give yourself a pat on the back v.
|
kendini takdir etmek |
|
329 |
Idioms |
pat yourself on the back (for doing something) v.
|
kendini takdir etmek |
|
330 |
Idioms |
have a monkey on one's back v.
|
uyuşturucu bağımlısı olmak |
|
331 |
Idioms |
have a monkey on one's back v.
|
keş/canki olmak |
|
332 |
Idioms |
have a monkey on your back v.
|
sırtında yük olmak |
|
333 |
Idioms |
have a monkey on your back v.
|
sırtında kambur olmak |
|
334 |
Idioms |
have a monkey on your back v.
|
sıkıntısı olmak |
|
335 |
Idioms |
have a monkey on your back v.
|
sırtında külfet olmak |
|
336 |
Idioms |
have a monkey on your back v.
|
ayak bağı olmak |
|
337 |
Idioms |
have a monkey on your back v.
|
uyuşturucu bağımlısı olmak |
|
338 |
Idioms |
have a monkey on your back v.
|
keş/canki olmak |
|
339 |
Idioms |
pat (one) on the back v.
|
(birinin) sırtını sıvazlamak |
|
340 |
Idioms |
pat (one) on the back v.
|
(birini) övmek |
|
341 |
Idioms |
pat (one) on the back v.
|
(birini) methetmek |
|
342 |
Idioms |
pat (one) on the back v.
|
(birinin) sırtını pat patlamak |
|
343 |
Idioms |
pat (one) on the back v.
|
(birinin) sırtına hafif hafif vurmak |
|
344 |
Idioms |
set someone back on their heels v.
|
birini çok şaşırtmak |
|
345 |
Idioms |
set someone back on their heels v.
|
birini beyninden vurulmuşa döndürmek |
|
346 |
Idioms |
set someone back on their heels v.
|
birini şoke etmek |
|
347 |
Idioms |
rock someone back on their heels v.
|
birini çok şaşırtmak |
|
348 |
Idioms |
rock someone back on their heels v.
|
birini beyninden vurulmuşa döndürmek |
|
349 |
Idioms |
rock someone back on their heels v.
|
birini şoke etmek |
|
350 |
Idioms |
set you back on your heels v.
|
çok şaşırtmak |
|
351 |
Idioms |
set you back on your heels v.
|
beyninden vurulmuşa döndürmek |
|
352 |
Idioms |
set you back on your heels v.
|
şoke etmek |
|
353 |
Idioms |
rock you back on your heels v.
|
çok şaşırtmak |
|
354 |
Idioms |
rock you back on your heels v.
|
beyninden vurulmuşa döndürmek |
|
355 |
Idioms |
rock you back on your heels v.
|
şoke etmek |
|
356 |
Idioms |
slap (one) on the back v.
|
(birini) övmek |
|
357 |
Idioms |
slap (one) on the back v.
|
(birini) sırtına vurarak tebrik etmek |
|
358 |
Idioms |
slap (one) on the back v.
|
(birini) tasvip etmek |
|
359 |
Idioms |
slap (one) on the back v.
|
(birinin) sırtını sıvazlamak |
|
360 |
Idioms |
slap (one) on the back v.
|
(birini) içtenlikle tebrik etmek |
|
361 |
Idioms |
turn (one's) back on (someone or something) v.
|
(birine/bir şeye) sırtını çevirmek |
|
362 |
Idioms |
turn (one's) back on (someone or something) v.
|
(birine/bir şeye) sırt çevirmek |
|
363 |
Idioms |
turn (one's) back on (someone or something) v.
|
(birine/bir şeye) aldırış etmemek |
|
364 |
Idioms |
turn (one's) back on (someone or something) v.
|
(birini/bir şeyi) geri çevirmek |
|
365 |
Idioms |
turn (one's) back on (someone or something) v.
|
(birine/bir şeye) sırtını dönmek |
|
366 |
Idioms |
turn your back on v.
|
-e sırt çevirmek |
|
367 |
Idioms |
turn your back on v.
|
'-e dirsek çevirmek |
|
368 |
Idioms |
turn your back on v.
|
'-e aldırış etmemek |
|
369 |
Idioms |
turn your back on v.
|
'-i dikkate almamak |
|
370 |
Idioms |
turn your back on v.
|
'-i geri çevirmek |
|
371 |
Idioms |
turn your back on v.
|
'-e sırtını dönmek |
|
372 |
Idioms |
turn your back on somebody/something v.
|
birine/bir şeye sırt çevirmek |
|
373 |
Idioms |
turn your back on somebody/something v.
|
birine/bir şeye dirsek çevirmek |
|
374 |
Idioms |
turn your back on somebody/something v.
|
birine/bir şeye aldırış etmemek |
|
375 |
Idioms |
turn your back on somebody/something v.
|
birini/bir şeyi dikkate almamak |
|
376 |
Idioms |
turn your back on somebody/something v.
|
birini/bir şeyi geri çevirmek |
|
377 |
Idioms |
turn your back on somebody/something v.
|
birine/bir şeye sırtını dönmek |
|
378 |
Idioms |
turn your back on someone v.
|
birine sırt çevirmek |
|
379 |
Idioms |
turn your back on someone v.
|
birine dirsek çevirmek |
|
380 |
Idioms |
turn your back on someone v.
|
birine aldırış etmemek |
|
381 |
Idioms |
turn your back on someone v.
|
birini dikkate almamak |
|
382 |
Idioms |
turn your back on someone v.
|
birini geri çevirmek |
|
383 |
Idioms |
turn your back on someone v.
|
birine sırtını dönmek |
|
384 |
Idioms |
turn your back on something v.
|
bir şeyi reddetmek |
|
385 |
Idioms |
turn your back on something v.
|
bir şeye sırtını çevirmek/dönmek |
|
386 |
Idioms |
turn your back on something v.
|
bir şeyi geride bırakmak |
|
387 |
Idioms |
flat on back adj.
|
yatalak |
|
388 |
Idioms |
flat on back adj.
|
yorgan döşek yatan |
|
389 |
Idioms |
flat on back adj.
|
kalkamaz halde |
|
390 |
Idioms |
flat on back adj.
|
başını kaldıramaz halde |
|
391 |
Idioms |
flat on one's back adj.
|
yatalak |
|
392 |
Idioms |
flat on one's back adj.
|
yorgan döşek yatan |
|
393 |
Idioms |
flat on one's back adj.
|
kalkamaz halde |
|
394 |
Idioms |
flat on one's back adj.
|
başını kaldıramaz halde |
|
395 |
Idioms |
flat on one's back adj.
|
çaresiz |
|
396 |
Idioms |
flat on one's back adj.
|
aciz |
|
397 |
Idioms |
flat on one's back adj.
|
sırtı yere gelmiş |
|
398 |
Idioms |
flat on one's back adj.
|
eli ayağı bağlanmış |
|
399 |
Idioms |
on the back of expr.
|
ardından |
|
400 |
Idioms |
on the back of expr.
|
peşinden |
|
401 |
Idioms |
on the back of an envelope expr.
|
peçeteye yazılmış |
|
402 |
Idioms |
on the back of an envelope expr.
|
alelacele hazırlanmış |
|
403 |
Idioms |
on the back of an envelope expr.
|
çalakalem hesaplanmış |
|
404 |
Idioms |
on the back of an envelope expr.
|
üstünkörü tasarlanmış |
|
405 |
Idioms |
on the pig's back expr.
|
lüks bir hayat yaşayan |
|
406 |
Idioms |
on the pig's back expr.
|
rahat bir hayat süren |
|
407 |
Idioms |
on the pig's back expr.
|
iyi durumda |
|
408 |
Idioms |
back on the horse expr.
|
düşüp yeniden ayağa kalkma |
|
409 |
Idioms |
back on the horse expr.
|
yeniden başlama |
|
410 |
Idioms |
back on the horse expr.
|
yeniden direksiyona geçme |
|
411 |
Idioms |
back on the horse expr.
|
tekrar sahaya çıkma |
|
412 |
Idioms |
back on the horse expr.
|
sahalara dönme |
|
413 |
Idioms |
on the back of an envelope expr.
|
kabaca hesaplanmış, hazırlanmış |
|
414 |
Idioms |
on the back of an envelope expr.
|
dikkatsizce/özensizce hazırlanmış, hesaplanmış |
|
415 |
Idioms |
on the back of an envelope expr.
|
öylesine hazırlanmış, hesaplanmış |
|
416 |
Idioms |
(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr.
|
(biri) çok korkmuş |
|
417 |
Idioms |
(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr.
|
(biri) dehşete düşmüş |
|
418 |
Idioms |
(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr.
|
(birinin) tüyleri diken diken olmuş |
|
419 |
Idioms |
(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr.
|
(birinin) ödü kopmuş |
|
420 |
Idioms |
(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr.
|
(birinin) ödü patlamış |
|
421 |
Idioms |
the hair is standing up on the back on (one's) neck expr.
|
(biri) çok korkmuş |
|
422 |
Idioms |
the hair is standing up on the back on (one's) neck expr.
|
(biri) dehşete düşmüş |
|
423 |
Idioms |
the hair is standing up on the back on (one's) neck expr.
|
(birinin) tüyleri diken diken olmuş |
|
424 |
Idioms |
the hair is standing up on the back on (one's) neck expr.
|
(birinin) ödü kopmuş |
|
425 |
Idioms |
the hair is standing up on the back on (one's) neck expr.
|
(birinin) ödü patlamış |
|
426 |
Idioms |
on a back burner expr.
|
geri planda |
|
427 |
Idioms |
on a back burner expr.
|
arka planda |
|
428 |
Idioms |
on a back burner expr.
|
ikinci planda |
|
429 |
Idioms |
on a back burner expr.
|
yedekte |
|
430 |
Idioms |
on a back burner expr.
|
askıda |
|
431 |
Idioms |
back on (one's) feet expr.
|
tekrar ayağa kalkmış |
|
432 |
Idioms |
back on (one's) feet expr.
|
(iyileşip) tekrar ayaklanmış |
|
433 |
Idioms |
back on (one's) feet expr.
|
tekrar sağlığına kavuşmuş |
|
434 |
Idioms |
back on (one's) feet expr.
|
ayakları üzerinde duran |
|
435 |
Idioms |
back on (one's) feet expr.
|
deveyi düze çıkarmış |
|
436 |
Idioms |
back on (one's) feet expr.
|
iki yakası bir araya gelmiş |
|
437 |
Idioms |
back on (one's) feet expr.
|
ayağı düze basmış |
|
438 |
Idioms |
back on (one's) feet expr.
|
finansal olarak ayağa kalkmış |
|
439 |
Idioms |
back on (one's) feet expr.
|
finansal durumunu düzeltmiş |
|
440 |
Idioms |
could be written on the back of a postage stamp expr.
|
bir konuda bildikleri çok az |
|
441 |
Idioms |
could be written on the back of a postage stamp expr.
|
bildikleri incir çekirdeğini bile doldurmaz |
|
442 |
Idioms |
could be written on the back of a postage stamp expr.
|
incir çekirdeğini bile doldurmayacak kadar az (bilgi) |
|
443 |
Idioms |
could fit on the back of a postage stamp expr.
|
bir konuda bildikleri çok az |
|
444 |
Idioms |
could fit on the back of a postage stamp expr.
|
bildikleri incir çekirdeğini bile doldurmaz |
|
445 |
Idioms |
could fit on the back of a postage stamp expr.
|
incir çekirdeğini bile doldurmayacak kadar az (bilgi) |
|
446 |
Idioms |
could fit on the back of a postage stamp expr.
|
kapsamı çok dar |
|
447 |
Idioms |
could fit on the back of a postage stamp expr.
|
çok sınırlı düzeyde |
|
448 |
Idioms |
on (one's) back expr.
|
sürekli (birinin) ensesinde/tepesinde |
|
449 |
Idioms |
on (one's) back expr.
|
(birinin) yakasına yapışmış |
|
450 |
Idioms |
on (one's) back expr.
|
(birinin) ensesinde boza pişiren |
|
451 |
Idioms |
on (one's) back expr.
|
(birinin) başının etini yiyen |
|
452 |
Idioms |
on someone's back expr.
|
biriyle uğraşan |
|
453 |
Idioms |
on someone's back expr.
|
birinin ensesinde |
|
454 |
Idioms |
on someone's back expr.
|
birini eleştiren |
|
455 |
Idioms |
on someone's back expr.
|
birinin tepesinde |
|
456 |
Idioms |
on the back foot expr.
|
dezavantajlı durumda |
|
457 |
Idioms |
on the back foot expr.
|
geriden/geride |
|
458 |
Idioms |
on the back foot expr.
|
mağlup pozisyonda |
|
459 |
Idioms |
on the back of (something) expr.
|
(bir şeyin) ardından |
|
460 |
Idioms |
on the back of (something) expr.
|
(bir şeyin) peşinden |
|
461 |
Idioms |
on the back of a postage stamp expr.
|
çok küçük bir alana/alanda |
|
462 |
Idioms |
on the back of a postage stamp expr.
|
incir çekirdeğini bile doldurmayacak kadar |
|
463 |
Idioms |
on the back of a postage stamp expr.
|
çok sınırlı |
|
464 |
Idioms |
step on a crack, break your mother's back expr.
|
çatlağa basanın annesinin beli kırılır (çocuklar arasında kaldırımdaki çatlaklara basılırsa olacağına inanılan ve bir tekerleme olarak söylenen ifade) |
|
Speaking |
|
465 |
Speaking |
what is written on the back of the photograph? expr.
|
fotoğrafın arkasında ne yazıyor? |
|
466 |
Speaking |
everything's back on track expr.
|
her şey tekrar yoluna girdi |
|
467 |
Speaking |
I'll get back to you on that expr.
|
onunla ilgili seni arayacağım/ararım sonra |
|
468 |
Speaking |
let me get back to you on that expr.
|
onunla ilgili seni arayacağım/ararım sonra |
|
469 |
Speaking |
at last everything is back on track expr.
|
nihayet her şey yoluna girdi |
|
470 |
Speaking |
I'll get back to you on that expr.
|
o konuda sana (geri) döneceğim |
|
471 |
Speaking |
let me get back to you on that expr.
|
o konuda sana (geri) döneceğim |
|
472 |
Speaking |
I think there's something on my back expr.
|
sanırım sırtımda bir şey var |
|
473 |
Speaking |
the power came back on expr.
|
elektrikler geldi |
|
474 |
Speaking |
get on your back! exclam.
|
arkana yaslan! |
|
Slang |
|
475 |
Slang |
a monkey on (one's) back n.
|
uyuşturucu bağımlılığı |
|
476 |
Slang |
a/the monkey on somebody’s back n.
|
sırttaki kambur |
|
477 |
Slang |
a monkey on (one's) back n.
|
külfet |
|
478 |
Slang |
a/the monkey on somebody’s back n.
|
sırttaki yük |
|
479 |
Slang |
a monkey on (one's) back n.
|
yük |
|
480 |
Slang |
a/the monkey on somebody’s back n.
|
uyuşturucu bağımlılığı |
|
481 |
Slang |
a monkey on (one's) back n.
|
uyuşturucu bağımlılığı/müptelalığı |
|
482 |
Slang |
a monkey on (one's) back n.
|
ayak bağı |
|
483 |
Slang |
a monkey on (one's) back n.
|
külfet |
|
484 |
Slang |
a monkey on (one's) back n.
|
sırttaki kambur/yük |
|
485 |
Slang |
have got a monkey on (one's) back v.
|
(birine) yük olmak |
|
486 |
Slang |
have got a monkey on (one's) back v.
|
(birinin) sırtında kambur olmak |
|
487 |
Slang |
have got a monkey on (one's) back v.
|
(birine) sıkıntı vermek |
|
488 |
Slang |
have got a monkey on (one's) back v.
|
(birine) külfet vermek |
|
489 |
Slang |
have got a monkey on (one's) back v.
|
(birine) ayak bağı olmak |
|
490 |
Slang |
have got a monkey on (one's) back v.
|
uyuşturucu bağımlısı olmak |
|
491 |
Slang |
have got a monkey on (one's) back v.
|
keş/canki olmak |
|
492 |
Slang |
have a chinaman on (one's) back v.
|
uyuşturucu bağımlılığından mustarip olmak |
|
493 |
Slang |
have a chinaman on (one's) back v.
|
uyuşturucu bağımlılığı sıkıntısı çekmek |
|
494 |
Slang |
have a chinaman on (one's) back v.
|
uyuşturucuyu bırakmakla ilgili sıkıntılar yaşamak |
|
495 |
Slang |
have a chinaman on (one's) back v.
|
uyuşturucuyu bırakma aşamasında ortaya çıkan belirtilerden mustarip olmak |
|
496 |
Slang |
carry a chinaman on (one's) back [us] v.
|
uyuşturucu bağımlılığından mustarip olmak |
|
497 |
Slang |
carry a chinaman on (one's) back [us] v.
|
uyuşturucu bağımlılığı (birinin) sırtına yük olmak |
|
498 |
Slang |
carry a chinaman on (one's) back [us] v.
|
uyuşturucu mağduru olmak |
|
499 |
Slang |
on the back burner expr.
|
askıya alınmış |
|
500 |
Slang |
on the back burner expr.
|
yapılması sonraya ertelenen |
|