maaşlı - Turkish English Dictionary
History

maaşlı



Meanings of "maaşlı" in English Turkish Dictionary : 12 result(s)

Turkish English
Common Usage
maaşlı salaried adj.
General
maaşlı salary earner n.
maaşlı gainful adj.
maaşlı paid adj.
maaşlı stipendiary adj.
maaşlı receiving a salary adj.
maaşlı stipendiarian adj.
Trade/Economic
maaşlı stipendiary adj.
maaşlı paid adj.
maaşlı salaried adj.
maaşlı gainful adj.
maaşlı wage-earning adj.

Meanings of "maaşlı" with other terms in English Turkish Dictionary : 62 result(s)

Turkish English
General
en yüksek maaşlı top earner n.
kolay ve iyi maaşlı bir iş sinecure n.
maaşlı hakim stipendiary n.
maaşlı papaz makamı benefice n.
okulda maaşlı çalışan öğrenci sizar n.
üniversitedeki öğretim üyesine tanınan uzun ve maaşlı izin sabbatical n.
maaşlı hususi araba sürücüsü chauffeur n.
maaşlı papazlık makamı benefice n.
hizmetsiz maaşlı memuriyet sinecure n.
düşük maaşlı iş badly-paid job n.
yüksek maaşlı iş highly-paid job n.
düşük maaşlı iş low-paid job n.
yüksek maaşlı iş well-paid job n.
daha iyi maaşlı iş better paid job n.
maaşlı (profesyonel) itfaiyeci paid firefighter n.
maaşlı iş salaried employment n.
kolay, rahat ve iyi maaşlı iş feather-bed n.
kolay, rahat ve iyi maaşlı iş featherbed n.
hizmetsiz maaşlı memuriyeti olan kimse sinecurist n.
kolay ve iyi maaşlı işi olan kimse sinecurist n.
maaşlı çalışmak be employed on a salary basis v.
maaşlı çalışmak work on a salary basis v.
maaşlı çalışmak work for a salary v.
iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az stresli olan bir işi seçmek downshift v.
iyi maaşlı bir işi bırakıp daha az kazandıran ve stressiz bir işi tercih etmek downshift v.
az maaşlı underpaid adj.
düşük maaşlı low-paid adj.
kolay ve iyi maaşlı işe ait veya ilişkili sinecural adj.
kolay ve iyi maaşlı iş yapısında olan sinecural adj.
kolay ve iyi maaşlı iş özellikleri bulunan sinecure adj.
iyi maaşlı well-paid adj.
Colloquial
az maaşlı bir işte çalışan kişi burger flipper n.
az maaşlı bir işte çalışan kişi burger-flipper n.
az maaşlı bir işte çalışan kişi hole digger n.
özel fon şirketlerinde çalışan yüksek maaşlı yazılım bilimci veya uzman quant n.
Trade/Economic
hizmetsiz maaşlı memuriyet sinecure n.
maaşlı memuriyet lucrative office n.
maaşlı memurluk lucrative office n.
maaşlı kesim salariat n.
maaşlı beyaz yakalı kesim salariat n.
maaşlı çalışan salaried employee n.
maaşlı izin sabbatical leave n.
maaşlı izin dönemi sacrifice n.
maaşlı personel salaried staff n.
yüksek maaşlı işler well paid jobs n.
yüksek maaşlı iş high salary job n.
yüksek maaşlı well-paid adj.
Law
(bir hukuk bürosunda ortak olmadan çalışan) ücretli/maaşlı avukat associate attorney n.
(eski ingiliz hukukunda) talep üzerine roma'dan maaşlı papazlık makamı elde etme impetration n.
Industry
özellikle hizmet sektöründe yer alan sıkıcı, düşük maaşlı ve yan hakları az olan iş mc job n.
yüksek maaşlı sendikalı işçileri desteklemek için sendikasız işçileri çalıştıra double-breasting n.
Education
(oxford üniversitesi) okulda maaşlı çalışan öğrenci famulist [uk] n.
(cambridge üniversitesi veya trinity koleji) maaşlı öğrencilik sizarship n.
Religious
sadece bir tane maaşlı kilise makamına sahip olan papaz unalist n.
maaşlı papaz church living n.
ingiltere kilisesi'nde ruhban sınıfından olmayan maaşlı görevli vicar n.
(roma katolik kilisesi'nde) vatikan'a ayrılan maaşlı papazlık makamları için adayları değerlendiren makam dataria n.
(roma katolik kilisesi'nde) vatikan'a ayrılan maaşlı papazlık makamları için adayları değerlendiren makamın başındaki kardinal datary n.
39 madde'yi herkesin önünde okuyarak anglikan kilisesinde maaşlı papazlığı kabul etmek read oneself in v.
maaşlı papaz makamı olmayan unbeneficed adj.
Slang
düşük maaşlı iş mcjob n.
British Slang
yüksek maaşlı siyahi kimse buppie n.