English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | locked door n. | kilitli kapı | ||
He angrily rattled the locked door. Öfkeyle kilitli kapıyı zorladı. More Sentences |
English | Turkish | |
---|---|---|
Speaking | ||
Speaking | keep your door locked expr. | kapınızı kilitli tutun |
Speaking | keep your door locked expr. | kapını kilitli tut |
Speaking | was the door locked? expr. | kapı kilitli miydi? |
Speaking | keep the door locked expr. | kapıyı kilitli tutun |
Speaking | keep the door locked expr. | kapıyı kilitli tut |