| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | night owl n. | gece kuşu | ||
|
Tom's a real night owl, and often does his best writing after midnight. Tom gerçek bir gece kuşudur ve genellikle en iyi yazılarını gece yarısından sonra yazar. More Sentences |
||||
| Idioms | ||||
| Idioms | night owl n. | gece kuşu | ||
|
Tom's a real night owl, and often does his best writing after midnight. Tom gerçek bir gece kuşudur ve genellikle en iyi yazılarını gece yarısından sonra yazar. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | night owl n. | geceleri geç yatmayı adet edinen kimse | ||
| General | night owl n. | geceleri geç yatmayı adet edinen | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | night owl n. | gecelerin adamı | ||
| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| Colloquial | ||||
| Colloquial | a night owl n. | gece kuşu | ||
|
I used to be a night owl, but now I'm an early riser. Eskiden gece kuşuydum ama artık erken kalkıyorum. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | night-owl n. | gece kuşu | ||
