kurallar - Turkish English Dictionary

kurallar

Meanings of "kurallar" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
Computer
kurallar rules n.
The success of European enlargement policy is dependent on the common rules being correctly applied.
Avrupa genişleme politikasının başarısı, ortak kuralların doğru bir şekilde uygulanmasına bağlıdır.

More Sentences
General
kurallar book n.

Meanings of "kurallar" with other terms in English Turkish Dictionary : 141 result(s)

Turkish English
General
kurallar ve uygulamalar rules and practice n.
We currently have very different attitudes, rules and practices among Member States.
Şu anda Üye Devletler arasında çok farklı tutumlar, kurallar ve uygulamalar var.

More Sentences
temel kurallar basic rules n.
It is important for industry to be given clear basic rules.
Endüstriye net temel kuralların verilmesi önemlidir.

More Sentences
kurallar dizisi set of rules n.
What we are discussing tonight has been following that set of rules.
Bu akşam tartıştığımız şey de bu kurallar dizisini takip etmektedir.

More Sentences
tek tip kurallar uniform rules n.
We also consider uniform rules necessary for sentencing and prescription limits.
Ayrıca ceza ve zamanaşımı sınırları için de tek tip kuralların gerekli olduğunu düşünüyoruz.

More Sentences
temel kurallar ground rules n.
There are too many ground rules and too many exceptions to the norms.
Çok fazla temel kural ve normlara ilişkin çok fazla istisna var.

More Sentences
Technical
ortak kurallar common rules n.
The common rules are also implemented differently in the various Member States.
Ortak kurallar da çeşitli Üye Devletlerde farklı şekillerde uygulanmaktadır.

More Sentences
Computer
temel kurallar basic rules n.
It is important for the industry to be given clear basic rules.
Sektöre net temel kuralların verilmesi önemlidir.

More Sentences
Printery
genel kurallar general rules n.
The Commission proposed general rules on impact assessment in its communication of 5 June 2002.
Komisyon, 5 Haziran 2002 tarihli bildiriminde etki değerlendirmesine ilişkin genel kurallar önermiştir.

More Sentences
Common Usage
sınıflandırma ve genel kurallar classification and general rules n.
General
hastanedeki hastalar için geçerli olan kurallar standing orders n.
ilahi kurallar eternal verities n.
kurallar bütünü body of rules n.
dinsel kurallar kitabı directory n.
en temel kurallar rudiments n.
temel kurallar basic law n.
teorik kurallar theoretical rules n.
kurallar zinciri chain of rules n.
dini kurallar religious principles n.
kurallar kitabı book of rules n.
kurallar kitabı rules book n.
temel kurallar basic principles n.
yerel kurallar local rules n.
temel kurallar abc n.
uygulanan kurallar applicable rules n.
uygulanabilir kurallar applicable rules n.
kurallar koyma setting rules n.
evrensel kabul görmüş kurallar canon n.
teknik detaylar, kurallar ve metotlar technics n.
şehvet, aşk ve evlilik konularında hindu hukukuna uygun kurallar içeren sanskritçe bir ilim eseri kama sutra n.
kati kurallar belirleyen kimse hardass n.
bazı alanlarda çalışan kimselerce kullanılan yöntemler, uygulamalar, prosedürler ve kurallar bütünü methodology n.
manastırın dışarıya kapalılığını belirleyen kurallar inclosure n.
katı kurallar koyan eğitmen drillmaster n.
otorite kabul edilen temel kurallar bütünü decalogue n.
kurallar sistemi system of rules n.
kompleks kurallar bütünü system of rules n.
sıkı kurallar koymak prescribe v.
(dini binayı veya alanı) belirli kurallar dahilinde dışarıya kapatmak inclose v.
sert kurallar koymak sermonize v.
sert kurallar koymak sermonise v.
sıkı kurallar koyan prescriptive adj.
kurallar doğrultusunda regulation adj.
belirli bir kurallar bütününe göre yapılmış compliant adj.
sıkı kurallar koyma eğilimi olan prescriptivist adj.
kurallar ile korumaya alınmış (av hayvanı, doğal yaşam alanı) preserved adj.
sıkı kurallar koyarak prescriptively adv.
Phrasals
(biri/bir şey üzerinde) kesin kurallar uygulamak crack down (on someone or something) v.
(bir şey üzerinde) kesin kurallar uygulamak crack down on (something) v.
belli kurallar/sınırlar/yasalar dahilinde hareket etmek stay within bounds v.
Phrases
kurallar çiğnenmek içindir rules are meant to be broken expr.
kurallar çiğnenmek içindir rules are made to be broken expr.
Colloquial
uyulması gereken kurallar do's and don'ts n.
genel kurallar/düzenlemeler do's and don'ts n.
kurallar yıkılmak/çiğnenmek içindir rules are made to be broken expr.
kurallar böyle these are the rules expr.
Idioms
boks sporundaki genel kurallar the queensberry rules n.
(birini) belli kurallar içerisinde tutmak keep (someone) within bounds v.
uygulanan kurallar dahilinde fair and square adv.
uygulanan kurallar dahilinde fair-and-square adv.
Speaking
kurallar olmasaydı if there are no rules expr.
kurallar değişti the rules changed expr.
kurallar üzerine anlaşmıştık we agreed on the rules expr.
kurallar herkes için geçerlidir the rules are for everyone expr.
Trade/Economic
akreditasyon kurallar dizini accreditation procedure n.
at kurallar dizini ec procedures n.
bildirim kurallar dizini notification procedure n.
emsal değerlendirme kurallar dizini peer assessment procedure n.
evrensel kurallar universal rules n.
garantilere ilişkin birörnek kurallar uniform rules for demand guarantees (urdg) n.
iki tarafın ödemelerini bazı esas ve kurallar çerçevesinde karşılıklı olarak değiştirmeleri swap n.
keyfi kurallar arbitrarily provisions n.
kurallar dizini procedure n.
muhasebe işlemlerinin doğruluğunu sağlayan kurallar accounting control n.
muhasebe kayıtları tutulurken uyulması gereken ilke ve kurallar accounting policy n.
ölçüm kurallar dizini instrument n.
ölçüm kurallar dizini measurement procedure n.
talep garantileri için yeknesak kurallar uniform rules for demand guarantees (urdg) n.
ticari kurallar trade rules n.
ticari kurallar commercial rules n.
Law
(abd) yasalara ilave olarak konan adli kurallar ve emsal kararlar chancery n.
anayasal kurallar constitutional rules n.
değişken kurallar variable rules n.
katı kurallar black letter rules n.
oyuncu statüsü komitesinin ve uyuşmazlık çözüm dairesinin prosedürlerini düzenleyen kurallar rules governing the procedures of the players' status committee and the dispute resolution chamber (fifa) n.
yasal kurallar legal rules n.
yazılı belgelerin yorumuna ait ana kurallar canon of construction n.
yetki verici kurallar authorising legal rules n.
yetki verici kurallar authorizing legal rules n.
(ingiliz hukukunda) sanığın işlediği suç sırasında yaptığının farkında olmaması veya yaptığı şeyin yanlış olduğunu idrak edememesi durumunda cinnet getirmiş sayılacağına dair kurallar mcnaughten rules n.
(ingiliz hukukunda) sanığın işlediği suç sırasında yaptığının farkında olmaması veya yaptığı şeyin yanlış olduğunu idrak edememesi durumunda cinnet getirmiş sayılacağına dair kurallar mcnaghten rules n.
dini kurallar topluluğu rubric n.
meclisin uyması gereken kurallar bütünü rules of order n.
Politics
etik kurallar codes of conduct n.
kilise mahkemeleri tarafından uygulanan kurallar ecclesiastics law n.
mahalli kurallar local statute n.
mülkiyet rejimini düzenleyen kurallar rules governing the system of property ownership n.
savaşların belirli kurallar dahilinde yürütülmesi gerektiğini savunan kuram just war theory n.
tarifenin uygulanmasına ilişkin genel kurallar general rules for the interpretation of the tariff n.
ürünlerin ihracına ilişkin ortak kurallar komitesi committee on common rules for exports of products n.
Insurance
müşterek avarya ayarlamasında uygulanan kurallar york-antwerp rules n.
Technical
sistemin fonksiyonlarını yerine getirmesini sağlayan parça ve elemanların etkileşimi ve birbirine bağlılığını düzenleyen asgari kurallar kümesi tecnical architecture n.
genel kurallar ve kılavuzlar general principles and guidelines n.
güvenlik dahil kurallar requirements including safety n.
göstergelerin ve kumanda tahrik tertibatının tasarımı için ergonomik kurallar ergonomics requirements for the design of displays and control actuators n.
genel kurallar ve ölçme yöntemleri general requirements and measuring methods n.
mecburi kurallar mandatory rules n.
teknik emniyet kurallar technical safety requirements n.
teknik emniyet kurallar technical safety rules n.
tamamlayıcı kurallar supplementary rules n.
bir bilim, sanat veya disiplin tarafından kullanılan yöntemler, prosedürler, çalışma kavramları, kurallar ve varsayımlar bütünü methodology n.
Computer
hatalı kurallar rules in error n.
kurallar listesi rules list n.
yatay kurallar horizontal ules n.
kurallar sınanıyor testing rules expr.
kurallar çalıştırılıyor running rules expr.
Telecom
tekrarlanamayan kurallar non-duplication rules n.
Traffic
(ingiltere'de) çocukların trafikte karşıdan karşıya güvenli bir şekilde geçmesini sağlayan kurallar green cross code [uk] n.
Aeronautic
uçak kullanan personelin uçuş çevresindekilerini rahatlıkla görebilmesi ve kendilerinin de görülmesine dair kurallar see-and-be seen rules n.
Marine
hayat kurtaran kurallar life-saving rules n.
Math
kurallar kümesi set of rules n.
bir dizi bağlantılı noktanın belirli kurallar çerçevesinde komşularıyla etkileşimde olduğu çeşitli matematiksel modellere verilen ad sandpile n.
Logic
mantık sistemini belirleyen sistematik kurallar bütünü syntax n.
Social Sciences
katı normlar/kurallar strict norms n.
Education
akademik kurallar ve yönetmelikler academic rules and regulations n.
lisans eğitimine ilişkin akademik kurallar ve düzenlemeler examinations and assessments n.
lisans eğitimine ilişkin akademik kurallar ve düzenlemeler academic rules and regulations concerning undergraduate period of study n.
Linguistics
zorunlu kurallar obligatory rules n.
özellikleri hem biçimbilimsel hem de sözdizimsel ölçütlere göre tanımlanabilen dil birimlerini belirleyen kurallar dizisi morphosyntax n.
dili esnek olmayan kurallar dahilinde ele alıp tanımlayan dilbilim prescriptive linguistics n.
(dönüşümsel dil bilgisi) bütün bir grubun dönüşümü sonrası uygulanan kurallar ile ilgili post-cyclic adj.
Religious
kabul gören kurallar canon n.
(hristiyanlık'ta) isa mesih tarafından söylediği varsayılan kurallar tradition n.
islami kurallar islamic rules n.
17. yüzyılda anglikan kilisesi'nde katı kurallar ve düzenin gereksiz olduğunu savunan rahip latitudinarian n.
(roma katolik kilisesi'nde) katı fransiskanları yöneten kurallar observance n.
dini kurallar bütünü decree n.
reform öncesi ingiltere'de kullanılan dini kurallar bütünü pie n.
reform öncesi ingiltere'de kullanılan dini kurallar bütünü pye n.
(musevilik'te) yemesi caiz olan hayvanların kesimiyle ilgili kurallar schechita n.
Sport
(golf) oyuncuya oyun sırasında kurallar çerçevesinde yardımcı olan kişi caddie n.
belirlenmiş hedef veya kurallar olmaksızın kar kayağı sporu yapmak freeride v.