|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
kurallar ve uygulamalar |
rules and practice n.
|
|
We currently have very different attitudes, rules and practices among Member States.
Şu anda Üye Devletler arasında çok farklı tutumlar, kurallar ve uygulamalar var.
More Sentences
|
2 |
General |
temel kurallar |
basic rules n.
|
|
It is important for industry to be given clear basic rules.
Endüstriye net temel kuralların verilmesi önemlidir.
More Sentences
|
3 |
General |
kurallar dizisi |
set of rules n.
|
|
What we are discussing tonight has been following that set of rules.
Bu akşam tartıştığımız şey de bu kurallar dizisini takip etmektedir.
More Sentences
|
4 |
General |
tek tip kurallar |
uniform rules n.
|
|
We also consider uniform rules necessary for sentencing and prescription limits.
Ayrıca ceza ve zamanaşımı sınırları için de tek tip kuralların gerekli olduğunu düşünüyoruz.
More Sentences
|
5 |
General |
temel kurallar |
ground rules n.
|
|
There are too many ground rules and too many exceptions to the norms.
Çok fazla temel kural ve normlara ilişkin çok fazla istisna var.
More Sentences
|
Technical |
|
6 |
Technical |
ortak kurallar |
common rules n.
|
|
The common rules are also implemented differently in the various Member States.
Ortak kurallar da çeşitli Üye Devletlerde farklı şekillerde uygulanmaktadır.
More Sentences
|
Computer |
|
7 |
Computer |
temel kurallar |
basic rules n.
|
|
It is important for the industry to be given clear basic rules.
Sektöre net temel kuralların verilmesi önemlidir.
More Sentences
|
Printery |
|
8 |
Printery |
genel kurallar |
general rules n.
|
|
The Commission proposed general rules on impact assessment in its communication of 5 June 2002.
Komisyon, 5 Haziran 2002 tarihli bildiriminde etki değerlendirmesine ilişkin genel kurallar önermiştir.
More Sentences
|
Common Usage |
|
9 |
Common Usage |
sınıflandırma ve genel kurallar |
classification and general rules n.
|
|
General |
|
10 |
General |
hastanedeki hastalar için geçerli olan kurallar |
standing orders n.
|
|
11 |
General |
ilahi kurallar |
eternal verities n.
|
|
12 |
General |
kurallar bütünü |
body of rules n.
|
|
13 |
General |
dinsel kurallar kitabı |
directory n.
|
|
14 |
General |
en temel kurallar |
rudiments n.
|
|
15 |
General |
temel kurallar |
basic law n.
|
|
16 |
General |
teorik kurallar |
theoretical rules n.
|
|
17 |
General |
kurallar zinciri |
chain of rules n.
|
|
18 |
General |
dini kurallar |
religious principles n.
|
|
|
19 |
General |
kurallar kitabı |
book of rules n.
|
|
20 |
General |
kurallar kitabı |
rules book n.
|
|
21 |
General |
temel kurallar |
basic principles n.
|
|
22 |
General |
yerel kurallar |
local rules n.
|
|
23 |
General |
temel kurallar |
abc n.
|
|
24 |
General |
uygulanan kurallar |
applicable rules n.
|
|
25 |
General |
uygulanabilir kurallar |
applicable rules n.
|
|
26 |
General |
kurallar koyma |
setting rules n.
|
|
27 |
General |
evrensel kabul görmüş kurallar |
canon n.
|
|
28 |
General |
teknik detaylar, kurallar ve metotlar |
technics n.
|
|
29 |
General |
şehvet, aşk ve evlilik konularında hindu hukukuna uygun kurallar içeren sanskritçe bir ilim eseri |
kama sutra n.
|
|
30 |
General |
kati kurallar belirleyen kimse |
hardass n.
|
|
31 |
General |
bazı alanlarda çalışan kimselerce kullanılan yöntemler, uygulamalar, prosedürler ve kurallar bütünü |
methodology n.
|
|
32 |
General |
manastırın dışarıya kapalılığını belirleyen kurallar |
inclosure n.
|
|
33 |
General |
katı kurallar koyan eğitmen |
drillmaster n.
|
|
34 |
General |
otorite kabul edilen temel kurallar bütünü |
decalogue n.
|
|
35 |
General |
kurallar sistemi |
system of rules n.
|
|
36 |
General |
kompleks kurallar bütünü |
system of rules n.
|
|
37 |
General |
sıkı kurallar koymak |
prescribe v.
|
|
38 |
General |
(dini binayı veya alanı) belirli kurallar dahilinde dışarıya kapatmak |
inclose v.
|
|
|
39 |
General |
sert kurallar koymak |
sermonize v.
|
|
40 |
General |
sert kurallar koymak |
sermonise v.
|
|
41 |
General |
sıkı kurallar koyan |
prescriptive adj.
|
|
42 |
General |
kurallar doğrultusunda |
regulation adj.
|
|
43 |
General |
belirli bir kurallar bütününe göre yapılmış |
compliant adj.
|
|
44 |
General |
sıkı kurallar koyma eğilimi olan |
prescriptivist adj.
|
|
45 |
General |
kurallar ile korumaya alınmış (av hayvanı, doğal yaşam alanı) |
preserved adj.
|
|
46 |
General |
sıkı kurallar koyarak |
prescriptively adv.
|
|
Phrasals |
|
47 |
Phrasals |
(biri/bir şey üzerinde) kesin kurallar uygulamak |
crack down (on someone or something) v.
|
|
48 |
Phrasals |
(bir şey üzerinde) kesin kurallar uygulamak |
crack down on (something) v.
|
|
49 |
Phrasals |
belli kurallar/sınırlar/yasalar dahilinde hareket etmek |
stay within bounds v.
|
|
Phrases |
|
50 |
Phrases |
kurallar çiğnenmek içindir |
rules are meant to be broken expr.
|
|
51 |
Phrases |
kurallar çiğnenmek içindir |
rules are made to be broken expr.
|
|
Colloquial |
|
52 |
Colloquial |
uyulması gereken kurallar |
do's and don'ts n.
|
|
53 |
Colloquial |
genel kurallar/düzenlemeler |
do's and don'ts n.
|
|
54 |
Colloquial |
kurallar yıkılmak/çiğnenmek içindir |
rules are made to be broken expr.
|
|
55 |
Colloquial |
kurallar böyle |
these are the rules expr.
|
|
Idioms |
|
56 |
Idioms |
boks sporundaki genel kurallar |
the queensberry rules n.
|
|
57 |
Idioms |
(birini) belli kurallar içerisinde tutmak |
keep (someone) within bounds v.
|
|
58 |
Idioms |
uygulanan kurallar dahilinde |
fair and square adv.
|
|
59 |
Idioms |
uygulanan kurallar dahilinde |
fair-and-square adv.
|
|
Speaking |
|
60 |
Speaking |
kurallar olmasaydı |
if there are no rules expr.
|
|
61 |
Speaking |
kurallar değişti |
the rules changed expr.
|
|
62 |
Speaking |
kurallar üzerine anlaşmıştık |
we agreed on the rules expr.
|
|
63 |
Speaking |
kurallar herkes için geçerlidir |
the rules are for everyone expr.
|
|
Trade/Economic |
|
64 |
Trade/Economic |
akreditasyon kurallar dizini |
accreditation procedure n.
|
|
65 |
Trade/Economic |
at kurallar dizini |
ec procedures n.
|
|
66 |
Trade/Economic |
bildirim kurallar dizini |
notification procedure n.
|
|
67 |
Trade/Economic |
emsal değerlendirme kurallar dizini |
peer assessment procedure n.
|
|
68 |
Trade/Economic |
evrensel kurallar |
universal rules n.
|
|
69 |
Trade/Economic |
garantilere ilişkin birörnek kurallar |
uniform rules for demand guarantees (urdg) n.
|
|
70 |
Trade/Economic |
iki tarafın ödemelerini bazı esas ve kurallar çerçevesinde karşılıklı olarak değiştirmeleri |
swap n.
|
|
71 |
Trade/Economic |
keyfi kurallar |
arbitrarily provisions n.
|
|
72 |
Trade/Economic |
kurallar dizini |
procedure n.
|
|
73 |
Trade/Economic |
muhasebe işlemlerinin doğruluğunu sağlayan kurallar |
accounting control n.
|
|
74 |
Trade/Economic |
muhasebe kayıtları tutulurken uyulması gereken ilke ve kurallar |
accounting policy n.
|
|
75 |
Trade/Economic |
ölçüm kurallar dizini |
instrument n.
|
|
76 |
Trade/Economic |
ölçüm kurallar dizini |
measurement procedure n.
|
|
77 |
Trade/Economic |
talep garantileri için yeknesak kurallar |
uniform rules for demand guarantees (urdg) n.
|
|
78 |
Trade/Economic |
ticari kurallar |
trade rules n.
|
|
|
79 |
Trade/Economic |
ticari kurallar |
commercial rules n.
|
|
Law |
|
80 |
Law |
(abd) yasalara ilave olarak konan adli kurallar ve emsal kararlar |
chancery n.
|
|
81 |
Law |
anayasal kurallar |
constitutional rules n.
|
|
82 |
Law |
değişken kurallar |
variable rules n.
|
|
83 |
Law |
katı kurallar |
black letter rules n.
|
|
84 |
Law |
oyuncu statüsü komitesinin ve uyuşmazlık çözüm dairesinin prosedürlerini düzenleyen kurallar |
rules governing the procedures of the players' status committee and the dispute resolution chamber (fifa) n.
|
|
85 |
Law |
yasal kurallar |
legal rules n.
|
|
86 |
Law |
yazılı belgelerin yorumuna ait ana kurallar |
canon of construction n.
|
|
87 |
Law |
yetki verici kurallar |
authorising legal rules n.
|
|
88 |
Law |
yetki verici kurallar |
authorizing legal rules n.
|
|
89 |
Law |
(ingiliz hukukunda) sanığın işlediği suç sırasında yaptığının farkında olmaması veya yaptığı şeyin yanlış olduğunu idrak edememesi durumunda cinnet getirmiş sayılacağına dair kurallar |
mcnaughten rules n.
|
|
90 |
Law |
(ingiliz hukukunda) sanığın işlediği suç sırasında yaptığının farkında olmaması veya yaptığı şeyin yanlış olduğunu idrak edememesi durumunda cinnet getirmiş sayılacağına dair kurallar |
mcnaghten rules n.
|
|
91 |
Law |
dini kurallar topluluğu |
rubric n.
|
|
92 |
Law |
meclisin uyması gereken kurallar bütünü |
rules of order n.
|
|
Politics |
|
93 |
Politics |
etik kurallar |
codes of conduct n.
|
|
94 |
Politics |
kilise mahkemeleri tarafından uygulanan kurallar |
ecclesiastics law n.
|
|
95 |
Politics |
mahalli kurallar |
local statute n.
|
|
96 |
Politics |
mülkiyet rejimini düzenleyen kurallar |
rules governing the system of property ownership n.
|
|
97 |
Politics |
savaşların belirli kurallar dahilinde yürütülmesi gerektiğini savunan kuram |
just war theory n.
|
|
98 |
Politics |
tarifenin uygulanmasına ilişkin genel kurallar |
general rules for the interpretation of the tariff n.
|
|
99 |
Politics |
ürünlerin ihracına ilişkin ortak kurallar komitesi |
committee on common rules for exports of products n.
|
|
Insurance |
|
100 |
Insurance |
müşterek avarya ayarlamasında uygulanan kurallar |
york-antwerp rules n.
|
|
Technical |
|
101 |
Technical |
sistemin fonksiyonlarını yerine getirmesini sağlayan parça ve elemanların etkileşimi ve birbirine bağlılığını düzenleyen asgari kurallar kümesi |
tecnical architecture n.
|
|
102 |
Technical |
genel kurallar ve kılavuzlar |
general principles and guidelines n.
|
|
103 |
Technical |
güvenlik dahil kurallar |
requirements including safety n.
|
|
104 |
Technical |
göstergelerin ve kumanda tahrik tertibatının tasarımı için ergonomik kurallar |
ergonomics requirements for the design of displays and control actuators n.
|
|
105 |
Technical |
genel kurallar ve ölçme yöntemleri |
general requirements and measuring methods n.
|
|
106 |
Technical |
mecburi kurallar |
mandatory rules n.
|
|
107 |
Technical |
teknik emniyet kurallar |
technical safety requirements n.
|
|
108 |
Technical |
teknik emniyet kurallar |
technical safety rules n.
|
|
109 |
Technical |
tamamlayıcı kurallar |
supplementary rules n.
|
|
110 |
Technical |
bir bilim, sanat veya disiplin tarafından kullanılan yöntemler, prosedürler, çalışma kavramları, kurallar ve varsayımlar bütünü |
methodology n.
|
|
Computer |
|
111 |
Computer |
hatalı kurallar |
rules in error n.
|
|
112 |
Computer |
kurallar listesi |
rules list n.
|
|
113 |
Computer |
yatay kurallar |
horizontal ules n.
|
|
114 |
Computer |
kurallar sınanıyor |
testing rules expr.
|
|
115 |
Computer |
kurallar çalıştırılıyor |
running rules expr.
|
|
Telecom |
|
116 |
Telecom |
tekrarlanamayan kurallar |
non-duplication rules n.
|
|
Traffic |
|
117 |
Traffic |
(ingiltere'de) çocukların trafikte karşıdan karşıya güvenli bir şekilde geçmesini sağlayan kurallar |
green cross code [uk] n.
|
|
Aeronautic |
|
118 |
Aeronautic |
uçak kullanan personelin uçuş çevresindekilerini rahatlıkla görebilmesi ve kendilerinin de görülmesine dair kurallar |
see-and-be seen rules n.
|
|
Marine |
|
119 |
Marine |
hayat kurtaran kurallar |
life-saving rules n.
|
|
Math |
|
120 |
Math |
kurallar kümesi |
set of rules n.
|
|
121 |
Math |
bir dizi bağlantılı noktanın belirli kurallar çerçevesinde komşularıyla etkileşimde olduğu çeşitli matematiksel modellere verilen ad |
sandpile n.
|
|
Logic |
|
122 |
Logic |
mantık sistemini belirleyen sistematik kurallar bütünü |
syntax n.
|
|
Social Sciences |
|
123 |
Social Sciences |
katı normlar/kurallar |
strict norms n.
|
|
Education |
|
124 |
Education |
akademik kurallar ve yönetmelikler |
academic rules and regulations n.
|
|
125 |
Education |
lisans eğitimine ilişkin akademik kurallar ve düzenlemeler |
examinations and assessments n.
|
|
126 |
Education |
lisans eğitimine ilişkin akademik kurallar ve düzenlemeler |
academic rules and regulations concerning undergraduate period of study n.
|
|
Linguistics |
|
127 |
Linguistics |
zorunlu kurallar |
obligatory rules n.
|
|
128 |
Linguistics |
özellikleri hem biçimbilimsel hem de sözdizimsel ölçütlere göre tanımlanabilen dil birimlerini belirleyen kurallar dizisi |
morphosyntax n.
|
|
129 |
Linguistics |
dili esnek olmayan kurallar dahilinde ele alıp tanımlayan dilbilim |
prescriptive linguistics n.
|
|
130 |
Linguistics |
(dönüşümsel dil bilgisi) bütün bir grubun dönüşümü sonrası uygulanan kurallar ile ilgili |
post-cyclic adj.
|
|
Religious |
|
131 |
Religious |
kabul gören kurallar |
canon n.
|
|
132 |
Religious |
(hristiyanlık'ta) isa mesih tarafından söylediği varsayılan kurallar |
tradition n.
|
|
133 |
Religious |
islami kurallar |
islamic rules n.
|
|
134 |
Religious |
17. yüzyılda anglikan kilisesi'nde katı kurallar ve düzenin gereksiz olduğunu savunan rahip |
latitudinarian n.
|
|
135 |
Religious |
(roma katolik kilisesi'nde) katı fransiskanları yöneten kurallar |
observance n.
|
|
136 |
Religious |
dini kurallar bütünü |
decree n.
|
|
137 |
Religious |
reform öncesi ingiltere'de kullanılan dini kurallar bütünü |
pie n.
|
|
138 |
Religious |
reform öncesi ingiltere'de kullanılan dini kurallar bütünü |
pye n.
|
|
139 |
Religious |
(musevilik'te) yemesi caiz olan hayvanların kesimiyle ilgili kurallar |
schechita n.
|
|
Sport |
|
140 |
Sport |
(golf) oyuncuya oyun sırasında kurallar çerçevesinde yardımcı olan kişi |
caddie n.
|
|
141 |
Sport |
belirlenmiş hedef veya kurallar olmaksızın kar kayağı sporu yapmak |
freeride v.
|
|