make right - Turkish English Dictionary

make right

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "make right" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
Idioms
make right v. düzeltmek

Meanings of "make right" with other terms in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

English Turkish
General
make things right v. işleri düzeltmek
I only need another few days to make things right.
İşleri düzeltmek için yalnızca birkaç güne daha ihtiyacım var.

More Sentences
Colloquial
make things right v. işleri yoluna koymak
I only need another few days to make things right.
İşleri yoluna koymak için sadece birkaç güne daha ihtiyacım var.

More Sentences
General
make the right decision v. doğru kararı vermek
make the right decision v. doğru karar vermek
Proverb
two wrongs do not make a right iki yanlış bir doğru etmez
two wrongs do not make a right iki yanlıştan bir doğru çıkmaz
Colloquial
make sure someone is all right v. birinin iyi olduğundan emin olmak
make a right expr. sağa dön
Idioms
make something right v. bir şeyi rayına oturtmak
make (all) the right noises v. beğenmiş gibi gözükmek
make it right v. durumu düzeltmek
make a right badge-up of something v. içine etmek
make (all) the right noises v. ilgilenmiş gibi gözükmek
make it right v. yanlışı düzeltmek
make something right v. yoluna sokmak
make the right noises v. ilgilenmiş gibi gözükmek
make the right noises v. beğenmiş gibi gözükmek
two wrongs don't make a right expr. iki yanlış bir doğru etmez
two wrongs don't make a right expr. yanlış yanlışla düzeltilmez
two wrongs make a right expr. iki yanlış bir doğru eder
two wrongs make a right expr. yanlış yanlışla düzeltilir
two wrongs make a right expr. iki yanlıştan bir doğru çıkar
two wrongs make a right expr. yanlışa yanlışla karşılık vermek doğrudur
Speaking
does that make you right? expr. bu seni haklı mı kılıyor?
does that make you right? expr. bu seni haklı kılar mı?
I just wanted to make sure you were all right expr. sadece iyi olduğundan emin olmak istedim
Computer
make the right impression v. doğru gösterim yapmak
Education
fail a course but have the right to a make-up examination v. bütünlemeye kalmak
fail a course but have the right to a make-up v. bütünlemeye kalmak