English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | latin n. | latin | ||
I hear Latin music is taking the music industry by storm this year. Bu sene Latin müziği müzik endüstrisini kasıp kavuruyormuş. More Sentences |
||||
General | latin n. | latince | ||
So I am glad that we have chosen the Latin word. Bu yüzden Latince kelimeyi seçtiğimiz için memnunum. More Sentences |
||||
General | latin n. | latin dilinden türemiş dilleri kullanan halkları ve ülkeler veya onlara dair | ||
General | latin n. | roma imparatorluğu'nun dili | ||
General | latin v. | latinceye çevirmek | ||
History | ||||
History | latin n. | eski latium veya eski roma'da doğmuş kimse | ||
History | latin n. | eski latium veya eski roma'da yaşamış kimse | ||
Religious | ||||
Religious | latin n. | katolik inancını benimseyen kimse | ||
Religious | latin adj. | katolik kilisesi'ne ait | ||
Religious | latin adj. | katolik kilisesi ile ilişkili |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | latin | latin n. | ||
The Latin Quarter is a neighborhood for students in Paris. Latin Quarter, Paris'teki öğrenciler için bir semttir. More Sentences |
||||
General | latin | lat. (latin) abrev. | ||
Archaic | ||||
Archaic | latin | roman n. |