lurch - Turkish English Dictionary

lurch

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "lurch" in Turkish English Dictionary : 43 result(s)

English Turkish
General
lurch n. sallanma
The train suddenly lurched.
Tren aniden sallandı.

More Sentences
lurch v. yalpalamak
The train suddenly lurched.
Tren aniden yalpaladı.

More Sentences
Common Usage
lurch v. sendelemek
General
lurch n. sarsıntı
lurch n. sendeleme
lurch n. zor durum
lurch n. sallantı
lurch n. birdenbire sallanma
lurch n. yalpa
lurch n. yalpalama
lurch v. sallanmak
lurch v. silkinmek
lurch v. yalpa vurmak
lurch v. yalpalayarak yürümek
lurch v. sallana sallana yürümek
lurch v. gidip gelmek (sarkaç gibi iki nokta arasında)
lurch v. aniden hareket etmek
lurch v. (birinin) hakkını gasp etmek
lurch v. (birinin) hakkına el koymak
lurch v. haksız kazanç elde etmek
lurch v. dolandırarak elde etmek
lurch v. soyarak elde etmek
Marine
lurch n. ani silkinti (gemi denizde giderken)
lurch n. gemi sallanması
lurch n. sallanma hareketi
lurch n. yatma hareketi
lurch v. yalpa yapmak
Marine Biology
lurch n. yalpa
Card
lurch n. (iskambil oyunu) yenilme pozisyonu
lurch n. yenilgi eli
lurch n. (bir oyuncunun rakibin iki katı puan aldığı) kesin yenilgi
lurch v. mutlak yenilgiye uğratmak
lurch v. kötü eli yenmek
Archaic
lurch n. teyakkuz hali
lurch n. ihtiyatlılık
lurch n. dikkat kesilme
lurch v. dolandırmak
lurch v. aldatmak
lurch v. kandırmak
lurch v. hezimette bırakmak
lurch v. terk etmek
lurch v. altüst etmek
lurch v. tarumar etmek

Meanings of "lurch" with other terms in English Turkish Dictionary : 72 result(s)

English Turkish
Idioms
in the lurch expr. zor durumda
The second reason, however, is that such a scheme would leave consumers completely in the lurch.
İkinci neden ise, böyle bir planın tüketicileri tamamen zor durumda bırakacak olmasıdır.

More Sentences
in the lurch expr. yüzüstü
We are dissatisfied with the Member States, which have practically left you in the lurch over the last eighteen months.
Son on sekiz ay boyunca sizi adeta yüzüstü bırakan Üye Devletlerden memnun değiliz.

More Sentences
General
lurch [obsolete] n. bozgun
lurch [obsolete] n. yenilgi
lurch [obsolete] n. hezimet
lurch [obsolete] n. kontrol alanı
lurch [obsolete] n. güç
lurch [obsolete] n. tavlaya benzeyen eski bir oyun
leave in the lurch v. yarı yolda bırakmak
leave in the lurch v. yüzüstü bırakmak
leave someone in the lurch v. birini yüzüstü bırakmak
leave someone in the lurch v. birini yarı yolda bırakmak
leave somebody in the lurch v. yüzüstü bırakmak
leave somebody in the lurch v. kalleşlik etmek
leave in the lurch v. yüz üstü bırakmak
leave someone in the lurch v. zor durumda bırakmak
leave in the lurch v. zor durumda bırakmak
give a lurch v. sallanmak (uçak vb)
give a lurch v. sarsılmak (uçak vb)
lurch [obsolete] v. aşırmak
lurch [obsolete] v. yürütmek
lurch [obsolete] v. çalmak
lurch [uk] v. (yakınlarda bir yere) pusu kurmak
lurch [uk] v. pusuya yatmak
lurch [uk] v. gizlenmek
lurch [obsolete] v. gözü dönmüşçesine yemek
lurch [obsolete] v. (yemeğe) açgözlülükle saldırmak
lurch [obsolete] v. yarınlar yokmuşçasına tıkınmak
lurch [obsolete] v. (yemeği) silip süpürmek
in the lurch adj. dımdızlak ortada kalmış
in the lurch [obsolete] adj. gafil halde bulunan
in the lurch [obsolete] adj. savunmasız
in the lurch adv. dımdızlak ortada
in the lurch [obsolete] adv. gafil durumda
Phrasals
lurch forward v. ileri doğru hareket etmek
lurch forward v. öne doğru sallanmak
lurch at someone or something v. birine veya bir şeye doğru sendelemek
lurch at someone or something v. birine veya bir şeye doğru yalpalamak
lurch at someone or something v. birine veya bir şeye doğru sallana sallana yürümek
lurch toward someone or something v. birine veya bir şeye doğru sendelemek
lurch toward someone or something v. birine veya bir şeye doğru yalpalamak
lurch toward someone or something v. birine veya bir şeye doğru sallana sallana yürümek
lurch at v. -e doğru sendelemek
lurch at v. '-e doğru yalpalamak
lurch at v. '-e doğru sallana sallana yürümek
Idioms
leave one in the lurch v. birini yüzüstü bırakmak
leave one in the lurch v. terk etmek
leave one in the lurch v. zor durumda bırakmak
leave somebody in the lurch v. birini yüzüstü bırakmak
leave someone in the lurch v. birini yarı yolda bırakmak
leave somebody in the lurch v. birini zor durumda bırakmak
leave somebody in a lurch v. birini zor durumda bırakmak
leave somebody in a lurch v. birini yüzüstü bırakmak
leave someone in the lurch v. güç zamanda bırakmak
be left in the lurch v. sipsivri kalmak
leave in the lurch v. terk etmek
leave in the lurch v. yardımsız bırakmak
leave in the lurch v. yaya bırakmak
leave in the lurch v. zor durumda terketmek
leave in the lurch v. yüzüstü bırakmak
leave in the lurch v. yalnız bırakmak
be left in the lurch v. yarı yolda bırakılmak
be left in the lurch v. dımdızlak bırakılmak
be left in the lurch v. yüz üstü bırakılmak
be left in the lurch v. zor durumda bırakılmak
be left in the lurch v. zor bir durumda tek başına bırakılmak
be left in the lurch v. ortada bırakılmak
be left in the lurch v. kendi kaderine bırakılmak/terk edilmek
leave (one) in a lurch v. (birini) yüzüstü bırakmak
leave (one) in a lurch v. (birini) zor durumda bırakmak
in the lurch expr. sıkıntılı durumda
Star Wars
lurch canyon n. lurch kanyonu