English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Geography | ||||
Geography | nagano n. | nagano | ||
When I visited my friend in Nagano, I was treated to delicious soba. Nagano'daki arkadaşımı ziyaret ettiğimde bana leziz soba eriştesi ikram edildi. More Sentences |
||||
Geography | nagano n. | honshu adasının merkezinde ve tokyo'nun kuzeybatısında yer alan japon şehri |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Geography | ||||
Geography | nagano | nagano n. | ||
He stayed in Nagano throughout the summer. O yaz boyunca Nagano'da kaldı. More Sentences |