Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | kurutarak | withering adv. |
General | kurutarak | witheringly adv. |
General | kurutarak | parchedly adv. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | arazi kazanmak (bataklığı kurutarak/denizi doldurarak) | reclaim v. |
General | güneşte kurutarak çeşnilendirmek | haze [dialect] [uk] v. |
General | güneşte kurutarak tatlandırmak | hazle [dialect] [uk] v. |
General | (yiyeceği) kurutarak muhafaza etmek | desiccate v. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | (balık) tütsüleyerek veya kurutarak işleme tabi tutmak | make [dialect] v. |
Gastronomy | (balığı) tütsüleyerek veya kurutarak konservelemek | make [dialect] v. |
Forestry | ||
Forestry | (keresteyi) kurutarak kullanıma hazırlamak | season v. |