olives - Turkish English Dictionary

olives

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "olives" in Turkish English Dictionary : 2 result(s)

English Turkish
Gastronomy
olives n. zeytin
It does not give me the right or an Irish farmer the right to pick grapes or olives in the south of Spain.
Bu bana ya da İrlandalı bir çiftçiye İspanya'nın güneyinde üzüm ya da zeytin toplama hakkı vermez.

More Sentences
Geography
olives n. kudüs'ün doğusundaki batı şeria'da bulunan bir dizi tepe

Meanings of "olives" with other terms in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

English Turkish
General
a jar of olives n. bir kavanoz zeytin
Colloquial
a dish of olives n. bir tabak zeytin
Speaking
I hate olives expr. zeytinden nefret ederim
Gastronomy
stuffed olives n. doldurulmuş zeytin
stuffed olives n. içi biberli veya bademli zeytin
black olives n. siyah zeytin
green olives n. yeşil zeytin
Botanic
java olives n. eski dünya'nın tropik bölgelerinde görülen turuncu-kırmızı çiçekli büyük bir ağaç
java olives (sterculia foetida) n. taşbademi ağacı
java olives (sterculia foetida) n. eski dünya'nın tropik bölgelerinde görülen turuncu-kırmızı çiçekli büyük bir ağaç
Geography
olives mount of n. kudüs'ün doğusundaki batı şeria'da bulunan bir dizi tepe