modality - Turkish English Dictionary

modality

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "modality" in Turkish English Dictionary : 19 result(s)

English Turkish
General
modality n. yöntem
Some other modalities of cooperation may also be discussed, and I am open to any suggestions from Parliament.
Diğer bazı iş birliği yöntemleri de tartışılabilir ve Parlamentodan gelecek her türlü öneriye açığım.

More Sentences
Psychology
modality n. modalite
On 23 July it reached a consensus political agreement on modalities to implement the Kyoto Protocol.
23 Temmuz'da Kyoto Protokolü'nün uygulanmasına yönelik modaliteler üzerinde uzlaşmaya varmıştır.

More Sentences
Statistics
modality n. modalite
These modalities will figure prominently between now and the end of March.
Bu modaliteler şu andan Mart sonuna kadar önemli bir rol oynayacaktır.

More Sentences
General
modality n. kip
modality n. şekil
modality n. kiplik
modality n. bir örüntüye veya tipe uyma eğilimi
Medical
modality n. yaklaşım
modality n. fizik tedavide kullanılan çeşitli aktörlerden biri
modality n. fizik tedavide kullanılan çeşitli aktörleri uygulamak için kullanılan bir aparat
Physiology
modality n. algıların (görme, duyma) ana yollarından her biri
Marine Biology
modality n. tarz
modality n. usul
Social Sciences
modality n. anthony giddens'ın yapılandırma teorisinde geçen bir kavram
Linguistics
modality n. kiplik
modality n. bilginin insanlara sunulmak üzere kodlanmasının belirli yolu
Religious
modality n. kilisenin organizasyonu ve yapısı
Philosophy
modality n. içeriklerinin olanaklılığını, olanaksızlığını, olumsallığını veya zorunluluğunu öne süren veya inkar eden mantıksal önermelerin niteliği
Music
modality n. müzik makamları olarak bilinen belirli diyatonik gamlarla ilgili konu

Meanings of "modality" with other terms in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

English Turkish
General
epistemic modality n. bilgisel kiplik
gustatory modality n. tat duyusu
Politics
power-sharing modality n. iktidar paylaşımı yöntemi
Medical
imaging modality n. görüntüleme metodu
combined modality therapy n. kombine tedavi
olfactory modality n. koku alma
olfactory modality n. koklama duyusu
Anatomy
auditory modality n. işitme yetisi
auditory modality n. duyma yetisi
Psychology
sense modality n. duyu modalitesi
modality concept n. modalite kavramı
social modality n. toplumsal işlev örüntü
Optics
visual modality n. görme yeteneği
visual modality n. görsel yetenek
Biology
touch modality n. dokunma duyusu
Linguistics
epistemic modality n. düz kiplik
deontic modality n. yükümlülük kipi
cross-modality n. farklı duyu modalitelerinden bilgileri birleştirebilme